Bizde şöyle bir söz var.

“Ateş olmayan yerden duman çıkmaz” denir.

Düz mantıkla bakılırsa doğru bir laf.

Eğer bir ateş varsa o ateşin dumanı, az ya da çok olur.

Eğer bir konu yoksa -yani ateş yoksa- o zaman da duman olmaz.

Ancak insanoğlu isterse, o konuyu bulur ve konuşur. ‘Ortada ateş olmasa bile, o ateşin de dumanını çıkartır’ demek istiyorum.

*

Ben bunun adına, söylenti diyorum.

Kafa karıştırma…

Mide bulandırma…

Yani boş laf…

Yani biraz daha eski dilden diyeyim:

“Laf-ı güzaf”.

Magazin dilinde ise:

“Dedikodu”.

*

Peki amaç ne?

Amaç gündem yaratmak…

Gündem oluşturmak…

*

İşte bu kirli siyasetten…

Kirli anlayıştan…

Kirli basından mustarip olanlardan biri de Başkent Ankara’mızın değerli başkanı Sayın Mansur Yavaş.

Ha bire adamla ilgili bir şeyler çıkarıyorlar.

Bir şeyleri karıştırıyorlar.

Kirliliği kendilerine meslek edinmiş olanlar, habire birileri birilerini kullanıyorlar.

Ortalık yere bir laf bırakarak ateşi yakıyorlar.

O ateşin kendisi mi etkili olur, dumanı mı, istimi arkadan gelince anlarız herhalde.

*

Konuya muhatap kim?

Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı.

Peki o ne diyor?

O, “Yok böyle bir şey! Nereden çıkarıyorsunuz böyle saçmalıkları!” diyor, en masumane şekliyle.

Belki başka şeyler de diyecek de kendine yakıştırmıyor.

*

Neymiş efendim, “Sayın Yavaş CHP’den ayrılacakmış.”

Bilginin kaynağı neresi?

Kulis!

Hangi kulis?

Bilmiyoruz.

Siyaset kulisi…

Basın kulisi…

Vs. …

Kulis işte ne bileyim!..

Bilginin kaynağı ‘Kulis’ oldu mu, ‘İddia’ oldu mu, vallahi korkuyorum ben.

*

Ne diyor kulis kaynaklı iddia?

“Yavaş, partisinden ayrılacağı için farklı siyasi partilerle görüşüyor” dermiş.

Sayın Yavaş bu bilgilere ne diyor?

“Asılsız iddialar” olarak yorumluyor.

“Adaylık konusu başta olmak üzere ve şu an tartışılan tüm konular zamanı geldiğinde oturulur konuşulur.” diyor.

Üstelik de bu asılsız iddiaların aynı kişilerce ‘Kulis bilgisi’ adı altında sürekli gündeme getirilmesinden de “Artık kötü niyet arıyorum.” diyor.

En son olarak da:

“Kirli siyasete alet olmayacağını’ söylüyor.

*

Bence de olmasın.

Türkiye’nin gözü Sayın İmamoğlu’yla, Sayın Yavaş’ın üzerinde.

Takip ettiğim kadarıyla da her ikisi de son derece kişisel ve parti kimliği altında oldukça temkinliler, güzel işler yapıyorlar ve son derece akıllı yanıtlar veriyorlar.

Gerçekten de her iki güzide insanımız da millete verdikleri sözleri tutmak üzere işlerinin başındalar.

*

O nedenle hani diyorum ki; bu Yaz’da… bu sıcak Sonbahar’da artık ortalığı dumana boğmasak, velveleye vermesek diyorum.

*

Ben öyle diyorum ya, ‘Kulis’i maşa olarak kullananların geçim kaynağının ‘Ateş ve duman’ olduğu düşünülürse bu velvele devam edecek gibi görünüyor.

Oysa boş işlerle uğraşarak memleket her geçen gün biraz daha kötüye gidiyor, onlar bunun farkındalar mı acaba?

*

Allah yardımcımız olsun!..