'Asabiyet' şeytaniyet mi?

Recep T. Erdoğan “Asabiyet şeytandandır” diyor. Bu söz hadise dayandırılır. Hadis sahih mi, değil mi bilmiyorum. Asıl metni görmediğim için “asabiyet”in hangi manada kullanıldığı hakkında da bir şey söyleyemeyeceğim.
İslâm camiasında “asabiyet”ine en bağlı millet olarak Farslar bilinir, değil mi?
Ayetullah Humeynî de “asabiyet” ve “şeytan”ı yan yana getirmişti:
“Sekûnî, Hz. Sadık’ın (as) şöyle buyurduğunu nakletmektedir: ’Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: ’Kimin kalbinde bir-hardal tanesi kadar olsun asabiyet (tarafgirlik, ırkçılık) varsa, Allah onu kıyamet günü cahiliyet Araplarıyla bir arada haşredecektir.”
Hz. Sadık (as), Cafer-i Sadık’tır. Humeynî’nin de Cafer-i Sadık’ı kaynak göstermesi tabiîdir. Derine inmeyelim. Şunu demeden geçemeyeceğim: Humeynî, 1979’da Tahran’a döndükten sonra, Ayetullah Medarî’nin hareket alanı daraltılmış, psikolojik baskıya maruz bırakılmıştır. Humeynî Fars asıllı, Medarî Türk asıllıydı. Erdoğan bunları çok iyi bilir, bilmesi gerekir.
Erdoğan’ın metnini yazanlar, alelacele interneti dolaşmışlar anlaşılan. Humeynî’nin verdiği hadisin şerhini okusalardı, kafaları iyice karışır, “asabiyet şeytandandır” diye kestirip atmazlar, bir milleti zan altında bırakmazlardı. (Bana inanmayabilirler. Ben de dünkü yazıyı sayfaya gönderdikten sonra gördüm: Kendi taraflarından İbrahim Kiras’ın önceki gün Star’daki çıkan “Asabiyet” yazısını okusunlar. Hatalarını anlarlar.)

***


Biz “asabiyet” üzerinde dururken, Meclis karıştı: İnsanlarımızı bir birine yabancılaştırmak, “asabiyet” i, etnisite üzerinden büyük aile “Türk”ü parçalamak için kullanmak isteyen Ak Parti- BDP/PKK “Ana dilde savunma” adı altında, kanun çıkartıp Kandil’e selâm gönderdi. Bu sıra kürsüye çıkan CHP’nin İzmir milletvekili Birgül Ayman Güler, özü doğru olmakla beraber dangul dungul cümlelerle halkı şaşırttı. Türkler ulusmuş, Kürtler milletmiş... “Ulus” ve “millet” meselesini tartışalı daha kaç gün oldu! Üç gün yazdım. “Ulus” kavramını aslına rücu ettirmek istesek zaten eski Türklerde “boy”, “kabile” manasını taşır ki bu da etnisiteye tekabül eder ve büyük “Türk” ailesinin içindeki kollardır. “Millet” ise asıl büyük ailedir. Zamanımızda anlam kayması yüzünden “ulus/ulusal” kelimeleri “millet/milliyetçilik”ten farklıdır.
Türkiye’de “Türk” ve “Kürt” ayırımı yapmak imkânsızdır. “Kürt” etnisite adı olmuştur ama “Türk” ne etnisite, ne ırk adıdır. R. T. Erdoğan bazen, “tek millet”, “tek bayrak”, “tek dil”, “tek devlet” diye sıralıyor ya... Bu sıraladığı ama tek kelimeyle ifade edemediği büyük ailenin adını ben söyleyeyim: TÜRK!
Sosyolojik gerçekler Erdoğan’a sonunda “Türk”ü telaffuz ettirecektir. Burada İbn Haldun devreye girer: Asabiyet; 1) Soy asabiyeti, yani aynı kökten gelme; 2) Sebep, yani iktisap etme, daha açık ifadesiyle fikirde bir araya gelmedir. Her ikisi de Türkiye’de büyük oranda mevcuttur. Onun için Osmanlı dağılsa bile Türkiye Devleti kurulmuştur ve etnisitenin hiçbiri buna itiraz etmemiştir.
İbn Haldun çok mühim bir meselenin altını çizer: Hz. Peygamber, Kureyş kabilesindendir. Kureyş, Hicaz’da güçlü bir kabiledir ve Hz. Peygamber asabiyetten güç almıştır!
Pazartesi günleri MHP’ye dair yazıyorum ama asabiyet meselesi MHP’yi yakından ilgilendiriyor. Pazartesi devam edeceğim.

Yazarın Diğer Yazıları