Arsa gezdiren devlet olur mu?
Esnaftan Hasan Bey, yılların birikimiyle İstanbul''da bir arsa satın alır. Bir gün arsasının TOKİ tarafından işgal edildiğini öğrenir. Arsa, TOKİ''nin inşa ettiği sitenin bahçesinin içinde kalmıştır. Hemen dava açar. Davayı kazanır. TOKİ istinaf mahkemesine itiraz eder. İstinaf mahkemesi de arsa bedelinin ödenmesi gerektiğine karar verir. TOKİ, Yargıtay''a başvurur. Dosya Yargıtay''da iken Hasan Bey''in telefonuna, e.devletten, "Tapuda, maliki olduğunuz arsa üzerinde işlem yapılıyor" diye bir mesaj gelir. Hasan Bey, hemen avukatını arayıp duruma müdahale etmeye çalışır ama arsa tapuda, bulunduğu yerden alınarak başka bir yerde imiş gibi gösterilmiştir... Yalnız, yeni arazinin değeri, işgal edilen araziye göre çok düşüktür! Yargıtay''daki dosyaya da arazinin yeni tapusu konulmuştur... Ortaya garip bir durum çıkar. Yargıtay, yeni tapuya göre bir hak iddia edilemeyeceği kararı verir.
***
Hasan Bey yeni bir dava açar; avukatı, arsanın yerinin değiştirildiğini ve yerine değeri düşük bir arazinin verildiğini ispat eder, davayı kazanır. İstinaf mahkemesi de Hasan Bey''in lehine, arsanın rayiç bedelinin ödenmesine karar verir. TOKİ yine Yargıtay''a başvurur. Dosya, halen Yargıtay''dadır ve arsanın işgal edildiği günden bu yana yedi yıl geçmiştir!
Hasan Bey, yedi yıldır, TOKİ tarafından işgal edilmiş, sonra da tapuda yeri değiştirilmiş arsasının bedelini almaya çabalıyor... Tabii açtığı davalar için masraf da ediyor, işin stresini de yaşıyor...
Olay, münferit de değil. Aynı durumda çok sayıda vatandaş var!
TOKİ, bir kamu kuruluşudur ama tapuyu deliyor!
***
Bu olay dışında tapuda arazi kaydırmak, Türkiye''de üzerine hiç gidilmemiş bir yolsuzluk yöntemidir! Bu yolla, hazine arazilerine el koyanlar var. Değerli bir hazine arazisi, önce arazisi daha düşük değerde olan başka bir ile kaydırılıyor, orada görünürken düşük bir bedelle devrediliyor, sonra da tapuda yine eski haline getiriliyor! Böylece çok değerli bir araziye düşük bir bedelle sahip olunuyor!
Hani Aziz Nesin, "Ben aslında ülkede yaşanan olayları yazıyorum. Mizah için özel bir çaba sarf etmiyorum" mealinde konuşmuştu ya tıpkı öyle...
Bir hukuk devleti, arsa gezdirir mi, tapu kaydırır mı?
ÖTV skandalı!
-------------------
Bir başka skandal da devlet hastanelerinden...
İstanbul''da bir devlet hastanesinin sağlık kuruluna günde otuz-kırk kişi başvurmaktadır! Başvuruların yarıya yakını, otomobil alırken ÖTV indiriminden faydalanmak amaçlıdır. Adına başvuru yapılanların çoğu yaş ve sağlık durumu itibarıyla araç kullanamayacak durumdadır. Başvurularda aileden biri, hasta anne veya babasını bir yerden bir yere götürmek için taşıt almak istediğini beyan etmektedir. Yalnız, başvuranların çoğu, herhangi bir araç satın alamayacak kadar çulsuzdur! Biraz sorgulandıklarında sıfır araç alacaklarını ağızlarından kaçırmaktadırlar! Bunlar, bazı otomobil bayilerinin, ellerine iki üç bin lira vererek kahve köşelerinden topladığı insanlar... Bu kişiler üzerinden ÖTV indirimli araç satın alıyorlar. ÖTV indirimli araçların, beş yıl devredilemeyeceği kuralı var ama bu araçlar fiili olarak devrediliyor.
Taşıt fiyatlarının üçte biri ÖTV''den oluşuyor! ÖTV bu şekilde indirildiğinde devlet her araçtan vergi kaybediyor!
Konu hakkında bilgi veren bir devlet hastanesi yetkilisi, "Sadece bizim hastanemizdeki raporlarla devlet günde bir milyon lira vergi kaybediyor. Türkiye''de 1400 kamu hastanesi var..." diyor.
Tabii bir devlet taşıta, taşıtın fiyatı kadar vergi koyarsa, olacağı budur. Zaten bir araç satın alan, bir tane devlete bir tane de bankaya almış oluyor! Böyle bir hukuk düzeni olur mu?