'AKP' veya 'Ak parti'
Muhterem Başbakan! valla benim de bir kastım yoktur!! Aynen Taha Akyol Bey’in yazısının başında, “Siz de mi Taha Bey!” dememeniz için, peşin “Sayın Başbakan’a önce şunu belirteyim, AKP diye yazmamda bir kasıt yoktur. Yazımın başlığı tek satır olsun diye öyle yazdım.” (Hürriyet, 6 Eylül 2012) dediği gibi, ben de arada “AKP” diyorum, hele çok kırıldığım zaman “Ak Parti” diyorum!
İş neye döndü biliyor musunuz? “PeKaKa” diyenlerin bu örgüte karşı, “PeKeKe” diyenlerin örgüt yanında görülmesine!
“AKP” diyenleri Erdoğan neredeyse “düşman” ilân etmişti. Taha Bey, hışma uğramak istemez. (Örneği görülmüştür: Eski “Millî Görüş”ten yoldaşı bir tanınmış gazeteci, en ufak tenkidinde, Erdoğan’ın çok ağır sözlerine muhatap oldu. Sonunda iki gazete değiştirdi, eski “cafcaf”ını kaybetti!)
Taha Bey’in milletin diline dolanan cümleyi yazması, Erdoğan’dan yıldığından değil, o an “AKP” yazışını izahta kelime bulamamasından veya gerçekte “mizah” yaptığını düşünmesindendir. Diyor ki:
‘İktidar partisinin adının kısaltılmış hali, resmi tüzüğüne göre ‘AK Parti’dir. Buna rağmen AKP denilse ne olur? Fakat Başbakan, AKP denilmesini düşmanlık sayıyor! Ben onun bu sert tavrını, ‘Başlığın tek satır olması için AKP yazdım’ diyerek hicvettiğimde, bazı keskin muhalifler, Başbakan’dan korktuğum falan için böyle yazdığımı zannettiler, çünkü önyargıları öyle... Halbuki ‘başlığın tek satır olması’ gibi ciddiyetsiz bir gerekçe hicivden başka ne olabilir?.. “ (Hürriyet, 7 Eylül 2012)
Taha Bey kusura bakmasın, hicvedilen bir şey yok! Doğrudan, Başbakan’ı gücendirmeme girişi!
Taha Bey hicvettiğini söylüyor ama, mensur yazmıştır, şiir değil. Hicveden hicviye yazar. Hicviye ne? ” Kişilerin ve toplumun kötü yönlerini, kusurlarını gülünç durumlarını alaylı bir dille ortaya koyan manzum yazılara denir...”
(A. Tekin, Edebiyatımızda Terimler)
***
Meselenin bir de şuur altının olduğunu düşünmeliyiz: Bu dönemin bazı uygulamalarının insanlarda ne gibi kaygılara yol açtığını, -Taha Akyol Bey nasıl izah ederse etsin- Türkiye’nin siyasî evrelerinde, zaman zaman görülen, “yanlış anlaşılma”, “aram açılmasın” endişelerinin içten gelen bir yansımasını görmemek mümkün değil!
***
Bana da niçin “AKP” yazmıyorsun, diye soranlar olmuştu. Biz bildiğimizi, inandığımızı yazarız. Bir kastım, peşin hükmüm olmamıştır. Şimdiye kadar yazdıklarımızdan şunu yanlış anladın, yanlış yazdın, “Düşmanlık ediyorsun!” diyecekleri bir cümlemi önüme koyabileceklerini sanmıyorum!
Madem resmî adı “Ak Parti”, bu yazışı mümkün olduğu kadar tercih ediyorum.
Taha Bey’in dediği gibi, köşeler belli vuruşun dışına çıkamıyor. Benim köşe, fazla paragraf yoksa, 2900 vuruş alabiliyor. “AKP” bayağı kâr sağlıyor!
Muhterem Başbakan! Kayıtsız şartsız yolunuzda olanlara ve sizi tenkitten çekinenlere bir “ferman” çıkarınız lütfen; “AKP” yazsınlar. Vaziyet sıkıntılı!