AKP oyları Lira gibi çakılıyor!
Lira''nın değer kaybının AKP oylarında erime anlamına geldiğini hepimiz biliyoruz. Çünkü Lira değer kaybettikçe karşımıza enflasyon denilen fiyatlar genel seviyesinin artışı çıkıyor. Enflasyonla Türk halkı ekonomik açıdan küme düşüyor. Alt gelir grupları sefalete, orta gelir ise alt gelir düzeyine geriliyor.
AKP oylarını kararsızlar dağıtıldığında hâlâ %30 civarında gösteren anketlerin tamamı gerçeği yansıtmıyor. Bu rakamın aslında %25 altına gerilediğini size tek anketle ispat edebilirim: TÜİK tarafından açıklanan ''Tüketici Güven Endeksi'' ekonomiye duyulan güvende tarihi düşüşler olduğunu bizlere göstermiştir.
Takdir edersiniz ki, ekonomiye güven duyulmuyorsa iktidar partisine de güven duyulmaz. Tüketici Güven Endeksi''ne baktığımızda, Kasım ayında bir önceki aya göre %7,3 oranında azaldı; TÜİK tarafından oynanmış rakamlara göre Ekim ayında 76,8 olan endeks, Kasım ayında 71,1 oldu.
Endeks 0-200 arasında bir değer alır. 100''ün altında güvenin olmadığını, üstünde ise güvenin oluştuğu söylenir. Yukarıda bahsettiğim bir noktayı da unutmayalım. Normalde endeks işgücü soruları dahil edilse an itibari ile 40 seviyesine düşecekti. 2019 yılında yerel seçimlerde endeks 50 civarındayken büyük şehirleri kaybeden AKP, şimdi 40 olan endekste sizce nerede olur? 3 ay önce AKP oy oranına %30 diyeceksiniz, oynanmış rakamlarla Tüketici Güveni 75 üzerinde olacak, şimdi 70''e düştüğünde (eski hesap 40) oy oranı sabit kalır mı?
AKP oy oranı zamlar halkın sırtına bindikçe daha da azalacak. Saray panik halde. Bu panik yüzünden umutsuzca faiz indiriyor ama kuru patlatıyor. Yandaş bir yazarın dediği gibi ekonomide göle maya çalmaya çalışıyorlar ama nafile…
Ben AKP konusunda 2019''dan beri üretim modeli dışa bağlı olduğu için, krizle geldiler, krizle gidecekler dedim. Şimdi bu öngörümün çıkmaya başladığını görüyorum. AKP %20''nin altına da inecek, neden mi? Çünkü Sudden-Stop yani büyük stagflasyon geliyor.
Önceki yazılarımızda bu beklentimizi tüm kamuoyundan önce halkımızla paylaşmıştım. Şimdi buna benzer ifadeleri yabancı raporlarında da görmeye başladık. Örneğin 18 Kasım tarihli ''Capital Economics''in raporunda Türkiye ile ilgili çok ilginç çıkarımlar var, bakın neler demişler:
"Bu karar Türkiye''de para politikasının Saray tarafından dikte edildiğinin göstergesi olmuştur ve artık Lira geçmişte olduğundan çok daha zayıf hale gelmiştir."
"Merkez Bankası Aralık toplantısından sonra gevşeme döngüsünü durdursa bile artık bunun yatırımcıları rahatlatacağının garantisi yok."
"Endişe verici bir şekilde, Türkiye''nin durumu ''Ani-Duruş''un öncesindeki gibi bir hâl arz ediyor."
Lira''nın yükselen enflasyona karşı düşürülen faizlerle ne kadar zayıf hale getirildiğini artık sokaktaki çocuk bile biliyor. Ama önümüzdeki dönemlerde bizleri en çok korkutan olay bu bahsettiğimiz stagflasyon (durgunluk içinde enflasyon) gerçeği olacak.
Kur arttıkça dışa bağlı üretimde maliyetler artacak. Şu an stokları biten firmalar, 11 Lira üzerinden yarı mamul almaya başladı. O zaman ne olacak? Yeni zamlar karşımıza çıkmayacak mı? Vatandaşta alım gücü kaldı mı? Bu pahalı mamuller satılacak mı? Elbette ki satılamaz. Piyasa zaten durmak üzere, yeni zamlarla işler iyice durgunlaşacak. Firmalar işçi çıkarmaya ve bankalara olan yükümlülüklerini yerine getirememeye başlayacak. Bankalar takipteki kredileri arttıkça daha az kredi verecek, piyasa iyice boğulacak. İşte böyle bir durumda AKP ne olacak? %20 altına sert bir şekilde inmeyecek mi?
Kurdaki artış sadece bizden de kaynaklanmıyor. Bunu defalarca yazdım. Amerika''da her ay piyasaya verilen 120 milyar doları, 15 milyar dolar kısma kararı alınmıştı. Şimdi FED kurmayları bu rakamın artarak desteklerin 2022 bahar ayında bitirilmesini, ardından faiz artışları ile piyasada enflasyona neden olan doların geri çekilmesini planlamaya başladı. 2022 ikinci çeyreğinde işler daha da karışacak…
AKP büyük bir çılgınlık yaparak Türkiye ekonomisini kasırganın tam ortasına götürüyor. Kurdaki bu baskıya ekonomi daha ne kadar dayanabilir? İşin sonu şimdiden belli: Kuru dizginlemek için faiz artışları bir ay içinde Türk kamuoyunda konuşulmaya başlanacak. İş kesimi, emekçiler hükümete yoğun baskı yapacak. Sonunda faizler tekrar artacak. Peki bütün bu çekilen acılar neye yarayacak? Sadece AKP''nin oy oranlarını artırmak için yaptığı umutsuz bir deneyin kobayları olmuş olacağız.