İnanılmaz ama gerçek derler ya... Aynen öyle... “Erivan muhibbi” Halil Berktay namındaki kişi, Amerikalılara “Ermeni tehciri” meselesinde bilgi vermiş. Bilgi aleyhimize kullanılacak türden. WikiLeaks belgeleri arasından çıktı. ABD İstanbul Konsolosu David Arnett’e “İttihatçılar 1918’de Ermeni belgelerini kaçırdı” demiş.
Prof. Dr. Halil Berktay’a “Bu ne iş?” diye sormuş Vatan gazetesinin muhabiri Emre Öztürk... O da “suçunu” itiraf etmiş!
“2004 yılında ABD’nin İstanbul Başkonsolosluğu’nda görevli David Arnett benimle o dönem oldukça gündemde olan Ermeni meselesi hakkında konuşmak istediğini söyledi ve gelip beni Sabancı Üniversitesi’ndeki ofisimde ziyaret etti. Ben de kendisine konu hakkında bildiklerimi anlattım. Anlattıklarım arasında 1918 yılında, 1. Dünya Savaşı sonunda İttihatçı liderler yurtdışına kaçarken Harbiye Nezareti’nde büyük bir belge temizliği olduğunu söyledim. İttihatçıların önemli isimlerinden Dr. Bahattin Şakir’in bavul dolusu belgeyle gittiğini ve bu belgelerin halen arandığını söyledim. Ayrıca Turgut Özal döneminde belgelerin açılması direktifi verdiğini ve emekli Büyükelçi Muharrem Nuri Birgi’nin yanı sıra emekli diplomat ve iki emekli generalden oluşan bir heyetin önceden devlet arşivlerine girdiğini söyledim.” (Vatan, 13 Eylül 2011)
Bu açıklamalarda izaha muhtaç birçok nokta var:
1. ABD’li diplomat neden H. Berktay’dan belgeler hakkında bilgi istiyor?
Cevaplar şunlar olabilir mi?
a) H. Berktay’ı kendisine yakın görmüştür...
b) Türkiye’de “en tarihçi” onu bilmiştir.
c) Ermeniciliğin bayraktarlığını yaptığı için tercih etmiştir.
(a) ve (c) şıkları birbirini tamamlar. Ermenici olduğu için ABD’li diplomat kendisine yakın görmüştür. Onun ağzından kendi tezine uygun cevap alacaktır. Nitekim alıyor.
2. “Ermeni meselesi” hakkında bildiklerini anlatmış. Ermeni tehciriyle (H. Berktay “Ermeni soykırımı” der) ilgili belgelerin (onun kastettiği “soykırım” belgelerinin) yok edildiğini ve kaçırıldığını söylemiş.
Soralım:
Nereden biliyorsun kaçırıldığını? Elindeki delil nedir? Arşiv’e girip inceledin mi? İncelesen eksik belgeleri tespit edecek bilgiyle mücehhez misin?
Osmanlı Arşivi’ni iyi bilirim. İki yıl orada dirsek çürütmüşlüğümüz var. 12 Eylül Darbesinin ilk yıllarıydı... 12 Mart döneminin Millî Eğitim Bakanlarından emekli albay Şinasi Orel, Arşiv’e gelip giderdi. Yanında da birkaç emekli büyükelçi vardı. Demişlerdi ki: Araştırıcıya kapalı olan İttihat ve Terakki dönemi belgelerini inceliyorlar. Bütün özellikleri yaşlılıklarından dolayı eski yazıyı bilmeleridir.
Emekli Büyükelçi Muharrem Nuri Birgi’den bahsediyor Halil Berktay... Sanmıyorum Birgi’nin Arşiv’e girmiş olduğunu... Hatta Arşiv’deki arkadaşlara sordum, Birgi’yi kimse hatırlamadı. Şinasi Orel daha sonra ekibi genişletmiş, Harp Akademileri’nde çalışmaya devam etmiş, Arşiv’deki diğer uzmanlar da zaman zaman yanına verilmiş. O çalışmalar sonucu Ermenilerle ilgili 50 cilt dolayında bir yayın yapılmış.
Şunu da söyleyeyim... Şinasi Orel’in, başka emekli generallerin belgeler üzerinde çalışması herhangi bir kasıtla değildir. Zaten bir darbe olmuş, Cunta, her yere kendi arkadaşlarını yerleştiriyordu. Meselâ Arşiv’in başında da bir emekli korgeneral vardı. Generaller bir “temizlik” için getirilmemişti.
H. Berktay’ın bilmediği, belki bilip de söylemediği bir şeyi ben söyleyeyim.
Pars Tuğlacıyan vardır. Birçok sözlükler yayınlamıştır. Ben oradayken Arşiv’den çıkmazdı. İşin tuhafı Osmanlı yazısını da bilmezdi. Artık geçti, zamanında açıklamıştım ve olay olmuştu, 3-4 Arşiv uzmanıyla temastaydı. Onlara para karşılığı belge toplatırdı. Şunu da söyleyeyim (bu çok önemli), Tuğlacıyan’ın “soykırım”ı ispat derdi yoktu... Arşiv uzmanları da onun art niyetine ortak olacak kadar şuursuz değillerdi. Tamam, ona çalışmaları hata idi ama Tuğlacıyan’ın derdi yayınları için belge toplamaktı.
Hey Halil Berktay! Osmanlı yazısını bilmezsin (kendin yazmıştın bilmediğini) ne diye bu meselelerle uğraşırsın!.. Sonra gidip ABD’nin hesaplarına âlet olursun!
