Zübeyde Hanım Latife Hanım ve Meral Hanım…

İzmir'e gitmek üzere Sabiha Gökçen'den havaalanından sonra Meral Hanım ile uçakta sohbet ettim. Yanında bulunan eşi Tuncer Bey'in nezaketi sayesinde tabii.

Akşener'e ABD Dışişleri Bakanı Tillerson'un, Ankara'da, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ile yaptığı, resmi kayıt tutulmayan görüşmeden sonra Türkiye tarafını kastederek "Hedefimiz Suriye ile ilgili kesinlikle örtüşüyor. O bölgelerde kim daha egemen olacak bunlara da karar vereceğiz. Kuzey Suriye'nin tamamı üzerinde çalışmaya devam edeceğiz." dediğini hatırlattım ve görüşünü sordum. Meral Hanım, kendisinin de bir taraftan Osmanlı tokadından bahsedildiğini diğer taraftan da stratejik müttefiklikten bahsedildiğini belirtip Tayyip Erdoğan'a "ABD dost mudur düşman mıdır?" diye sorduğunu, ancak devletin elindeki bilgilere sahip olmadığını, konuyu incelediğini söyledi.

İzmir'deki il binasının açılışı ve mitingten sonra haberlere göz attığımda, Tayyip Erdoğan'ın Afyonkarahisar'da, "Cerablus'ta, El Bab'da nasıl neticeye ulaşıldıysa Afrin'de de, İdlib'de de, Münbiç'te de hedefe ulaşılacaktır." dediğini okudum. Bu da Tillerson'un Afrin, İdlip ve Münbiç konusunda Türkiye'nin taleplerini kısmen yerine getirmek karşılığında, Fırat'ın doğusunda bir PYD devletine ses çıkarmamak konusunda Erdoğan'ı ikna ettiğine dair kanaatimi kuvvetlendiriyor.

***

Meral Hanım'a ekonomide büyük hamleler yapmış Almanya örneğini vererek, halkın desteğini almak için böyle bir çıkış için hazırlıklarının olup olmadığını sordum.

Almanya ve ABD'nin geçmişteki modellerini incelediğini, gerek bu konuda gerekse, siyasetin diğer alanlarında manifesto niteliğinde bir hazırlık yaptıklarını bunu da Nisan ayında açıklayacaklarını bildirdi.

***

Ve kendi ailesinde cumhuriyeti kuran kadro içinde yer alan önemli isimler bulunduğunu, dolayısıyla cumhuriyete sahip çıkmayı görev bildiğini söyledi.

Meral Hanım, kendi gücünün nereden kaynaklandığını biliyor: Kararlılığından!

Bu yolda ölümü göze aldığını, bunu siyasi rakiplerinin de bildiğini, çizgisinden sapmadan emin adımlarla yürüyeceğini hissettiriyor. Gerçekten de Türkiye gibi bir ülkenin kaderini ancak cesur insanlar değiştirebilir. Yeter ki, milletin önüne bir lider geçsin! Bu lider, o cesarete sahipse ve kararlıysa, millet zaten bunu fark ediyor ve destekliyor.

***

Miting sırasında sevgiyle yaklaşan okurlarımızla da küçük sohbetlerim oldu. Çoğunun yüzünde okula yeni başlayan bir çocuğun heyecanını gördüm. Birçoğu, "ülke genelinde durum nedir?" diye sordu. Bir cevabım şöyle oldu:

-Doğrusu, bunu, İYİ Parti kadrolarının kararlılığı ve cesareti belirleyecek. Madem ki, Meral Hanım, İzmir konuşmasında da "cesaret bulaşıcıdır" diyor, İYİ Parti'nin başarısını da bu harekete gönül verenlerin kararlılık ve cesaretinin derecesi belirleyecek"

***

İzmir'den önce İzmit'te de İYİ Parti açılışını takip etmiş ve Meral Hanım'ın köyü Gündoğdu'ya da gitmiştim. Gördüm ki, Meral Hanım, köyün Zübeyde Hanım Caddesi'nde bir evde doğmuş. Zaten kendisi de Selanik göçmeni bir ailenin çocuğu. Bu sebeple olsa gerek, vaktiyle Zübeyde Hanım Şehit Anaları Vakfı'nı kurmuş...

Meral Hanım, İzmir'de de Zübeyde Hanım'ın anıtını, kabrini ziyaret ve Atatürk'ün eşi Latife Hanım'ın şimdi müze olan konağını ziyaret etti.

Zübeyde Hanım, Latife Hanım, Sabiha Gökçen… Bu isimler Türk kadını açısından neyi temsil ediyorsa, Meral Hanım da onu temsil etmeye gayret ediyor. Bu sebeple kadınlardan büyük destek alıyor. Siyasi hedefleri için en önemli belirleyicinin halk olduğunu iyi biliyor. Onun için, her fırsatta halkı yüreklendirmeye devam ediyor.

Yazarın Diğer Yazıları