Yüzellilikler listesindeki gazeteciler ve 28 Mayıs seçimi
Yüzellilikler adı verilen ve 23 Nisan 1924 tarihinde
Türkiye Cumhuriyeti Bakanlar Kurulu ve Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin
oturumunda saptanan bu listeye 1 Haziran 1924 tarihindeki kararla
Köylü gazetesi sahibi Refet Bey de eklenerek nihai şekliyle
150 kişi olarak kabul edilmiştir ve bu kişiler
28 Mayıs 1927'de kabul edilen 1064 sayılı yasa ile yurttaşlıktan çıkarılmışlardır.
Yüzellilikler, Türk Kurtuluş Savaşı sonrası düşman iş birlikçisi olarak görülen ve
Türkiye'den sürgün edilen, hepsi üst düzey makamlarda yer alan
Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarına verilen isimdir.
Meclis'e göre hainler on binleri buluyordu.
Ancak Lozan Antlaşması'nın bir maddesinde
sürgün edilecek insanların sayısının
150'yi geçmeyecek şeklinde öngörmesi üzerine ilk önce
Türkiye Cumhuriyeti İçişleri Bakanlığı tarafından oluşturulan listede
başlangıçta 600 kişiden oluşan liste alevli tartışmalar sonucu
önce 300, ardından da 150 kişiye indirilmiştir.
Yüzellilikler'in yurda girmelerini engelleyen 1064 sayılı kanun kaldırılsa da
başta Çerkez Ethem olmak üzere pek çok muhalif ve
saltanat taraftarı geri dönmemiştir.
Bu listenin 600 kişilik ilk hali açıklanmamıştır.
Kimler mi vardı bu listede?
Vahdettin’in adamları, Yaver-i Has Kiraz Hamdi,
Yaverandan Erkan-ı Harp Miralay Tahir,
eski Şeyhülislam Mustafa Sabri,
eski Adliye Nazırı Ali Rüşdi,
Kuva-yi İnzibâtiye Başkumandanı Süleyman Şefik Paşa,
eski Adapazarı Kaymakamı Hain Mustafa,
Sevr Anlaşması`nı imzalayan eski Maarif Nazırı Hadi Paşa,
Şura-yı Devlet eski Reisi Rıza Tevfik Bölükbaşı,
Bern eski sefiri Reşat Halis
İzmir’i Yunan’a teslim eden ve Yunanistan bayrağını öpen,
Kuva-yi İnzibâtiye Kumandanlarından İzmir Kolordusu Kumandanı, Ali Nadir Paşa
ve herkesin tanıdığı bildiği Çerkes Ethem…
Liste bu şekilde uzayıp gidiyor.
Benim üzerinde durmak istediğim konu ise listede yer alan almayan gazeteciler…
Ne yazık ki bu ülkede yıllarca tetikçilik olarak,
bazı çevre ve fikirlere hizmet aracı olarak kullanıldı gazetecilik.
Meclis’te listeyle ilgili hararetli bir tartışma sürüyordur.
İçişleri Bakanı Ferit Bey, defalarca kesilen lafı ve uğultular arasında
binbir zorluk içinde 150'likler listesine alınması kararlaştırılan gazetecileri sayar.
Hükümetin önerisine göre bunlar;
Türkçe İstanbul gazetesi sahibi Sait Molla,
İzmir'de Müsavaat gazetesi sahibi Hafız İbrahim,
Aydede Gazetesi sahibi Refik Halit,
Alemdar Gazetesi'nden Refii Cevat ve Pehlivan Kadri'dir.
İzmir'de Köylü Gazetesi sahibi Refet de vardır ama,
onu vatandaşlıktan çıkarılanlar listesine almışlardır.
Bir milletvekili sorar: «— Abdullah Cevdet nerede?»
Ferit Bey, «— Ona gelinceye kadar sabah olur» der ve listeyi okumayı sürdürür:
Adana'da Ferda Gazetesi sahibi Hilmi...
Edirne'de Temin ve Selanik'te Hakikat sahibi Münür Mustafa...
Balıkesir'de İrşat Gazetesi sahibi Sındırgılı Ahmet Hulusi...
Gene birisi sorar: «— Fotoğrafçı Ali Sami vardı?»
Sıralardan cevap gelir, «— okundu o okundu...»
Gizli oturum tutanakları dikkatlice tarandığında,
İçişleri Bakanının daha önceden Bandırma'da yayınlanan
Adalet Gazetesi sahibi Ali Kemal ya da Ali Sami adında birinin adını söylediği görülmez.
(Kimi kaynaklarda bu kişiden Ali Sami, kiminde Ali Kemal diye söz edilir
ama sanırız doğrusu Ali Sami olacaktır.)
Bu belirsizlikler gösterir ki, Meclisin gizli oturum tutanakları,
çok sağlıklı ve eksiksiz tutulmuş tutanaklar değildir.
Bu Fotoğrafçı Ali Sami denilen kişi, bahriye miralayıdır (albay),
Abdülhamid döneminde Bahriye Nezaretinde (Deniz bakanlığında)
fotoğrafçılık görevi yapmış, 31 Mart gericilik ayaklanmasından sonra Mısır'a kaçmış ve
orada da fotoğrafçılıkla geçinmiş, ancak 1918 Mondros Antlaşması’ndan sonra
İstanbul'a gelip, Bandırma'daki Adalet Gazetesi'ni çıkarmış,
Ulusal Kurtuluş Savaşçılarına karşı ağır yazılar yazmış,
30 Ağustos yengisinden sonra Edirne'ye gidip gazetesini bir süre de orada yayınlamış ve
sonra yurt dışına gitmiştir.
Milletvekilleri, adı okunmamış ya da okunduysa da tutanaklara geçmemiş
Fotoğrafçı Bahriyeli Ali Sami için, okundu o okundu diye bağrışırken
İçişleri Bakanı, okuyup okumadığından emin olmamalı ki;
«— Onu nihayete şey ederiz» der.
«— Şey etmek» ten amacı; yazmak, eklemek olsa gerektir...
Kürdistan Teali Cemiyeti'nin önde gelen bir üyesiydi
Bağımsız bir Kürdistan'ın kurulmasına destek için
İngiliz, Fransız ve Yunanlılarla yoğun bir şekilde lobi yaptı.
Bu amaçla Yunan Başbakan Dimitrios Gunaris ile görüştü.
Osmanlı İmparatorluğu'nun en önemli ve en çok okunan gazetecilerinden biriydi.
Serbestî gazetesinin sahibi ve yazı işleri müdürü ve
öldürülen gazeteci Hasan Fehmi Bey'in arkadaşıydı.
Serbesti Gazetesi sahibi, Hürriyet ve İtilaf üyesi Mevlânzâde Rifat,
Mustafa Kemal Atatürk'e karşı çıktı ve
Yüzellilikler listesinde yer aldı.
Hayatının büyük bölümünü Fransa, Yemen, Mısır, Suriye ve
Yunanistan da dahil olmak üzere sürgünde geçirdi.
Türkçe İstanbul Gazetesi sahibi Sait Molla var bir de.
Gazetenin 9 Kasım 1918 tarihli ilk sayısında
“İngiltere ve Biz” adlı bir yazı yayınlayan Sait Molla,
1919 yılında İngiliz Muhipler Cemiyeti’ni kurarak cemiyetin başkanlığını yaptı.
1920 yılında bir süre Adliye Müsteşarlığı görevinde bulundu.
26 Ağustos 1922’de başlayan Büyük Taarruz sonucu
Türkler tarafından kesin zafer elde edilmesi üzerine
Kuva-yı Milliye’ye başından beri muhalefet etmiş olan Sait Molla,
telaşa düşen diğer bazı muhalifler gibi İngiliz elçiliğine sığındı.
Kendisine İngiliz General Harrington tarafından özel bir pasaport verildi.
Bu pasaportla Mudanya Mütarekesi öncesinde ülkeyi terk etti.
Türkiye’nin İngiliz himayesi altına girmesi konusunda
en faal çalışmış kişilerden birisi olan İngiliz ajanı Rahip Frew ile
Sait Molla arasındaki yazışmalar ele geçmiş ve
bu mektuplarda Frew'dan yüklü miktarlarda para aldığı
bu paraları da isyan çıkartmak amacıyla
Anadolu'daki bazı şifreli isimlere gönderdiği anlaşılmıştır.
Nutuk'ta belgeler bölümünde Rahip Frew'a yazdığı mektuplar verilmiştir.
Ajan Frew'a yazdığı mektuplarda Kürt Teali Cemiyeti mensuplarına ve
doğudaki faaliyetleri için para gönderdiğini yazmıştı…
Refik Halid Karay, Alemdar, Peyam-ı Sabah gazetelerinde ve
Aydede dergisinde İstiklal Savaşı aleyhine
yazdığı yazılardan ötürü vatan hainliğiyle suçlandı,
Yüzellilikler listesine alındı ve 1922'de Yüzelliliklerle birlikte yurt dışına çıkarıldı.
Uzun süre Beyrut ve Halep'te sürgün yaşadı.
Mustafa Kemal Atatürk'e yazdığı şiir ve mektuplarla,
Yüzellilikler listesindekilerin affedilmesinde önemli rol oynadı.
16 senelik sürgün hayatının ardından 1938'de çıkarılan af kanunundan yararlandı
ve aynı yılın Temmuz ayında yurda döndü.
Bandırma Adalet Gazetesi sahibi Bahriyeli Ali Kemal vardı bir de…
Büyük Taarruz'un başlamasına iki gün kala yayımlanan sayısında şunlar yazıyordu;
"Hürriyetin ilanında muharebeler dolayısıyla milleti mahv ve perişan eden
Talat, Cemal, Mahmut Şevket, Enver de gitti.
Hamd olsun, darısı, cani Mustafa Kemal başına" (24 ağustos 1922)
Mustafa Kemal Atatürk için “Cani” kelimesini kullanıyordu.
Ali Kemal, aynı zamanda Abdülhamit'in yaveriydi.
Edirne’de Teemin ve Elyevm, Selanik Hakikat Gazetesi sahibi Neyir Mustafa da
Yunan hayranı gazetecilerdendi…
1920 yılında, 9-13 Mayıs tarihleri arasında düzenlenen
İkinci (Büyük) Edirne Kongresi'ne katılmış,
kongrede Millî Mücadele karşıtı tutumu ile dikkat çekmişti.
Hürriyet ve İtilaf Fırkası üyesi olan Neyyir,
yaptığı propaganda ve yayınladığı
Yunan yanlısı yazılardan ötürü yüzellilikler listesine alındı.
25 Temmuz 1920'de Edirne'nin işgalinin ardından
Yunan Parlamentosu'na Edirne mebusu olarak girdi.
Kurtuluş Savaşı'nın zaferle sonuçlanmasının ardından Yunanistan'a kaçtı.
1941 yılında, II. Dünya Savaşı sırasında Alman işgali yüzünden
Yunanistan'da çıkan iç savaşa katılan Mustafa Neyyir,
Alman işbirlikçiliği ile suçlanarak sınır dışı edildikten sonra,
1944'te Türkiye'ye geri dönmüştür.
Döndükten sonra da çeşitli sebeplerden yargılanmış ve beraat etmiştir.
Şam doğumlu Refi' Cevad Ulunay, I. Dünya Savaşı sonrasında
yeniden yayınlamaya başladığı Alemdar gazetesinde
İngiliz Muhipleri Cemiyeti lehinde yazılar yazmış,
İngiltere ile yakınlaşmayı savunmuş, bu arada Millî Mücadele'ye karşı çıkmıştır.
Cumhuriyet'in ilânı ile Yüzellilikler listesine dâhil edilmiş ve
1924'te yurtdışına sürgüne gönderilmiştir.
1938'de Yüzellilikler'in affedilmesi üzerine Türkiye'ye dönüşünde
Yeni Sabah ve (1953 sonrasında) Milliyet gazetelerinde yazılar yazdı.
Balıkesir İrşad Gazetesi sahiplerinden Trabzonlu Ömer Fevzi…
Millî Kongre ve Saltanat Şurası'na Trabzon delegesi olarak katıldı.
Erzurum Kongresi’ne katılmış,
Mustafa Kemal'in başkanlığına karşı çıkmıştır.
Trabzon’da çıkardığı Selâmet gazetesinde halkı,
padişaha ve Damat Ferit Paşa'ya sadık kalmaya çağıran yazılar yazmıştır.
Yazılarının tepki görmesi üzerine Trabzon'dan Balıkesir'e gitmiş ve
devraldığı İrşat gazetesinde Mustafa Kemal ve
Anadolu’da gelişen Kurtuluş Savaşı'na karşı ağır eleştirilerde bulunmuştur.
Kurtuluş Savaşı sonunda Fransa’ya kaçmış ve
Yüzellilikler listesine alınmıştır.
Köylü Gazetesi Yunan işgalinden önce Yunanlar tarafından satın alındı ve
Yunan çıkarlarına hizmet etmeye başladı.
Gazetenin sahibi Mehmet Refet Bey,
İzmir'in yeniden Türkler'in eline geçmesinden hemen önce yurt dışına kaçtı.
Refik Halit, Doğru Yol gazetesine kaleme aldığı yazılarından ötürü
Ankara Hükümeti tarafından Suriye’den sınır dışı ettirilmek istenmişse de bu talep Fransız Yüksek Komiserliği tarafından yerine getirilmemiştir.
Belirli bir süre geçtikten sonra Ankara Hükümeti
çok daha etkili bir talepte daha bulunmuştur.
Bunun üzerine Refik Halit, Suriye vatandaşlığına geçmiştir.
Bu sayede Suriye dışına çıkarılma tehlikesini üzerinden atmıştır.
Suriye vatandaşlığına giren Refik Halit, bir de soy isim almıştır.
Şimdi düzen değişti gerçi ama tetikçilik tam gaz devam ediyor.
Birileri çıkarları uğruna toplumu yanlış yönlendirmekten,
“Gereğini yapmaktan” mevcut iktidarları yere göre sığdıramamaktan geri durmuyor.
Gazetecilik dışında her işe el atanlar,
ufacık gazetecilik maaşıyla, nasıl oluyorsa
rezidanslarda, villalarda hatta yalılarda oturan gazeteciler
toplumu “paranın” istediği şekilde manipüle ederek
ülkenin temellerine dinamit döşemeye devam ediyor.
Tamamı gazetecilerden oluşacak nice yüzellilikler listesi lazım
eline kalem alması dahi yasaklanması gerekenler…
Çamurlaşan ekranlar,
gazeteler ve
çeşitli yayın kuruluşlarının güdümünde
vatandaş bir seçime daha gidiyor.
Gereğini yapması istenenler üstüne düşeni yaptı…
Peki, halk ne yapacak?
Yüzellilikler listesi 28 Mayıs 1927'de kabul edilmişti.
Şimdi millet bir 28 Mayıs’ta kaderini belirleyecek olan sandığa gidecek.