"Faili meçhul sözü hafife alınacak söz olarak görülmemeli. Türkiye'de 1 901 tane faili meçhul vardır. Bu kadar ciddi bir konuyu MHP'de değişim dönüşüm isteyen insanın 'faili meçhuller kabulümdür' dediği vakit, Beyoğlu- Galatasaray arasındaki Cumartesi Anneleri'ni, genel merkez önünde perşembeden perşembeye toplanan pazar alanını, perşembe hariç, Cumartesi Anneleri'nin kullanmasına müsaade etmek demektir. Bu olayı MHP'ye sıvamak demektir. Faili meçhullerle ilgili meseleleri bir başka yerden gerçek yapılardan alıp MHP üzerine yıkmak demektir. Bu sözlerin hesabı bir gün sorulur ve verilir."
Yukarıdaki paragrafın tamamı MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'ye ait… 'Faili meçhuller kabulümdür' gibi bir ifadesi olmamasına rağmen, o faili meçhulleri Meral Akşener'e yıkma çabası yeni başlamadı Genel Merkez'de… Önce Genel Merkez adına televizyonlara çıkarılın eski bir milletvekili '17 bin faili meçhul'ü Meral Akşener'in üzerine yıkmaya çalıştı… Dört gün önce Genel Başkan Yardımcısı Sehim Yalçın da buradan yürümeye yeltendi… Son olarak da Bahçeli aynı dili kullandı…
Belli ki bu faili meçhul işine bereketli bir kampanya gibi girdiler ve bunu bir yıpratma alanı olarak benimsediler… Sistemli bir şekilde bu kadar dile getirilmesi ve en sonunda bizzat Genel Başkan tarafından ifade edilmesi bunu belgeliyor…
Yalnız şunu ifade etmeden geçmeyelim… Faili meçhul sayısında ciddi bir tenzilata gitmişler… Televizyonda konuşan eski milletvekili aynı program içinde '17 bin faili meçhul'ü tam üç kere zikretmiş ve sorumluluğu Meral Akşener'e yıkmışken, Bahçeli son açıklamasında rakamı revize ederek 1 901'e indirdi!..
Olabilir tabii ki, son bir ayda '15 bin civarında cinayet'in faili belirlenmiştir belki de!..
***
Siirt, Eylül 2011… Hatay'da üniversiteye giden Nergiz Evin'e veda için 6 kız yemeğe giderler… Dönüşte katliam vardır… Polis Meslek Yüksek Okulu yakınlarında PKK bombalar ve uzun namlulu silahlarla saldırır…
Teröristler yanlış hedef seçmiştir… Çünkü onları polis aileleri zannetmiştir… Olayda 4 kişi ölürken, 2 kişi ağır yaralanır… Ölenler arasında BDP'li Başkan Yardımcısı'nın yeğeni Kevser Çekin de vardır… 'Polis aileleri' zannederek PKK öyle bir hınçla saldırmıştır ki, bir kızın üzerinde yüzden fazla mermi yarası vardır…
Olay önce her zaman olduğu gibi 'devlet'e yıkılmaya çalışıldı fakat o kadar açıktı ki becerilemedi… Bunun üzerine PKK tarihinde belki de ilk defa bir katliamıyla ilgili özür diledi… Eğer kapatılabilecek cinsten olsaydı, bu olayda 'faili meçhuller' çuvalına atılıp devlete, JİTEM'e ve Beyaz Torosçulara fatura edilecekti… PKK'nın uluslararası düzeyde savunulamayacak yüzlerce binlerce eyleminin, sivil katliamlarının devlete yamanmaya çalışılması gibi…
***
Akşener'le ilgili bu suçlamaya türüne önce iktidarın havuzu başvurmuştu… Kafaları erken bastı ve vaz geçtiler bu dilden… Ülke her köşesinde şehit cenazeleri kaldırılırken ve hassasiyet zirveye taşınmışken bu dilin Akşener'e zarar vermeyeceğini anladılar…
Ne tuhaftır ki, onların bıraktığı yerden MHP Genel Merkezi devam ediyor!.. Bu 'faili meçhul' dilinin PKK ve onun koruyup kollayıcıları tarafından 'katil devlet' imajı oluşturmak için geliştirilmiş bir kampanya olduğunu fark etmeyecek şekilde, umursamaz veya kör biçimde…
Hatırlatmıştık: "Bu 'faili meçhul dili' PKK ve sivil uzantılarının en çok başvurduğu dildir... Popülerleşmesi Ergenekon tutuklama ve yargılama süreçlerinde gerçekleşmiş, 'âkiller'in ağzından ise zirveye taşınmıştır...
Türkiye'nin terörle mücadelesini sekteye uğratmak ve terörle mücadele edenleri 'katil' yerine koymak için özenle seçilmiş bir kavramdır... Dev kampanyalarla sınırlı sayıdaki faili meçhul son derece abartılmıştır…
Siyasette rakibiniz yenmek için mücadele verirsiniz, kazanırsınız veya kaybedersiniz... Bunlar anlaşılabilir şeyler... İyi de bu 'PKK'nın faili meçhul dili'ne sarılmak neyin nesi Allah aşkına? Bu nasıl bir çaresizliktir böyle? "
***
İnsaf, izan, feraset, basiret ve adalet tavsiye etmekten başka ne yapabiliriz? "Bir kavme olan düşmanlığınız, sizi onlar üzerinde adaletsizliğe sevk etmesin" (Maide, 8)…
