Türklerin geleneği kışın kışlakta, yazın yaylakta yaşamak idi. Tabii bu durum hayvancılık yapmanın da bir gereğiydi. Türk boyları, genelde yaylak bulmak için savaşırdı! Çünkü hayatta kalmaları, nesillerini sürdürebilmeleri yaylalara bağlıydı. Şimdi de öyledir. Hayvancılık yapanlar yaylaya çıkmasa, hayvanlar sağlıklı beslenmese, şehirde yaşayanlar yıl boyunca ne yiyecek?
Bilindiği gibi arıcılar da şehir değiştirerek, yazın arının sağlıklı bal yapacağı yaylalara gider. Arıcılar, gidiş gelişlerinde bürokrasiye boğulur, adım başı harç öder... Sanki birileri onları yıldırmak ve bu işten vazgeçirmek için sistematik olarak yeni yeni dayatmalar çıkarmaktadır.
***
Eskiden yaylaya çıkış ve iniş zamanlarını köyün ihtiyar heyeti belirlerdi... Şimdi ise yaylalar, hayvancılığı bıraktıktan sonra şehirlerde parayı bulanın yazlık ev yaptırdığı yerler haline geldi. Meralar mera, köyler de köy olmaktan çıktığı için artık kararları ihtiyar heyetleri değil, İl Tarım Müdürlükleri veriyor.
İktidar ise bir taraftan "yeşil yol" adı verip zaten birbirine bağlı olan yaylaları birbirine bağlayacağım diyerek, yüksek gerilim hatları çekerek, Arap turizmine dönük alt yapı hazırlıkları yapıyor, diğer taraftan, nakit para ihtiyacını karşılamak için orman idaresini, para basma örgütü olarak kullanıyor! Yani ormanları sıradan kestiriyorlar. Kereste iyi para ediyor... Bu arada kesim işini genelde muhtarlara yaptırıyorlar. Böylece halkın tepkisiz kalması sağlanıyor...
***
Hani iki yıldır pandemi bahanesiyle, insanlar bir süre eve hapsedildi, HES kodu olmayanlar devlet dairelerine, alışveriş merkezlerine sokulmadı ya şimdi de hayvanlar için iller bazında genellemelerle yaylaya giriş çıkış tarihleri belirleniyor. Hayvanları yaylaya çıkarmak için İl Tarım Müdürlüklerinden yazılı izin alma şartı konuluyor!
Mesela Giresun ili için alınan kararda, "Giresun sınırları içinde yer alan mera, yaylak ve kışlaklarda 20 Mayıs-10 Ekim 2022 tarihleri arasında kalan dönemin 2022 yılı otlatma mevsimi olarak kabul edilmesine, bitkilerin tohumlarını döküp kendilerini yenileyebilmeleri için 15 Temmuz-05 Ağustos tarihleri arasındaki dönemde otlatmanın kısıtlanmasına, otlatılmamasına" diye bir ifade var!
Peki yaylada bulunan hayvanlar bu aradaki 20 gün boyunca ne yiyecek? Hayvancılık yapanlar, yaylada bir taraftan hayvanlarını otlatırken diğer taraftan da gübreyle büyüttüğü otları biçer, kurutur, kışlık olarak kullanmak üzere köye indirir. Şimdi tam mevsimin ortasında "20 gün hayvan otlatmak yok" kararı ne demek oluyor? Otlar da daha kurutulmamış olacak... Yaylaya yem mi çıkarılacak? Yoksa yemi devlet mi gönderecek? Öyleyse bu husus kararda niye yok?
***
Bir de izin belgesi çıkardılar! Karar, "İlimiz yaylaklarında, otlatma periyodu içerisinde hayvan otlatılabilmesi amacıyla, Bakanlığımız İl-İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü tarafından ''Yaylağa Çıkış İzin Belgesi'' tanzim edilmesine, izin belgelerinin bizzat çiftçi ailelerine imzalattırılmasına ve Müdürlük tarafından onaylanmasına, ilgili müdürlüklerce belge verilmeden önce Komisyonumuzca belirlenen otlatma hakkı ücretinin köy sandığına veya belediye bütçesinde ayrı bir hesaba yatırılmasının sağlanmasına, belge almayan çiftçilere yaylaklara çıkış izni verilmemesine, otlatma tarihinden önce hayvanları ile birlikte yaylağa gitmek üzere yola çıkanların kolluk birimleri tarafından önlenmesine, yaylağa çıktığı tespit edilenlerin ise geriye döndürülmesine, otlatma döneminin sona ermesiyle birlikte, halen otlatmaya devam edenlerin kolluk birimleri tarafından geri dönüşlerinin sağlanmasına, bu amaçla, ilçe jandarma komutanlıklarınca görev ve sorumluluk sahalarında gerekli tedbirleri almalarına" diye devam ediyor...
Ormanlar yok edilirken halkın hayvancılık yapmasına bu kadar müdahale edilmesinin ve yıllar sonra yine jandarma ile muhatap edilmesinin sebebi sizce ne olabilir?
