Yapay zeka bilimin sınırlarını zorluyor
Bazen insanlık, kendi elleriyle inşa ettiği duvarlara çarpar. Bilim ilerler, yeni keşifler yapılır, ama bazı sorular vardır ki, yıllarca cevapsız kalır. İşte Londra’daki Imperial College’dan Prof. Jose R. Penades ve ekibinin yıllardır üzerinde çalıştığı "süper bakteriler" meselesi de tam olarak böyleydi. On yılı aşkın süredir, bu ölümcül mikropların antibiyotiklere karşı nasıl direnç geliştirdiğini anlamaya çalışıyorlardı. Fakat bilim, sabır isteyen bir yolculuktu. Hipotezler geliştirilir, deneyler yapılır, hatalar düzeltilir, süreç tekrar başa sarardı. Ta ki yapay zeka devreye girene kadar...
İnsanlığın yıllardır çözemediği bu biyolojik bulmacayı, bir makine yalnızca iki gün içinde çözdü.
***
Penades ve ekibi, Google’ın geliştirdiği yeni nesil yapay zeka sistemini test etmeye karar verdiklerinde, kimse böyle bir sonuç beklemiyordu. "Eş-bilim insanı" olarak adlandırılan bu sistem, yılların emeğiyle toplanan verilerle beslendi ve sadece 48 saat içinde süper bakterilerin yayılma mekanizmasını çözmeyi başardı.
Profesör Penades’in ilk tepkisi, şok ve inanamazlık oldu.
Yapay zekanın başarısı yalnızca doğru cevabı bulması değildi. Asıl çarpıcı olan, dört farklı hipotez sunmasıydı. Bilim insanlarının yıllarca gözden kaçırdığı bir ihtimali de içeren bu hipotezlerden biri, ekibi şaşkına çevirdi.
***
Bilim tarihinde sıkça görülen bir şey vardır: Bir keşif, genellikle öncesinde ortaya atılan bir hipotezle başlar. Hipotez doğruysa, deneylerle kanıtlanması yalnızca zaman meselesidir. Ancak yanlış bir hipotezle başlanırsa, bilim insanları yıllarını yanlış bir yönü takip ederek harcayabilir. Yapay zeka işte tam da bu noktada devreye giriyor. Bilim insanlarının yıllar sürebilecek yanlış yolları denemesini önlüyor ve doğrudan en mantıklı ihtimaller üzerine yoğunlaşmalarını sağlıyor.
***
Bu olay, yalnızca süper bakteriler hakkında yeni bir bilgi sunmadı. Aynı zamanda, yapay zekanın bilimde nasıl devrim yaratabileceğinin en somut örneklerinden biri oldu.
Geleneksel bilimsel yöntem, araştırmacıların hipotezler oluşturmasını ve bunları adım adım test etmesini gerektirir. Ancak bu süreç, büyük zaman ve kaynak tüketir. Yapay zeka, büyük veri kümelerini saniyeler içinde analiz ederek, insan beyninin aylar hatta yıllar alacak hesaplamaları birkaç gün içinde yapabilir.
***
Bugün süper bakteriler üzerine çalışan bir ekip için zaman kazandıran yapay zeka, yarın kanser araştırmalarında devrim yaratabilir. Yeni ilaçların keşfi, genetik hastalıkların tedavisi, hatta iklim değişikliğiyle mücadele gibi konularda da benzer bir etki yaratması kaçınılmaz görünüyor.
Bu durum, bilim dünyasında iki zıt düşünceyi tetikliyor. Bir grup, yapay zekanın insan bilim insanlarının yerini alabileceğinden endişe ediyor. Diğer grup ise bunun tam tersini düşünüyor: Yapay zeka, insan bilim insanlarının daha verimli ve yaratıcı çalışmasına olanak sağlayacak.
Penades de ikinci gruptan.
***
Bilim ilerleyecek. Yapay zeka, karmaşık problemlerin çözüm sürecini kısaltarak, insanlığın önündeki büyük engelleri aşmasına yardımcı olacak. Belki de önümüzdeki yıllarda, yıllarca süreceği düşünülen birçok keşif yalnızca birkaç gün içinde gerçekleşecek.
Eğer 20. yüzyıl insanlığın sanayi ve teknoloji çağıysa, 21. yüzyıl şüphesiz yapay zeka çağı olacak. Ve bizler, bu çağın şekillenmesini izleyen değil, ona yön veren nesil olmalıyız.
Yapay zekanın son perdesi: İtaat etmiyor, komut beklemiyor, kendi kararını alıyor!
Yapay zeka bilimin sınırlarını zorluyor
Yapay zekada yeni bir sayfa: ChatGPT’nin tahtı sallanıyor mu?
Yapay zeka savaşları: OpenText Aviator uçabilecek mi?
Çelik gibi plastik tuğlalar: İnşaatta yeni bir devrim mi, yoksa bir hayal mi?
Gökyüzünde sessiz savaş
Geleceğin savaş meydanı kuruluyor! Türkiye bu işin neresinde?
Kardeşim, bu hayvancılık meselesini bir konuşalım!
Teknolojiyi yakalamak mümkün mü?
Deprem gelmeden önce: "Keşke" dememek için...









