Çalışma hayatında psikolojik tacize uğrayanlar ne yapacak?
Evine ekmek getirme derdinde olan çalışana, işyerinde yaşadığı can sıkıcı olayları sineye çekmek ya da hoş görmek bazen en iyi yol olarak gözükmektedir. Aksi halde işinden olabileceği gibi bir de buna yeni iş bulma zorluğu eklenecek. Çalışanlar bıçak kemiğe dayanmadan şikayetçi olmuyorlar. Özellikle de yönetim tarafından gelen baskı ya da yıldırmalarda. Ancak sorunu görmezden gelmek maalesef ortadan kaldırmıyor. Hatta gün geçtikçe boyutlanmasına neden oluyor.
Mobbing ya da psikolojik taciz olarak kabul edilen davranışları; bezdirme, yıldırma, baskılama, şiddet gösterme, taciz ve benzeri kavramlarla ilişik düşünmek olanaklı. Bu noktada önemli olan çalışanların birbirine ya da yönetimin çalışanlara sergilediği davranışlarda; mağdurda oluşan algıdır. Çalışan grubu içinde şaka ya da takılma amaçlı olarak sarf edilen sözlerin; kişi de nasıl bir his bıraktığı mühim. Aslında saygı da karşınızdaki kişinin hassasiyetlerini anlayıp ona göre davranmak değil midir? Mobbing için de aynısı geçerli.
Her saygısızlık mobbing midir? Mobbing sayılan davranışlar nelerdir?
Sergilenen davranış ile çalışanın psikolojik tacizinin hedeflenmesi ve tekrarlanması ayraç olarak kabul edilebilir. Yoksa yapılan bir saygısızlığı ya da etik dışı bir davranışı psikolojik taciz olarak kabul etmek olanaklı olmayacaktır. Öte yandan kişi ile sürekli alay edilmesi ya da aşağı, hor görülmesi, yine sürekli aşağılayıcı hitap, yüksek sesle hitap, konuşmama, ağır ve sınırları aşan iş yükü ile sorumlu kılınması, tehdit edilmesi, ortamdan uzaklaştırma, pasif konuma itme, yetkilerini kaldırma ve benzeri konular psikolojik taciz yakınmasına yol açabilecektir.
Mobbing nasıl önlenir ve mağdurlar ne yapmalılar?
2025/03 sayılı Cumhurbaşkanlığı Genelgesinde konuya ilişkin sınırlar belirlenmiştir.
- İşveren, yönetici ve tüm çalışanların “psikolojik taciz” olarak kabul edilebilecek eylem ve davranıştan kaçınmaları,
- İşveren ve yöneticiler iş yerlerinde psikolojik taciz riskini gözetmede, önlemede ve koruyucu politikalar geliştirmede sorumluluğu bulunduğu,
- Eğitim ve bilgilendirme faaliyetlerinin düzenlenmesi, eğitim programlarında; psikolojik taciz konusu, çalışan hakları ve şikayet yolları ile ilgili bilgilendirme yapılması,
- Mobbing olaylarını araştırılması ve soruşturulmasında; gizlilik ve şahısların özel hayatlarının korunması hususlarına riayet edilmesi,
- Toplu sözleşmelerde, psikolojik tacizi önleyici ve çalışanları koruyucu düzenlemeler bulunması hususları belirtilmiştir.
İşyerlerinde çalışanların görev tanımının net olarak ortaya konması, mesai düzeni yapılması, çalışma ve disiplin yönetmeliği hazırlanması ve iş organizasyonu bulunması mobbing sayılabilecek davranışların önemli ölçüde azalmasını sağlayacaktır. Aksi halde düzensizlik çalışma ortamını gereceği gibi beraberinde psikolojik tacize yol açacak davranışlara da neden olacaktır. Yönetim kademesinin “idareci” özelliğini taşıması da bir o kadar önemlidir. Sonuçta çalışanların yöneticiye emanet oldukları bir başka deyişle yöneticinin çalışanlardan sorumlu olduğu unutulmamalıdır.
Mobbinge uğrayan bir mağdur, şikayetlerini; çalıştığı kuruma, Cumhurbaşkanlığı İletişim Merkezi’ne (CİMER), TBMM Dilekçe Komisyonu’na, ALO 170’e, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’na, Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu’na, Kamu Denetçiliği Kurumu’na yapabilecektir. Söz konusu şikayetler işyeri nezdinde inceleme veya soruşturmaya neden olabilecektir.
İşveren, her halükarda işçiyi gözetme borcu bulunduğu için psikolojik taciz ister yönetim katından gelsin isterse diğer çalışanlardan gelsin sorumlu olacaktır. İşçi, psikolojik tacizden dolayı iş sözleşmesini haklı nedenle fesih olanağına sahip olacaktır. Bunun yanı sıra maddi ve manevi tazminat davası da açabilecektir.
Bir Soru - Bir Yanıt
2021 yılından beri hem Bağ-Kur’lu hem de SSK sigortam var. SSK sigortam ayda 24 gün yatırılıyor. Bağ-Kur’dan bana geriye doğru borç gönderilmesi mümkün mü? SSK günlerim iptal olur mu?
Bu durumdaki sigortalıların 4/b (Bağ-Kur) sigortalılığı durdurulmakta ve 4/a (SSK) sigortalılığı kabul edilmektedir. Ancak 4/a (SSK) kapsamında çalışırken, 30 günden az bildirim bulunması ve aynı ay için 4/b kapsamında faaliyetin sürmesi durumunda eksik günleriniz 4/b (Bağ-Kur) kapsamına alınacaktır. Eksik gün nedeniniz de durumu değiştirmeyecektir.
2025/Ocak ayı ile beraber 4/a (SSK) bildiriminde yer alan eksik günler, 4/b (Bağ-Kur) kapsamında 30 güne tamamlanacaktır. Bu durumda eksik günler için isteğe bağlı sigortalı veya genel sağlık sigortalısı olunamayacağı gibi eksik günlerin borçlanma yoluyla ödenmesi de olanaklı olmayacak. Dolayısıyla eksik bildirilen günler kadar 4/b prim borcu tahakkuk edecek. Söz konusu prim borcunun takip eden ayın sonuna kadar ödenmesi gerekecek.
Diğer taraftan 2025 öncesinde, 4/a (SSK) bildirimlerinde herhangi bir eksik gün var ise 4/b (Bağ-Kur) kapsamında işlemi yapılmayacak ve prim borcu çıkarılmayacaktır. Ancak sigortalı yazılı talepte bulunursa; 2011/3 üncü ay ile 2024/12 inci ay arasında kalan eksik günler için 4/b kapsamında 30 güne tamamlama işlemi yapılacak. 4/b (Bağ-Kur) primlerin ödenmesi ile ilgili süreler hizmet süresi olarak kabul edilecektir. Bu talepten vazgeçmek olanaklı olmayacak.
Sorularınız için e-posta adresi: hkaganoyken@gmail.com
Çalışma hayatında psikolojik tacize uğrayanlar ne yapacak?
Her çalışan emeklinin aylığı kesilir mi?
Doktorların emekliliği sil baştan
SGK, Kamu işçilerinin aylık hesabını eksik yapıyor
Var mı pulun, herkes kulun
Sessizce Büyüyen Tehlike
Banka promosyonu, emekli ve kamu görevlilerine ödenirken işçiler alamıyor
Çalışırken yurt dışına çıkanların emeklilik başvurusuna ret yanıtı
Çalışanların e-postaları okunabilir mi?
Emekli memur kalesinde üçüncü golü gördü









