Yansıtma yöntemi sizi kurtarır mı?

Prof. Dr. Ümit Özdağ diyor ki "Rus uçağının düşürülmesinden sonra Türkiye'nin Suriye'de etkinliği artmamış aksine azalmıştır. Bu etkinlik azalışını örtmek ve gündemi değiştirmek için Musul'a yapılan bir asker yollama girişimi vardır. Onun da arkasında durulamamış ve Obama'dan gelen terslemeden sonra Türk Silahlı Kuvvetleri, Hükümetin emri ile geri çekilmek zorunda kalmıştır."

Fakat Rus uçağının düşürülmesinden dolayı Türkiye'nin çıkarlarının zedelendiğini düşünenlere ve Suriye'deki terör örgütlerine AKP iktidarı tarafından yapılan lojistik desteği dile getirenlere "Rus ajanı", "kendi milletinin ve ülkesinin düşmanı" gibi kavramlarla saldırıyorlar. Bu suçlamaların ikincisi Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'a aittir. Öyle ki "Yüzyıl önce Balkan Harbi sırasında 'Edirne'ye Enver gireceğine Bulgar girsin' diyen zihniyetin bugünkü temsilcileri 'Erdoğan haklı çıkacağına Putin haklı çıksın' mantığıyla ortaya döküldü. Biz eskiden Sovyetler Birliği yanlısı olanların sırf ideolojik tutumları sebebiyle böyle davrandıklarını sanıyorduk, bugün eski tüfek sosyalistlerin, güya birtakım liberallerin, birtakım ulusalcı ve hatta güya milliyetçi birtakım isimlerin Rusya safında yer aldığını görünce asıl gerçeğin farkına vardık. Meğer bunlar şucu veya bucu değil sadece ve sadece bu ülkenin bu milletin düşmanıymışlar. Diğer tüm sıfatları bu düşmanlığı sürdürebilmek için birer kılıf, birer araç olarak kullanıyorlarmış" diyebiliyor!

Bu mantığa göre "Rus uçağının düşürülmesi, Türkiye'nin aleyhine sonuçlar vermiştir, daha da verecektir!" dediğiniz zaman, Rusya'nın safında yer alıyor ve milletinizin ve ülkenizin düşmanı oluyorsunuz!

***

"One minute olayı bir senaryo idi. Dönemin İsrail Başbakanı Olmert, bir ay öncesinden 'Tayyip Erdoğan'ın yüksek profilli uluslararası bir başarıya ihtiyacı var' demişti!" hatırlatmasında bulunduğunuz zaman da cevap hazırdı; İsrail ajanı!

Psikolojide buna yansıtma yöntemi deniliyor. Bazı insanlar, kendi eylemlerinden doğan sıkıntıların sorumluluğunu başkalarına yükleyerek itibarlarını koruma yolu arar! Bununla birlikte, toplum tarafından kabul edilemeyecek davranışlarınızın ne anlama geldiğini bildiğiniz için bu tutumları başkalarına yakıştırırsınız.

Ama uluslararası ilişkilerde yansıtma yöntemi işe yaramaz! Kimse hatalarınızı affetmez!

Yoksa kimsenin Tayyip Erdoğan karşısında Putin'i desteklediği yok! Tayyip Erdoğan hep hata da işlese resmen Türkiye'nin Cumhurbaşkanı'dır ve hatalarıyla birlikte Türkiye'yi temsil etmektedir.

***

Terör örgütü, artık daha doğmamış çocuğu bile anasının karnında öldürüyor... AKP'nin bu canavarlığı bile işleyebilen örgütle siyasi pazarlığa oturduğu, Meclis kürsüsünden bütün ayrıntıları ile seslendirildi. İşte Ümit Özdağ, Dolmabahçe'de varılan anlaşmanın, "Erdoğan'a başkanlık karşılığında Güneydoğu Anadolu'ya özerklik, Abdullah Öcalan'ın hapishaneden serbest bırakılması ve Kandil'deki dağ kadrolarının Türkiye'ye geri dönmesi" olduğunu söyledi.

Hatta bir gazetecinin, "AKP'li Galip Ensarioğlu ve Orhan Miroğlu, 'Tekrar Öcalan'ın kapısını çalmalıyız', 'özerklik', 'öz yönetim' ve 'başkanlık sistemi' konularını aynı cümle içinde kullanıyor. PKK ile tekrar masaya mı oturulacak?" sorusuna Ümit Özdağ, "AKP ile PKK ve HDP arasında yapılan bir anlaşma var. Bu anlaşma Erdoğan'a başkanlık karşılığında Güneydoğu Anadolu'ya özerklik, Abdullah Öcalan'ın hapishaneden serbest bırakılması ve Kandil'deki dağ kadrolarının Türkiye'ye geri dönmesidir. Bu anlaşmanın yürürlüğe girmemiş olması gerekçesiyle, Cemil Bayık tarafından kontrol edilen Kandil'deki kadroların bir bölümü, beka sorunu yaşayan Türkiye'den sadece özerklik değil bağımsızlık talep edilmesine dair bir politika benimsedi" diye cevap verdi.

Şimdi meseleyi yeniden düşünelim: Bütün bu olaylar karşısında, milletinin ve ülkesinin çıkarlarına aykırı hareket edenler kimler oluyor?

Yazarın Diğer Yazıları