Vatanı satmak için yem torbası yasası
Hani kelimeler her insanın zihninde farklı çağrışımlar yaratır ya, “Torba Yasa” denilince benim aklıma atların boynuna takılan yem torbası geliyor! Torba yasa denilen paketler tek tek incelendiğinde görülecektir ki torbanın içine yerleştirilen bir maddeyle, birilerine bir akar bağlanmış veya yapılan yasa dışı bir iş yasal hale getirilmiş!
TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda görüşülen ve AKP’lilerin oylarıyla kabul edilen torba yasa maddesine göre “İl sınırları içinde büyükşehir belediyeleri, belediye ve mücavir alan sınırları içinde il belediyeleri ile nüfusu 10 bini geçen belediyeler, meclis kararıyla; turizm, sağlık, sanayi ve ticaret yatırımlarının ve eğitim kurumlarının su, termal su, kanalizasyon, doğal gaz, yol ve aydınlatma gibi altyapı çalışmalarını faiz almaksızın on yıla kadar geri ödemeli veya ücretsiz olarak yapabilecek veya yaptırabilecek, bunun karşılığında yapılan tesislere ortak olabilecek; sağlık, eğitim, sosyal hizmet ve turizmi geliştirecek projelere İçişleri Bakanlığı’nın onayı ile ücretsiz veya düşük bir bedelle amacı dışında kullanılmamak kaydıyla taşınmaz tahsis edebilecek..”
***
Sonuçta, “Ücretsiz veya düşük bir bedelle taşınmaz tahsis edilebilir” diyor!
Kime, ne tahsis edilmiş bugüne kadar?
Tayyip Erdoğan’ın oğlu Bilal Erdoğan ve büyük kızı Esra Albayrak’ın mütevelli heyetinde bulunduğu Türkiye Gençlik ve Eğitime Hizmet Vakfı’na bazı belediyeler taşınmazlarını tahsis etmişler. Hem belediyeler, hem vakfın yetkilileri bu tahsislerle suç işlemiş duruma düştükleri için, çıkarılan yem torbası yasası, onları suçlu konumundan çıkarmaya bir de bundan sonraki tahsislere yol açmaya yarıyor!
Sadece bir vakıf ölçüsünden bakarsak, mesele küçük gibi görünebilir. Ama mesele öyle büyük ki seyyar fıkıhçı bile, bu tahsislere meşruiyet kazandırmak için veya hükümetin ihale verdiği şirketlerin belli bir yüzdeyi yandaş vakıflara bağışlaması için fetva üstüne fetva veriyor!
Tabii verilen sahte fetva, suçu örtbas etmeye yetmediği için yasa da çıkarıyorlar. Bu türde yasaların çıkarılması için AKP’li vekillere baskı yapanlar var herhalde! Zira bütün hukukçular bilir ki hukuk bir hakkın kötüye kullanılmasını korumaz. Dolayısıyla çıkarılan yasalar hukukun genel ilkelerine aykırıdır. Yasa çıkarmakla, bir suç meşru hale getirilemez!
***
Fakat tahsis denilince sadece Başbakan’ın çocuklarının vakfı yok ki! Bugüne kadar yerli yabancı birçok şirkete bedelli bedelsiz tahsis edilen vatan topraklarının kaydını tutan var mı? Ayrıca, siyaseten bir terör örgütünün emrine tahsis edilen vatan topraklarının hesabını soran var mı? Diyarbakır’da ve Musul’da bir askeri birlikten ve konsolosluktan Türk bayrağını indirenlerden hesap soran var mı?
Daha ortada hiçbir isyan işareti yokken, Türkiye-Suriye sınırını bir İsrail firmasına vermek için de yasa çıkarmaya çalışan adam, bugün Cumhurbaşkanı adayı! Kerkük’ü de Barzani’ye tahsis etmiş! Bölgeye lojistik destek diye gönderdiği TIR’larden çıkan silahlar, şimdi IŞİD örgütünün elinde, Türkmenlerin katledilmesi için kullanılıyor. Türkmenler, bin yıllık vatan topraklarından Türkiye’nin verdiği silahlarla kazınıyor. İsrail, “Kürt devletinim bağımsızlığını tanıyacağım” diyor.
Erdoğan’ın hesabı ise Cumhurbaşkanlığına seçilip, fiili başkanlık yaparak, çözüm süreci dediği işi bitirip Türkiye’yi bir Türk-Kürt-Arap federasyonuna çevirerek görünürde büyütmek, gerçekte parçalara bölmek...
Türk Milleti’ni, dini inançlarından ve cebinden yakalayıp, elini kolunu bağlamışlar, tercih hakkı bile bırakmamışlar, yapılan işe de seçim diyorlar!
Yapılan işlerin tamamı Türk varlığına saldırıdır, bu sebeple, Anayasa suçudur.