Ülkesinden kaçmak ve emekli sorunu

İçine yuvarlandığımız süreçte sorunlu olan sadece ekonomi veya tarım değil. Çok daha önemli sorunların altını çizen okuyucularım oldu. Özellikle gelişmiş ülkelerle yarışacak bilişim teknolojileri alanında yaşanan sorunlar, herkesin çok övündüğü, övünmekte de haklı olduğu İHA sistemleri ve benzerlerinin geleceğini tehlikeli hale getirmekte. Nitelikli mühendisler yurt dışına gidiyor.

İnsan kendi ülkesinden kaçar mı?

Kaçmak zorunda bırakılırsa kaçar.

Tıpkı doktorlar gibi bilişim teknolojileri alanının, nitelikli yazılım uzmanları, zeki Türk çocukları, kendi geleceklerini başka yerlerde aramak ve o ülkelere hizmet etmek için gitmek zorunda bırakılıyor.

Gençlerin durumunu anlattığım yazıdan sonra bir okuyucumuz, Onur Alver şu bilgiyi paylaştı:

"Bilişim uzman açığı 400 bin. 2030 yılında 3 milyon olacak. Bu açığı kapayacak hiç bir çalışma yapılmıyor. Ülkenin elindeki bilgisayar ve Internet gücü %90 sosyal medya ve platformlardan dizi/ film/ müzik/ oyun indirmek için kullanılıyor. Üretim için kullanım son derece düşük ve verimsiz. Yolunu bulan uzman ilk fırsatta Avrupa veya Amerika''ya kaçıyor. Gidemeyenler de Türk şirketlerinden istifade edip yurt dışı firmalara evden çalışmaya başlıyor. Durum vahim. Kırk yıl sonra bir sürü krizi atlattıktan sonra 50 kişinin tazminatını verip şirketi kapatma noktasına geldik. Eleman tutamıyoruz, eleman bulamıyoruz. Türkiye''nin güya geleceği olan yüksek teknoloji firmalarının artık üretim gücü eleman bulabilmesi neredeyse imkânsız hale geldi. Artık Çin veya Hindistan ile rekabet şansımız kalmadı."

"Giden gitsin, bizde insan mı yok, yenisi yetiştiririz" diyecekseniz, orada da sıkıntı var derim. Çünkü eğitim düzeni de bozuk. Sanki birileri, Türkiye''nin üzerine operasyon yapıyor gibi. Adeta üniversiteler, niteliksiz mühendis yetiştirme işletmeleri kurmuş. Sınavlarda puan derecesi oldukça geride ve başarı sıralamasında 260-270 binlerde olan öğrencileri alıyor.

Bu ne demek biliyor musunuz?

Mühendislik fakültesini kazanan öğrenci, mühendisliğin ön koşulu olan matematik ve fizikte yetersiz demek.

Bu elemanlarla, Türkiye''nin geleceğini kuracaksınız ve bir de ABD, Çin ve Japonya gibi ülkelerle yarışacaksınız öyle mi?

Çağdaş uygarlık, nitelikli eleman ve bilişim teknolojileriyle mümkündür.

Böyle giderse Türkiye, gelecekte uçaklarına, İHA''larına, üreteceği yeni teknolojilere, çip bulamayacak. Kendisi üretemeyince başka ülkeler de yaptırmayacak. Tıpkı Altay Tankı için motor satın alamadığı ve dolayısı ile yaptırılmadığı, Atak Helikopteri sattırılmadığı gibi. Kendin yapacaksın. Bu da kendi eğitilmiş yurttaşınla yapacaksın demektir.

Eğitim kalkınma ilişkisini anlamayan, büyük Türkiye''yi kuramaz.

EMEKLİLERİN ZAMLA GELEN MAAŞ FARKI NEDEN VERİLMİYOR?

Şimdi Adana''dan bir okuyucumun mesajını aktaracağım. Onun tespiti bütün emeklilerin haklı gerekçesini anlatıyor.

"Ülkemizde yaklaşık 11 milyon emekli bulunduğu bilinmektedir… Ekli dosya da emeklinin hakkı olan, ...sadece 2022 yılında bir örnek emekli aylığındaki ekonomik kaybını örnekledim."

Menderes Yıldırım /Seyhan Adana.

Menderes Bey, bir kaç sayfa yazı göndererek durumu kendince anlatmış.

Haklı.

Emekli memurlar 6 ayda bir yapılan enflasyon farkıyla ilgili maaş artımında çalışan memurlar gibi maaş farkı almıyor. Daha doğrusu verilmiyor.

Menderes Bey bu durumu sütun sütun tablolaştırarak göstermiş. Uzun bir çalışma olduğundan yayınlayamıyorum. Lakin durumu biliyorum. Bütün SSK''lı çalışanlar, emekli değilseler Ocak 2022 maaşlarını zamlı ve ayın 15''i itibarıyla aldıkları için de 14 günlük farkı aldılar. Ancak, emekli memurlar zamlı maaşı Şubat''ta aldılar. Çünkü Ocak''ta eski maaşı veriyorlar. 2003''te de aynı şey tekrarlanacak.

Peki, bu bir aylık fark nerede? Yahut şöyle soralım: Memur emeklileri neden maaş zammında bir ay eksik bırakılıyor?

Haber bültenleri, gazeteciler, milletvekilleri hiç bu durumu konu edinmiyor. Birinin bir şey söylemesi lazım değil mi?

Bekliyoruz.

Belki mantıklı bir açıklaması vardır.

Yazarın Diğer Yazıları