Ülke yönetimine kimler talip olabilir?

Tayyip Erdoğan, AKP Genel Başkanı olarak Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı''nda yaptığı konuşmada, "Tabii, belediyeleri, hırsızlık, yolsuzluk, ahlaksızlık, taciz, tecavüz iddialarıyla çalkalanan bir partinin çalışanlara verdiğimiz bu ücret artışlarını görmelerini, anlamalarını, takdir etmelerini beklemiyoruz. Ama hiç değilse bu rezilliklerin yaşandığı yerleri örnek göstererek ülkenin yönetimine talip olduklarını söylemekten vazgeçmelerinin kendileri için daha iyi olacağını da hatırlatmak istiyoruz." dedi.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu da "İktidar kimsenin tekelinde değildir. Orada oturuyorsa halkın sayesinde, milletin sayesinde oturuyor. Elbette ki her partinin kuruluş nedeni iktidara talip olmaktır." diye cevap verdi.

***

Sözün bağlamından koparıldığı söylenebilir! Hemen öncesinde söylenen sözlerle birlikte değerlendirilse ve iddiaların doğru olduğu varsayılsa bile suçların ve cezaların şahsiliği ilkesi gereği, hırsızlık, yolsuzluk, ahlaksızlık, taciz, tecavüz gibi suçları işleyenler yargılanır, cezalandırılır. Kurumlar hırsızlık yapmaz, tecavüz etmez! Bu suçları insanlar işler!

Ülkenin kaderini etkileyebilecek düzeyde büyük yolsuzluk yapabilmek için iktidarda olmak gerekir! Tabii belediyelerde de büyük yolsuzluklar yapılabilir. "Belediyeler" demişken Ankara, İstanbul, Balıkesir gibi Büyükşehir Belediye Başkanları neden istifa ettirildi acaba? Binali Yıldırım hakkında Hollanda basınında çıkan iddialar konusunda neden kimsenin ağzını bıçak açmıyor?

***

Her ne sebeple olursa olsun, muhalefete, "ülke yönetimine talip olmaktan vazgeçersen senin için daha iyi olur" demek, bir hukuk devletinde söz konusu dahi olamaz!

Yolsuzluklar konusunda ise gerçeklere bakmak gerekir. Örnek olarak Merkez Bankası''ndan 128 milyar doların buharlaştırılması gibi bir konu, "inek içti, dağa kaçtı, dağ da yandı bitti kül oldu" mantığıyla izah edilemez. Nitekim eski Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz, Merkez Bankası''nın iki yılda yaklaşık 128 milyar dolar rezerv kaybı yaşamasına ilişkin Başkan Şahap Kavcıoğlu''na seslenerek "Araştırın. Çünkü günü geldiğinde bu konu mahkeme konusu yapılacak" dedi.

Bir de doğal gaz fiyatları konusu var. İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, "Almanya ve Bulgaristan, aynı gazı Rusya''dan bizim aldığımızdan yüzde 40, yüzde 50 civarında daha ucuza alıyor. Bu işte, sizce de bir gariplik yok mu? Hayırdır Sayın Erdoğan? Biz bu doğal gazı, Putin''le kurduğun kankalığa rağmen neden bu kadar fahiş bir fiyata alıyoruz? Almanya ve Bulgaristan, bu gazı yarı yarıya ucuza alırken, biz göz göre göre niye soyuluyoruz?" diye sordu.

Konuyu ilk defa Ocak 2020''de BBC Türkçe''de Fundanur Öztürk, "Avrupa piyasalarında bin metreküp doğal gazın fiyatı ortalama 120 Dolar seviyesindeyken Türkiye bin metreküp doğal gazı yaklaşık 280 Dolar seviyesinden (1.660 TL) alıyor, BOTAŞ''ın güncel tarifesine göre ise bin m3 satış fiyatı 1251 TL." tespitiyle gündeme getirmişti. O zaman ben de defalarca aradaki farkın sebebini sormuş ama hiçbir cevap alamamıştım...

***

Çok ilginç propaganda yöntemleri kullanılıyor. İktidar, kendi mensuplarının işlediği bütün suçları, yansıtma yöntemiyle sanki muhalefet işlemiş gibi gösteriyor!

Tabii muhalefet de eleştirilmelidir ama doğal gazı bu kadar pahalı alan ve aradaki farkı izah edemeyen kimdir?

Gazeteci Metin Cihan''ın ortaya çıkardığı paralel devlet yapılanmasını ve çürümeyi gösteren "TÜGVA listeleri" skandalının sorumlusu kimdir?

Veya Sedat Peker''in ortaya çıkardığı Kolombiya-Venezuela-Türkiye uyuşturucu hattının ve gemiyle getirilen 4 ton 900 kilo kokainin sorumlusu kimdir?

Sahi ülke yönetimine kimler talip olabilir? Siyasi meşruiyeti dışarıda bulanlar mı?

Yazarın Diğer Yazıları