Ukrayna için Atatürk çözümü!
İngiltere Dışişleri Bakanlığı, Rusya''nın Ukrayna''da Rus yanlısı yönetim kurma planı yaptığının tespit edildiğini iddia etti. Bakanlıktan yapılan yazılı açıklamada, "Elimizde, Rus hükümetinin Kiev''de Rus yanlısı bir lideri göreve getirmek istediğini gösteren bilgi var. Eski Ukraynalı milletvekili Yevhen Murayev potansiyel bir aday olarak görülüyor." denildi. Açılamada Rus istihbaratı ile bağlantısı olduğu öne sürülen beş eski üst düzey yöneticinin daha adı verildi.
Rusya Dışişleri Bakanlığı, İngiltere Dışişleri Bakanlığının iddiasını yalanlayarak tepki gösterdi.
Söz konusu dezenformasyonun "Ukrayna çevresindeki gerilimi tırmandıranların Anglosaksonlar liderliğindeki NATO ülkeleri olduğunun bir başka kanıtı" olduğu belirtilen açıklamada, "İngiltere Dışişleri Bakanlığı''nı kışkırtıcı faaliyetlere son vermeye, saçma sapan şeyleri yaymayı durdurmaya ve Tatar-Moğol istilası tarihini öğrenmeye odaklanmaya çağırıyoruz." ifadeleri kullanıldı.
Rus Dışişleri Bakanlığı, Tatar-Moğol istilasına atıfta bulunarak, Kırım''daki Tatar varlığını kabul etmediğini sergilemiş oldu. Tarihe bakarsanız Rusya''nın çekirdeğini oluşturan Moskova Knezliği, başlangıçta Altınordu devletine bağlı idi. Rus Dışişleri Bakanlığı''nın mantığıyla, bugünkü Rusya''nın, Altınordu devletinin varisi durumunda olan Kazakistan''a bağlanması gerekir.
Rusya''nın "Tatar-Moğol istilası" anlaşılıyor ki bir Rus travmasıdır ve Rus milletinin oluşmasında bu psikoloji etkili olmuştur. Fakat İngiltere''nin, "Rusya, Ukrayna''da Kremlin yanlısı yönetim planlıyor" iddiasına ABD''nin Ukrayna yönetiminden "ortaklarımız" diye söz ederek destek vermesi, Ukrayna''daki yönetimin ABD yanlısı olduğunun itirafıdır!
Gerçi bunu kimsenin itiraf etmesi gerekmiyor. Ukrayna''da Soros destekli "turuncu devrim" yapılmış ve ABD yanlısı bir yönetim iş başına geçmişti. Bugünkü Ukrayna yönetimi de o turuncu devrimin çocuklarından oluşuyor!
***
Yapılan açıklamalar gösteriyor ki milletlerin ve devletlerin en hayati niteliği bağımsız olabilmektir. Günümüzde bunu sağlayabilmek, iktidara aday olan siyasi partilerin dış güçlere değil sadece halka dayanması ile mümkündür.
Konuyla ilgili haberleri okurken Nurten Arslan''ın Atatürk''ün hayatını yazdığı, "Küçük Anılarda Büyük Sırlar" adlı belgesel romanının dördüncü cildi olan "Dönemeç"ten bir bölümü tesadüfen okudum.
Mustafa Kemal, Amasya''da bir Ramazan akşamı, kapalı salonda, iftardan sonra kürsüde şunları söylemektedir:
"Amasyalılar? Düşmanların, Samsun''dan yapacağı herhangi bir huruca karşı ayaklarımıza çarıklarımızı çekerek vatanı en son kayasına kadar savunacağız. Allah milletimize mağlubiyet gösterirse bütün evlerimizi, mallarımızı ateşe vererek ve vatanı bir harabeye çevirerek boş bir çöl halinde düşmana bırakacağız. Amasyalılar, buna hep beraber yemin edelim!"
Amasyalılar, "Yemin ederiz paşam! Emrinizdeyiz" diye bağırdı.
Kemal Paşa, sözlerini, "İttihatçılık, itilafçılık bitmiştir. Ele ele vereceğiz ve vatanımızı kurtaracağız" diye bitirdi...
***
İşte bu son sözler, Atatürk''ün başarısının sırlarından birini sergiliyor. Almanya yanlısı-İngiltere yanlısı partilerle bir yere varamayacağını görmüş ve milleti vatanı kurtarma hedefinde birleştirmeye karar vermişti...
Ukrayna, bunu başaramadı, Rusya yanlısı bir yönetimden ABD yanlısı yönetime geçtiği için, topraklarını Rusya''nın kuşatılmasında kullandırıyor. Bu politika da Rus tehdidi olarak Ukrayna''yı vuruyor.
Türkiye''de ise İttihatçılığın ve İtilafçılığın bugünkü devamı olan partiler ve ittifaklar, Amerika''nın Biden yönetiminde liderliğini üstlendiği ''Büyük Sıfırlama'' politikalarının ürünü olan pandemi ve iklim değişikliği oyunlarında kullanılmak için birbiriyle yarışıyor.
Yine Atatürk ile bitirelim:
"Halbuki, hangi istiklal vardır ki, ecnebilerin nasihatleriyle, ecnebilerin planlarıyla yükselebilsin? Tarih böyle bir hadiseyi kaydetmemiştir!