Uğurcan, maçın adamı olmuş ise…
Haftanın maçından (TS-FB) yaptığımız tahminde, istikrarın sürmesi halinde ev sahibinin galip gelme ihtimalinin daha fazla olduğunu yazmıştık.
Çünkü Trabzonspor'da istikrar olumlu, Fenerbahçe'de ise tam tersi bir pozisyonda idi. Ama yine de 4 büyükler arasındaki maçlar için öncesinde kağıt üzerinden yapılan tahminlerin çok da doğru olamayacağına da işaret etmiştik.
Nitekim de öyle oldu. İddialarda bile kazanma oranı yüksek olan, istikrarlı yükselişin takımı Trabzonspor, düşük oranlı Fenerbahçe'ye 1-0 mağlup oldu. Akyazı'da oynanan 90 artı 5 dakikanın sergilenen futbol üzerinden değerlendirmesi yapıldığında hiç kimse çıkıp da "Galibiyet Fenerbahçe'nin hakkı değildi" diyemez.
Çünkü maçın ilk yarısı tamamen Fenerbahçe'nin üstünlüğü altında geçti. Uğurcan 2 pozisyonda mutlak golü önledi. Serdar Aziz, Edgar ve Vitor Hugo'nun seyrettiği pozisyonda bomboş bir şekilde kafa ile topu dışarıya gönderdi.
İkinci yarıda Abdullah Avcı'dan, "Bu iş böyle olmayacak. Biraz daha agresif ve hücuma yönelik oynayın" talimatı almış olacaklar ki Trabzonsporlu futbolcular ilk yarıya oranla daha etkili olmaya çalıştılar.
Ancak, Trabzonspor karşısında alınacak bir mağlubiyetin, hatta beraberliğin bile büyük ihtimalle FB teknik direktörlüğündeki son görevi olacağını tahmin eden Erol Bulut buna 66'ncı dakikada Samatta ve Valencia'yı, 73'de ise Ferdi ile Ozan'ı sahaya sürerek karşılık verince 76'da gol Peklas'ın ayağından geldi.
Maçtaki Abdullah Avcı, Erol Bulut taktik ve tercihlerinde, mevcut bir gerçeği gözden kaçırmamak gerekiyor.
Abdullah Avcı, ilk yarısında kötü bir futbol sergileyen ilk 11'inde son 15 dakikaya kadar değişiklik yapmadı ya da yapamadı.
Bir yandan bakıldığında elinde hücumda çıkaracağından çok katkı yapabilecek bir oyuncusu yoktu. Bir tek kötü oynayan Ekuban'ın yerine konabilecek Yusuf vardı. Onu da ikinci yarının başında oyuna sürse idi belki işe yarayabilirdi. Ama Abdullah Avcı, kulübedeki yokluk nedeniyle buna ancak son 15 dakikada cesaret edebildi.
Hücumdaki en etkili adam Nwakaeme'yi de artık herkes, neyi nasıl yapacağını inceleyip, irdeleyip öğrendikleri için ezberlediler. Hem de artı 1-2 savunmacıyı daha üzerine sürerek etkisini azaltıyorlar.
Kulübeden sahaya güç devşirme de Erol Bulut, Abdullah Avcı'dan 1-2'yi bırakın, nerede ise 3-5 kat daha fazla imkana sahip idi.
Kenara aldığı oyuncuların yerine sahaya sürdüklerinin onlardan bırakın geri kalır yanının olup olmamasını, hemen hemen hepsi nerede ise bir tık, ya da bir gömlek üstündüler. Nitekim bu üstünlük de Trabzonspor defansında hatayı sağladı ve Peklas mükemmel bir vuruşla, Uğurcan'a hiç şans bırakmadan topu ağlara gönderip, Erol Bulut'u şimdilik kurtardı.
Erol Bulut'u kurtaranların arasına ceza sahası içinde Bakesetas'a atılan dirseği birebir çok yakından görmelerine rağmen adeta "es" geçen, orta hakem Yaşar Kemal Uğurlu ile VAR'da ekran başında kare kare izleyen Cüneyt Çakır'ı da saymaz isek sanırım haksızlık etmiş oluruz.
Sonuç itibarıyla Trabzonspor'un galibiyeti ile şampiyonluk yarışında büyük bir yara alacağı bal gibi ortada olan Fenerbahçe, Galatasaray ve Beşiktaş ile yarışmaya, dolayısı ile reytinglerden beklentileri olanların hesaplarına da hizmet edecek bir sonucu ve 3 puanı elde etti. Ama başka hesaplar üzerine kurulu beklentileri olanlar olsa da kimse çıkıp "Fenerbahçe bu maçı kazanmayı hak etmedi" diyemez. Çünkü ortada yenilen bir takımın kalecisinin "maçın adamı" seçilmesi, galip gelenin kalecisinin nerede ise formasının dahi kirlenmediği gibi çıplak bir gerçek var.
Bir de Fenerbahçe'ye karşı kaybedildi diye hiçbir Trabzonsporlu, Abdullah Avcı aleyhine normal eleştirilerin ötesinde ipe sapa gelmez tek cümle dahi edemezler, etmemelidirler.