Türk'süz AKP kongresi; Türk'süz Türkiye!
Takipçilerimizden Buse Çağlar, Erdoğan'ın AKP kongresindeki konuşmasından yedi dakikalık bir bölümü ekleyerek "Bu konuşma için yorumunuz ne olurdu?" diye sordu. "Bir iki kelime ile olmaz. Daha önce çok yazdım ama yeniden inceleyebilirim. Yalnız, konuşma metni, 'Yeni Dünya Düzeni'ni Türkiye şartlarına uyarlamak gibi bir zihniyetin eseri... 'Yeni kimlik, yeni tarih bilinci' hedefine göre yazılmış... Coğrafyayı vatan yapan milletin adı yok!" diye cevap verdim.
***
Türk Dili Konuşan Ülkeler İşbirliği Konseyi (Türk Konseyi) Zirvesi bu sene video konferans yöntemiyle yapıldı. Zirveye Türkiye ve Türk Cumhuriyetleri yanında Macaristan'ın da Başbakan düzeyinde katılması önemliydi. Bilindiği gibi Macarlar "Biz Atilla'nın torunlarıyız" diyor.
Zirveye katılan Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ise "12 yıllık süreç içinde kurumsallaşmasını tamamlayan Türk Konseyi'nin uluslararası itibarı da yüksektir. Artık konseyimizi uluslararası örgüt olarak adlandırmanın vaktinin geldiğine inanıyorum. Bu konudaki kararı Türkiye'deki zirvede almayı ümit ediyoruz. Bu bakımdan üçüncü ülkelerle iş birliği formatlarına dair kategorileri ve kriterleri belirlemek maksadıyla yapılan çalışmanın bir an evvel tamamlanması gerekiyor." dedi.
Zirvede alınan kararlardan biri, "Kazakistan Cumhuriyeti'nin Birinci Cumhurbaşkanı, Elbaşı ve Türk Konseyi'nin Onursal Başkanı Ekselansları Sayın Nursultan Nazarbayev'in Türk Konseyi'nin isminin değiştirilmesi girişiminin desteklenerek, Dışişleri Bakanlarına ve Sekretarya'ya, 2021 sonbaharında Türkiye Cumhuriyeti'nde düzenlenmesi öngörülen 8. Zirvede alınabilecek bu karara temel teşkil edecek belgeleri hazırlama talimatı verildi." şeklinde…
Yani Türk Konseyi, "Türk İşbirliği Örgütü" gibi daimi bir yapıya kavuşacak. Girişimi başlatan kişi Nazarbayev.
***
Türk İşbirliği Örgütü kurulmasına destek veren Tayyip Erdoğan, AKP Kongresi'nde ise bir defa bile "Türk" kelimesini kullanmadı. Konuşmanın bütününe bakıldığında, Erdoğan'ın "İnsanın fıtri güzellikleri üzerinden yeni bir dünya düzeni kurulmasına öncülük etmek"ten bahsettikten hemen sonra "tek millet, tek devlet, tek devlet, tek bayrak" sloganını salonu bulunanlara tasdik ettirdi.
Burada Yeni Dünya Düzeni kurmak isteyen güçlerin de tek dünya devleti kurmak istediğini, millet kimliklerini yok etmeyi tasarladıklarını, bu işe Orta Doğu'dan ve Türkiye'den başladıklarını hatırlatmak isterim.
Erdoğan, hemen ardından da Malazgirt'i, tarihin en büyük Türk zaferlerinden biri olarak değil "Anadolu'nun tüm renklerinin ortak zaferi" olarak gösterdi. Bu anlayışa göre Anadolu kimin vatanı oluyor? "Ortak vatan" söylemleri, Türkiye'yi etnik ayırımcılığa ve federasyona götürür! Bu da Yeni Dünya Düzeni'nin dayatması değil midir?
Erdoğan, Kutalmışoğlu Süleyman'dan, Osman Gazi'den, Fatih'ten bahsetti ama yakın tarihe geldiğinde "İstiklâl harbini kazanan bu millet" kalıbına geçti. Atatürk'ü anmadı! Bu araya, "Bizi rüyalarımızdan uzak tutmak için içeriden dışarıdan engeller çıkardılar" söylemini sıkıştırdı. AKP'nin ise "milletin medeniyet iddiasının temsilcisi" olarak iktidara geldiğini söyledi.
***
Erdoğan, yeni Anayasadan söz ederken de şimdiki Anayasa için, "Tarihi periyodu içinde artık geçerliliğini kaybetmiştir" dedi ve "Türkiye'yi en az bir asır boyunca taşıyacak lafza ve ruha sahip yeni bir anayasaya kavuşturalım" önerisinde bulundu. Görüldüğü gibi Erdoğan'ın tasarladığı yüz yıllık yeni Anayasa, Türk Anayasası değildir. Zira onun kabul ettiği milletin adı Türk Milleti değildir, kendisinin zaman zaman söylediği gibi İbrahim milletidir!
Tabii Türk'süz AKP kongresinden Türk İşbirliği Örgütü gibi bir öneriye geçiş nasıl mümkün olabiliyor, bu soruya kendisinin cevap vermesi gerekir.