Türklük kursu!

İHA’dan Osman Uras’ın haberine göre Muğla’nın Bodrum ilçesine yerleşen yabancı uyruklu kişiler, Turgutreis Belediyesi’nin açtığı “Türklük Kursu” ile Türk kültürünü öğrenip, bulundukları çevrede uyum içerisinde yaşabilmek için çaba sarf ediyor.
Aralarında İngiliz, Alman, İrlandalı, İskoç ve Hollandalıların bulunduğu ve 35 kişinin katıldığı kursun ilk üç ayında Türkçe yazma ve konuşma, geri kalan altı ayında da Türk gelenek ve göreneklerini kapsayan Türk Halk Müziği, enstrüman, folklor oyunları, yufka açmak, baklava, börek yapmak ile diğer Türk mutfağının vazgeçilmez tatları gibi Türk kültürüne ait bir çok konuda özel ders verilecek.
Turgutreis Belediye Başkanı Ali Server Yazgan, derslerin verileceği Belediye Meclis Salonu’nda yaptığı konuşmada “Artık onlar bizim hemşehrimiz. Birlikte uyum içerisinde yaşamak için elimizden geleni yapıyoruz. Yabancı ülkelerden gelenler de burada olmaktan çok mutlular” dedi.

* * *

Diğer taraftan 2003 yılında Tarih Vakfı ve TÜBA’nın işbirliğiyle AB fonlarından 165 bin euro katkı alınarak basılan “İnsan Hakları” başlıklı bir çalışmada, Türkiye çapında 190 ders kitabında yapılan tarama sonucu 4000’den fazla sorun tespit edilmişti. Sorunlar, özellikle Milli Tarih, Milli Güvenlik ve Vatandaşlık Bilgisi ders kitaplarındaki “ulusalcı kavramlar” olarak tespit edilmişti!
Kitapta Atatürk’ün çeşitli konuşma ve yazılarının referans olarak öğrenciye sunulmasından rahatsızlık duyulduğu ifade edilerek, bir ilköğretim ders kitabında geçen, köyünü Yunan işgalcilerine karşı savunurken şehit düşen Mehmet’in öyküsü “çocuklara saldırganlık aşılıyor” diyerek ağır bir biçimde eleştirilmişti.
Kitapta “milliyetçilik” ve “insan hakları” birbirine zıt iki ideoloji olarak tanımlanırken, milliyetçiliğe de var olma hakkı tanınmıyor ve gençlere anlatılması eleştiriliyordu.
Kitabın 71’inci sayfasında “Türk, esasen Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığına bağlı bir kimliği değil, etnik bir kimliği tanımlamaktadır. Özellikle Tarih dersi ve Türk Dili ve Edebiyatı dersinin kitaplarındaki okuma parçalarında ve takdimlerinde etno-kültürcü anlayış güçlü biçimde temsil edilmektedir” denilerek, gerçeklere aykırı değerlendirmeler yapılıyor, aynı sayfada Türk soylu ülkelerin tanıtımına geniş yer verilmesi de Pantürkizm suçlamasına muhatap oluyordu. Bu haberi yazan Alptekin Cevherli, “Oysa İngilizlerin milletler topluluğundan bahsedilmesi ya da dünya üzerindeki bütün Musevilerin İsrail devletinin doğal vatandaşı kabul edilmesi, kitapta hiçbir şekilde ırkçılık olarak dile getirilmiyordu!” değerlendirmesini yapmıştı.

* * *


Demek ki Türkiye’ye yerleşen yabancılara sınırlı da oysa Türklük kursu açılırken, bir taraftan Türk çocuklarının Türklük bilinci yok edilmek isteniyor!
İngiltere ise 2005 yılında vatandaş olmak isteyenleri, sınava tabi tutma kararı aldı.
34 sterlinlik harç ücreti yatırılarak girilebilen sınav için, bütün İngiltere’de 90 ayrı sınav merkezi belirlendi. Vatandaş adaylarının, soruların yüzde 75’ini doğru cevaplaması gerekiyor. Kaybedenler, her birinde 34 sterlin yatırmak kaydıyla kazanana kadar sınava girebilecek!
Bugünlerde Almanya, Almanya’da oturan bir Türk, Türkiye’deki bir Türkle evlenir de bulunduğu şehre getirmek isterse, gelin veya damadı Almanca sınavına tabi tutmaya karar verdi!
İnsan haklarına çok saygılılar ya!

* * *

Biz yabancıları Türkleştirmek istemeyiz. Fakat Türk olan herkesin, kendisini yeniden Türklük eğitimine tabi tutması gerekiyor. Çünkü Türklük kavramı, o derece saldırı altında ki herkesin Türklüğün ne demek olduğunu ve Türk töresini, temel kaynaklarından yeniden öğrenmesi, iman tazelemesi şart!
Tabii herkesin, Kur’an’ı en az bir defa anlayarak okuması da 52 farzdan biridir.

Yazarın Diğer Yazıları