Türkiye büyük bir ihanete uğramıştır

Exeter Üniversitesi’nin Arap ve İslam Etüdleri Enstitüsü Direktörü Gareth Stansfield, IŞİD için “Bu bir grup ayak takımı cihatçılardan ibaret değil. Bu çok ciddi gibi görünüyor. Bir planı, bir stratejisi, bir vizyonu, kaynakları ve ancak şimdi gördüğümüz kabiliyetleri var” dedi! Duyan da bilimsel analiz zanneder! Halbuki o ciddi projede, İngiltere’nin de katkısı var!
Stansfield, Erdoğan’ın, Avrupa’daki temasları sırasında Türkmenlerin Telafer’deki veya bir başka yerdeki acılarından hiç söz etmediğini buna karşılık Kürdistan Bölgesel Hükümeti ile ilişkisinde rahat olduğunu belirtti ve “Nasıl ki İranlılar, Necef ve Kerbela’yı savunmak için Bağdat’ı savunacaksa, Türkiye de IŞİD’in daha çok kuzeye çıkmasını önlemek ve kendi enerji çıkarlarını korumak için Kürdistan’ı savunur çünkü Kürdistan’ın petrolüne her zamankinden çok ihtiyacı var. Belki bu nedenle Türkiye sessiz; ciddi bir planlama çalışması var” diye görüş bildirdi.

***

Türkiye’nin nasıl bir planlaması olduğunu, AKP Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik söylüyor zaten. Önce “Irak’taki Kürtlerin kendi kaderini tayin hakkı var” dedi, dün de Kuzey Irak’ta bağımsız bir Kürt devleti ihtimalinin devlet erkini eskiden olduğu gibi rahatsız etmediğini söyledi.
Çelik, “Onların adı Kürdistan ve bu kabul edilmeli” dedi. Çelik “Eğer Irak bölünürse ki bu kaçınılmaz görünüyor; onlar bizim kardeşimizdir” diye konuştu.
Financial Times gazetesi, Çelik’in sözlerini aktardığı haberinde “Türkiye bağımsız Kürdistan’ı tanıma sinyali verdi” yorumunu da yaptı.
Bu yöndeki bir başka işaret de Yargıtay’dan geldi. İçişleri Bakanlığı’ndan sonra, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı da,Türkiye Kürdistan Demokrat Partisi’nin isminde ve tüzüğünde Anayasa’daki hükümlere aykırılık görmedi.
Halkı, Kürdistan’ı tanımaya hazırlamak için de Anadolu Ajansı devreye sokuldu ve “Ramazan, Kerküklüleri buluşturdu, Kerkük’teki Arap, Türkmen ve Kürt vatandaşlar, ilk teravih için camilere gelerek aynı saflarda namaza durdu” başlıklı haberler yayınlanmaya başlandı. Sanki bugüne kadar ayrı camilere gidiyorlarmış gibi!

***

Diğer taraftan, Türkiye’deki Suriyelilerin sayısının bir milyonu aştığı resmen açıklandı. Şimdi Irak kapıları da ardına kadar açıldı. İsteyen otobüse binip Türkiye’ye gelebiliyor. Gelenlerin çoğunluğu Arap. Türkmenlerden gelen yok gibi. Yıllar önce İran’dan da böyle büyük bir göç olmuştu. Ermenistan’dan gelenler var. Kısacası bir taraftan Türkiye’nin nüfus yapısı değiştirilirken, diğer taraftan da halk, bağımsızlığı ilan edilecek Kürdistan’ın Türkiye’nin koruması altına alınmasına, hatta Özal’ın istediği gibi Türkiye ile federasyon kurmasına, federatif yapı belirlenirken, Türkiye’nin Güneydoğusu ile birleştirilmesine alıştırılıyor!

***

Turgut Özal konuyu gündeme getirdiği zaman, “Dimyat’a pirince giderken, evdeki bulgurdan olmak” diye yorum yapmış ve Türkiye’ye, “büyüterek bölmek tuzağı” kurulduğunu açıklamıştık.
AKP iktidarı ise Kürdistan devletinin bağımsızlığını sağlamaya çalışırken, Ermenistan’dan da özür dileyerek, Wilson prensiplerinde olduğu gibi Türkiye’den bir Kürdistan ve Ermenistan çıkarmanın alt yapısını hazırlıyor!
Birinci Körfez Savaşı’nın sonuna doğru Baba Bush ile Turgut Özal, Kuzey ve Güney Irak’taki etnik grupları, Irak devletine karşı isyan etmeye çağırmıştı. Bu isyanda CIA ve Özal’ın talimatıyla Türk istihbaratı ve bazı Türkmenler de kullanılmıştı. Sonuçta ABD, Çekiç Güç’ü göndererek, bölgede bir Kürt devleti çekirdeği oluşturdu. Bunu da Türkiye’yi yönetenlerin ihaneti ile yaptı. Şimdi de Türkiye’nin lojistik katkısıyla Musul’u IŞİD’e, Kerkük’ü Kürtlere bıraktılar! Türkmenlere tuzak kuranlar, Türkiye’den de Türklüğü kazımaya çalışıyor! Bunun adı düpedüz vatana ihanettir.

Yazarın Diğer Yazıları