Acısı, tatlısı ile bir yılı daha geride bıraktık. Yeni seneye girmenin heyecanı içinde beklerken kapımız çaldı.
"Yahu" dedim kendi kendime, "Yoksa Noel Baba bize de mi uğradı?"
Kapıyı açtım. Baktım tanıdık kuş! Ağzında da mektup.
"Nerden geliyor" diye baktım. Yakınlardan. Hani, ‘Biz iki devlet, tek milletiz’ dediğimiz ülkeden. Can Azerbaycan’dan.
Mektup da mektup hani. Ünlü Hint destanı ‘Ramayana’ gibi mübarek! Başı var, sonu yok neredeyse.
Ben size özetleyeyim.
Abramoviç kime sordu
Roman Abramoviç''i bilmeyen yoktur. 56 yaşındaki Rus oligark.
Oligark diye 1990''lı yılların başında Sovyetler Birliği''nin dağılmasıyla Rusya ve Ukrayna''da ortaya çıkan zenginlere deniyor. Öyle ki, gelir kaynağı bilinmeyen, seçkin zümreye ait isimler.
İşte bu oligark arkadaş, İngiliz Chelsea kulübünü satın alıp tanınmıştı.
Abramoviç, 2019 yılının Forbes listesine göre 12,9 milyar Amerikan doları olarak tahmin edilen servetiyle, İsrail''in en zengin ikinci, Rusya''nın en zengin on birinci ve Portekiz''in en zengin birinci kişisi olmuştu. Dünyanın 120. en zengin kişisi. Aynı anda bu üç ülke vatandaşı.
Şimdi bunlardan bize ne diyenleri görüyorum. Durun, durun. Bakın neler var altında neler.
İşte bu Abramoviç, Ukrayna-Rusya savaşı sonrası İngiltere’den gönderildi. Kulübü de elinden alınıp satıldı. AB ülkeleri ve İngiltere’de mal varlıklarına el konulması gündemde. O da 1.2 milyar dolarlık yatı ‘Eclipse’ye atladığı gibi rotayı ülkemize çevirdi. Akdeniz, Ege derken İstanbul Boğazına demir attı. Bir ayağının karada olmasını istemiş olacak ki, Beykoz’daki Feyyaz Tokar yalısını kiraladı. Aylık kirası, oligark için küçük, bizler için devasa rakam. Aylık: 50 bin dolar.
İşte Abramoviç abi, Azeri işadamı Mübariz Mansimov’a açılmış ilk. Benzer hayat tarzı olan iki iş adamının buluşmasında konu futbol kulübü olmuş iyi mi!
Bakü’den gelen destansı mektupta yazanlara göre, Rus oligark, İstanbul’da satın alabileceği kulüp konusunda yardım istemiş.
Beşiktaş kongre üyesi
Mansimov, Beşiktaş kongre üyesi. Yıldırım Demirören''in başkanlığı döneminde siyah, beyazlı kulübe üye olan ünlü işadamının yönetime gireceği her seçim döneminde gündeme gelmişti. Ancak ülkesinde sıkı Fenerbahçeli olarak biliniyor. Zira orada verdiği bir röportajda bizzat açıklamış bunu.
Neyse... Biz o buluşmada konuşulanlara gelelim.
Mansimov, ayrıntılı açıklamış.
Büyük kulüplerin, İngiltere’de olduğu gibi yapılanma içinde olmadığını söylemiş. Ancak Başakşehir, İstanbulspor ve Kasımpaşa’nın Chelsea modeli gibi alınabileceğini anlatmış.
Şimdi bu üçünden birini satın almayı düşünüyormuş.
Satınalma olur olmaz hep birlikte göreceğiz. Bir oligarkımız eksikti, o da olur böylece. Hem neden olmasın ki.
Yabancı hoca, oyuncu, yardımcı antrenör, fizyoterapist, kondüsyoner, menacer var. Hatta Trabzonspor’un Afrikalı amigosu bile var. İki eksik vardı. Yabancı hakem ve kulüp başkanı ya da sahibi. O da olmak üzere yaşasınnn.
Futbolun beşiği İngiltere’de tüm Premier lig kulüpleri bu sistem içindeler.
Bize sadece beşiği sallamak mı kalsın. Beşik sahibi de olalım.
Durun bakalım ne olacak.
Eğer bu satın alma olursa Türk futbolunda yer yerinden oynayacak.
Chelsea''yi aldığında üst üste şampiyonluk kazandırdığını unutmayın.
Türkiye''nin Chelsea''si bakalım hangi kulübü yapacak.
