Türk futbolu nasıl açık hava tımarhanesine döndü? Bindik bir alamete gidiyoruz kıyamete
Fenerbahçe'nin yol verdiği
Michy Batshuayi'nin Galatasaray ile anlaşmasından sonra eşi
Amely Maria'nın paylaşımını okuyunca tüylerim diken diken oldu.
Kadıncağızı tehdit etmişler.
Çocuğunun ölümünü istemişler.
Gün görmemiş küfürler yağdırmışlar.
Bunu yapanlar birkaç kişi değil, yüzlerce ruh hastası.
Gerekçe; vay efendim Batshuayi nasıl olur da Galatasaray ile anlaşır!
Olacak iş değil.
Hangi akıl, hangi vicdan bunu kabul edebilir?
Ne yapacaktı Batshuayi?
Fenerbahçe istemiyor diye aç mı kalacaktı?
Ayrıca diyelim ki Batshuayi Fenerbahçe'ye kazık attı!
Eşinin, çocuğunun suçu ne?
Bir kadına ağza alınmayacak küfürler yağdırmak da nedir?
Bir toplum insanlıktan bu kadar uzaklaşabilir mi?
Bir toplumda ahlak, erdem, sağduyu bu kadar ayaklar altına düşer mi?
Bu hasta ruh bir veba gibi sardı dört yanımızı.
Kulüp başkanı ana avrad hakeme girişir.
Galatasaray teknik direktörü Fenerbahçelilerin annesine küfreder.
Fenerbahçeliler Batshuayi'nin eşine çocuğuna hakaret yağdırır.
Sonra hep birlikte Almanya'da Gürcistan milli marşını yuhalarlar.
Geldiğimiz durum budur.
Çağımızın vicdanı, Uruguaylı yazar Eduardo Galeano şu tesbiti yapar.
"Fanatik dedikleri, tımarhanelik bir taraftardır. Gerçekleri görmezden gelme hastalığı en sonunda öylesine bir hal almıştır ki, sağduyu yok olmuştur. Bu yok oluştan geriye ise, şuursuzca saga sola saldıran bir öfke yumağı kalmıştır."
Türk futbolu bugün maalesef bir açık hava tımarhanesine dönmüş durumda.
Hasta ruhlar her yanımızda.
Komadayız.
Acil tedavi gerekiyor.
"Doktor derdimize bir çare" diyeceğim ama doktor kim?
Siyasetçiler mi, federasyon mu, kulüp yöneticileri mi?
Kim?
Hiçbiri.
Maalesef bu hastalığı tedavi edecek kimse yok.
Bindik bir alamete, gidiyoruz kıyamete.
Allah sonumuzu hayır eyle.