Galatasaray'da ağır hezimetin sorumlusunu açıkladı
Galatasaray Şampiyonlar Ligi'nden elendi.
Kendisinden kat kat düşük seviyede bir takıma elendi.
Olacak iş değil bu.
Kabul edilecek bir hezimet değil bu.
Muhammed Musa aşkına, Yong Boys kim yahu.
İsviçre Ligi'nde 5 maçta sıfır galibiyetle sonuncu bir sıra takımı.
Okan Buruk yaktı takımı.
Saçma sapan onbirle resmen yaktı.
Galatasaray 3-2 yenildiği ilk maçta şöyle yazmıştık.
"Galatasaray haftaya İstanbul'da Galatasaray gibi oynarsa bu takımı eler.
Bugünkü gibi oynarsa elenir.
Çünkü Galatasaray geçen yılki görüntüsünden uzak.
Tempo yapamıyor.
O alışkın olduğumuz ön alan baskısını kuramıyor.
Geçmişteki o güvenli, o sağlam savunması açıklar veriyor.
Batshuayi her zaman kurtarıcı olamaz.
Bizden uyarması."
Okan Buruk bu gerçeği görmemiş olacak ki, takımını değil maçın hakemini eleştirmişti.
Demek ki, gerçeği görmek için Şampiyonlar Ligi'nden elenmesi gerekiyormuş.
Okan Buruk rövanşa çılgın bir onbirle çıktı.
Batshuayi'yi onbirde İcardi ile birlikte çift santrfor oynattı.
Cezalı Abdülkerim’in yerine Kaan Ayhan’ı sahaya sürdü.
Ofansif yönü en iyi futbolcusu Barış Alper'i sağ bekte görevlendirdi. Mertens’in yerine ise Hakim Ziyech'e şans verdi.
Bu diziliş orta sahanın güçsüzlüğü demekti.
Yong Boys'un arayıp da bulamayacağı fırsattı.
Çünkü İsviçre ekibi ilk yarıda orta sahayı o kadar rahat, o kadar kolay, o kadar hızlı geçti ki, önemli pozisyonlar buldu.
Ellerini kollarını sallayarak hücuma çıktılar.
Bu devrede adamların 5 isabeti şutu var. Biri de direkten döndü.
Gol atamamaları Galatasaray'ın şansıydı.
Sarı Kırmızılar ilk 45'te öyle etkisiz oynadılar ki, tek önemli gol fırsatı yakalayamadılar.
Okan Buruk'ta jeton devre arasında düştü.
Jelert'i sağ beke alarak, Barış Alper'i hücuma kattı.
Ziyech'in yerine de Berkan'ı alarak orta sahayı güçlendirmeye çalıştı.
Bu değişiklik Galatasaray'ı biraz canlandırdı.
Daha çok hücuma çıkmaya, ön alan baskısı yapmaya, dönen topları almaya ve pozisyon bulmaya başladılar.
Gerçi bu bölümde Yong Boys'un bir şutu daha direkten döndü ama oyunun hakimi Galatasaray'dı.
İcardi ve Kerem'in iki çok önemli şutunu kaleci kaleci Keller zorlukla çıkardı.
Gol gelmeyince Okan Buruk son bir hamle daha yaptı, Batshuayi'i çıkarıp Mertens'i oyuna aldı ve klasik tek santrfora döndü.
Ama bu da yetmedi.
Yong Boys 87'de bir kontraatakta Virginius ile öne geçti.
Rams Park buz keserken bir de Muslera kırmızı kart görmez mi?
Sonuçta Galatasaray İsviçre Ligi'nin sonuncusuna iki maçta da yenilerek Şampiyonlar Ligi'ne veda etti.
Bu ağır hezimetin ilk sorumlusu Okan Buruk'tur.
İlk maçtan sonra, "Rakibimiz Almanca konuşuyor ve maçı bir Alman hakem yönetiyor. Biz de ikinci maça Azerbaycanlı hakem bekleriz. Türkçe konuşan Azerbaycanlı hakem bizim maçı yönetirse seviniriz."
Galatasaray bu futbolla değil Azeri hakem, Türk hakem bile maçı yönetse kazanamazdı.
Eserinle iftihar edebilirsin Okan Buruk.
Bahaneyi bırak artık.
Şapkayı önüne koy ve "ben nerede hata yaptım" sorusunu kendine sor.