Geçen seneden bir enkaz devralmıştı.
Ne oynadığı belli olmayan bir takım, ne yaptığını bilmeyen futbolcular.
Göreve geldi, 3 ay gibi kısa bir sürede adeta bir sihirbaz gibi şapkadan tavşan çıkardı.
Yönetime nokta transferler yaptırdı.
Boşu yok.
Onun yönetiminde artık bambaşka bir Beşiktaş izliyoruz.
Siyah Beyazlılar şimdiye kadar 6 resmi maç oynadı, 5 galibiyet 1 beraberlikleri var.
Rakip kalelere 6 maçta 21 gol attılar. Maç başına 3.5 gol ortalaması.
Müthiş bir istatistik.
Bunların 5'i Süper Kupa finalinde Galatasaray ağlarına gitti.
Beşi de Avrupa Ligi'nde Fenerbahçe'yi zorlayan Lugano kalesine.
Bu 6 maçın hepsinde ilk yarıda gol atmayı başardı Beşiktaş.
Sadece yıldızlarıyla değil, tüm futbolcularıyla göz doldurdu.
Oyuna sonradan aldığı futbolcular bu skorlarda pay sahibi oldular.
Öyle bir ortam oluşturdu ki, Beşiktaş'ta artık forma aslanın ağzında.
Kim olursan ol, kimsenin yeri garanti değil.
Sahada kaç dakika görev alırsan al, formayı terleteceksin.
Üstelik kendine dikkat edip sakatlanmayacaksın.
Aksi takdirde takımın dışında kalabilirsin.
Beşiktaş'ta bu sihirbazın adı, Giovanni van Bronckhorst.
Hollandalı teknik adam şu ana kadar en başarılı isim.
Fenerbahçe Mourinho'yu aldığında Süper Lig'de dengelerin bozulacağı sanılıyordu.
Ama şu ana kadar o dengeyi bozan Giovanni van Bronckhorst oldu.
Bakalım önümüzdeki maçlar ne gösterecek?