Bu futbola bu beraberlik ballı kaymak

Bir benzerliğimiz var Galler ile.
Biz ülkemizin isminin uluslararası kurum ve organizasyonlarda "Turkey" değil "Türkiye" olarak kullanılmasını istedik.
Onlar da aynısını yaptı.
Anglosaksonlar onları ötekileştirmek için yabancı anlamına gelen "Wales" dediler.
Onlar ise bunu hiç kabul etmediler ve ana dillerinde "yurttaşların ülkesi/birliktelik yeri"
Cymru (telaffuzu KUM-rree) dediler kendilerine.
FIFA ve UEFA'ya başvurarak kendilerinden "Wales" değil "Cymru" diye söz edilmesini istediler.
Ama maalesef UEFA da, FIFA da hala "Turkey" ve "Wales" diye söz ediyor iki ülkeden.
Neyse geçelim maça.
Avrupa Uluslar Ligi'nde zor bir deplasmandı Galler maçı bizim için.
Çünkü Galliler özellikle kendi sahalarında çok dişliler.
Öyle hırslı, öyle tempolu başladılar ki maça, hemen hemen her alanda oyunun ve topun hakimi oldular.
Baskıyla bizi oynatmadılar.
Arda gibi etkili ayaklarımızı sıkı markajla durdurdular.
Adamların ilk 45'te 3 önemli gol pozisyonu var.
Bizim ise sıfır pozisyonumuz.
Adamların 6 şutu var, bizim sadece 2.
Organize tek atağımız yoktu.
İlk yarı golsüz bittiyse bu savunmamızın başarısı, milli takımımızın şansıydı.
İkinci yarıda biraz toparlanır olduk, onu da Barış Alper bozdu.
İlk yarıda kendisi yere bırakıp penaltı bekleyen ve sarı kart gören Barış Alper 62'de ismine ve kariyerine yakışmayacak şekilde, amatörce ikinci sarı karttan kırmızı görerek milli takımımızı 10 kişi bıraktı.
Burası Süper Lig değil, Avrupa arenası. Burada hakemler affetmiyor.
Barış'ın bunu öğrenmesi gerekiyor.
İlginçtir.
Millilerimiz 10 kişi kaldıktan sonra daha iyi oynamaya başladı.
Bunda Hakan Çalhanoğlu'nun oyuna girmesi de etkiliydi.
Bu bölümde yakaladığımız en önemli pozisyonda Hakan'ın kafa şutunu kaleci Ward çıkardı.
Sonuçta çok kötü oynadığımız, 30 dakika 10 kişi mücadele ettiğimiz deplasmanda golsüz beraberlikle bir puan çıkardık.
Grubumuzdaki en zor deplasmanda bu futbola bu beraberlik ballı kaymak milli takımımız için.
Umarım ders alınır.

Yazarın Diğer Yazıları