Süper Lig de 2021-2022 sezonunun 5-6-7 Kasım tarihlerinde oynanan 12''inci haftası tam olarak "Trabzonspor Haftası" diye ilan edilse yeridir!
11''inci haftayı en yakın rakibi Hatayspor''un 4 puan önünde tamamlayan bordo-mavililere, 12''inci haftada ligin ilk 7''sine sıralanmış rakiplerinden Konyaspor hariç hepsi puan kayıpları ile katkı sağladılar.
2 ve 3''üncü sıradaki Hatayspor ile Alanyaspor 3''er, 4''üncü sıradaki Beşiktaş 6, 6''ıncı sıradaki Galatasaray ile 7''inci sıradaki Fenerbahçe ise 2''şer puan kaybederek Trabzonspor''a liderliğini pekiştirmede "böyle rakipler dostlar başına" dedirtecek kadar katkı sağladılar.
12''inci hafta sonunda Hatayspor ve Konyaspor ile 7''şer, Alanyaspor ve Galatasaray''la 8''er, Beşiktaş ve Fenerbahçe ile ise 10''ar puan fark atan bordo-mavililer, söz konusu hafta itibari ile tarihinin en iyi dönemini de yaşamış oluyor.
*
Rakipler kayıp ederek dolaylı olarak destek sağlamış olsalar da, hiç şüphesiz 12''inci haftanın en yararlı sonucu deplasmanda Beşiktaş karşısında alınan ve "6 puanlık" denebilecek 2-1''lik galibiyet oldu.
Uzatmalarda kazandığı 2 golle Beşiktaş karşısında alınan galibiyetin baş mimarının teknik direktör Abdullah Avcı olduğunu söylemek, bir hakkın tesliminden başka bir şey değildir.
Oyuna hem içeriden, hem de kulüben yaptığı müdahaleler azami düzeyde katkı sağlarken, Siopis''in Bakasetas''ın sakatlanması sonucu mecburiyetten oyuna girmesi ile orta alanda oluşan doğru denge Abdullah Avcı''ya ayrıca "dolaylı destek" sağladı denebilir. Sakatlanma endişesi taşımasının etkisi ile olsa gerek Bakasetas''ın durgun bir görüntü veriyordu. Bu oyuncu çıkınca Hamsik adeta "tek patron" niteliğine büründü ve böylelikle de ilk golü de Abdulkadir''e attırdı.
Uğurcan''ın "Bir kaleciden de öte" denilebilecek performansı, Vitor Hugo''nun partneri kim olursa olsun değişmeyen harika performansı, Abdulkadir Ömür''ün giderek eski günlerinin üzerine çıkacağı görüntüsünü vermesi, 11''e sonradan ilave olanların çıkanları aratmamayı bırakın Cornelius gibi gol de atarak üzerine fazlası ile koymaları Trabzonspor''un ligin tepesini tapulamasının önemli etkenleridir.
Ama başta da "Sezar''ın hakkı Sezar''a" diyerek ifade ettiğimiz Abdullah Avcı, nam-ı değer AA, bu başarının elde edilmesinde sadece teknik adamlığı ile değil, camia ile taraftardan yönetime kadar sağladığı olağanüstü birliktelikle en büyük etkendir.
*
Tabidir ki her mevkisi ile "dört dörtlük" ve de "her biri aynı kalitede" denebilecek bir kadronun oluşturulabilmesi mümkün değildir. Peres''in sakatlığında savunmanın sağındaki eksikliği ne Dorukhan, ne de Serkan ile tam olarak giderebilmek mümkün olmayacaktır. Savunmanın solunun ise ligin başından beri en sıkıntılı mevki olduğunu cümle alem biliyor. Devre arasında sola direk, sağa ise endirek takvilere kimsenin itirazı olmaz, olmayacaktır.
Ancak, şampiyonluğun kuyruğundan fazlasının görünmesini sağlayan futbolcuların yer aldığı bir 11''e, onlarla aynı kalite ve yetenek de 5-6 oyuncunun ara transferde alınmasının da yarar mı, yoksa zarar mı getirebileceğinin iyi tahlil edilmesi lazımdır. Daha net ifadesi, bugünkü her mevkide aynı ayarda 2''şer oyuncu mantığı ile bugünkü başarıyı temin edenlerin endişelendirilmesini de çok doğru değildir. "Buna örnek Fenerbahçe''dir" diyerek adres göstersek yeterli olmaz mı?
Türkiye Kupası maçları ve muhtemel sakatlıklar üzerinden tahmin ve değerlendirmeler yapılarak toplamda 3-4 futbolcudan fazlası, Trabzonspor kadrosunda Abdullah Avcı''nın zorlanarak oluşturduğu dengeyi bozabilir.
Yeri gelmiş iken, AA''nın hemen hemen her maçtan sonra "yerli futbolcular ve bunlara taraftar desteğinden" söz etmesinin temelin de Trabzonspor tribünlerinden maç izleyenlerin kendinden oyunculara en küçük bir hatadan homurdanma endişesinden hala kurtulamamasının yattığını düşünüyorum. Ki hocanın bu endişesine de katılıyorum. Çünkü, bu garabet yıllardan beri yaşatılarak adeta, paslı çivilerin tahtadan sökülüp atılmasının zor olması gibi adeta bir alışkanlık haline getirilmiştir.
