Riva'da neler oluyor? TFF'de dönen dolapları Şerafettin Tilki ortaya çıkardı
Kiralar uçuk mu uçuk!
Ben de karar verdim Riva’ya taşınmaya. Nasıl olsa 7/24 oralardayım!
Federasyonun yapıp, Olimpiyat Stadı ile takas yaptığı otele yerleştim.
Spor Bakanlığının işlettiği otelde konaklayan Karagümrük takımı ile komşu oldum.
Pirlo ve ekibi iyi hoş.
Başkan Süleyman Hurma ortalıkta yok.
Balkona oturup, TFF binasına bakıyorum.
O da ne, hareketlilik fena.
Ama koridorlarda kimse yok.
Masalar fısıltı içinde.
"Şöyle bir içeri girip bakayım nedir bu havalar" dedim.
Keşke demez olaydım.
Daha adımımı atar atmaz anladım sorunu: EYT
Hani şu uzun süre sürüncemede kalıp, hayata geçirilen Emeklilikte Yaşa Takılanlar konusu.
Sıkı durun. Futbol Federasyonu’nda toplam 400 kadrolu personel mevcut. Koca bir çalışan ordusu. Bunların 100 tanesi EYT hakkına sahip olan personel.
Yazı ile bilgilendirilip, başvuru yapmaları istenmiş. En geç 30 Mart’a kadar işlemlerin tamamlaması gerektiği özellikle belirtilmiş. 31 Mart''ta çıkışları, 1 Nisan itibari ile tekrar işe girişleri yapılacakmış.
Buraya kadar her şey normal. EYT''liler istenileni yapmalarına rağmen, yeniden işe girişleri olmamış.
Yazışmalar kesilmiş. Zaten geç ve zahmetli alınan hak, farklı bir belirsizliğe dönüşmüş.
Meğer bu kaotik ortamın nedeni bu. Söylentiler gırla.
Emekliye ayrılanların yeniden işe girişlerinin yapılmayacağı söylentileri var. Kimse de İnsan Kaynakları''na soramıyor. Tamamen kulaktan kulağa söylentiler uçup gidiyor.
Tedirginlik zirvede. Herkes hep kontrolde. Ancak nafile. Çıkış var. Giriş yok.
Bir acayip durum.
Peki federasyon yönetimi bu konuda ne düşünüyor? Belirsizlik var. İsteyenlere tazminat ödenip, yollar ayrılacak. Personelde yüzde 25 indirime gidilme planı mevcut. Tabii, talep olursa. Bunun psikolojik savaşı veriliyor gibi.
Futbol merkezi bu kez iç isyanın eşiğinde. İşler nerede ise durma noktasında.
Koca fedarasyon EYT yüzünden çalkantı içinde..
EYT olmayanlar sessiz. Ama rahatsızlar genelde.
Federasyon Başkan ve yönetimi ne mi yapıyor derseniz.
Koridorlarda tek onlar var. Başka kimse masasından, oturduğu koltuktan kalkmıyor. Ortalıkta gözükmeyelim, işimizden olmayalım kaygı endişesi içindeler.
Bu fırtına öncesi sessizlik kuzeydeki küçük kasabada büyük çalkantılar yaratmak üzere.
Yok, yok ben Riva’dan başka semtte oturamam. Türk futbolunun merkez üssü gibi malzeme üreten yer bulamam.
Artık ok yaydan çıkmış durumda.
Ne ben Riva’sız yapabilirim, ne de Riva bensiz!