Terörün sebebi ve çözüm yolu!

Bir sorunu çözebilmek için ilk adım nedir? Sorunun sebebini bulmak değil mi?

Peki Türkiye neden yıllardır terör sorunuyla boğuşuyor? Terör örgütlerini devletlerin kullandığını artık bilmeyen kalmadı. Terör örgütlerinin toplumsal zemin bulabilmesi, ölüme göndereceği insan kaynağına ulaşmakta hiç zorlanmaması, ulusal düzeyde çözülebilecek bir konudur. Fakat Türkiye'ye yönelik terörün uluslararası destekçileri, Orta Doğu'da, Irak, Libya ve Suriye gibi ülkeleri parça parça etmedi mi? Bu ülkelerde kan gövdeyi götürmüyor mu? Ve bütün bunlar, Büyük Orta Doğu Projesi uygulamalarından sadece birkaçı değil mi?

***

Şimdi Türkiye, kendi içindeki sorunları çözse bile dış tehdidi nasıl ortadan kaldıracaktır? Irak, Libya ve Suriye'de Büyük Orta Doğu Projesi eş başkanlığı çerçevesinde, kendi millî politikalarını bir kenara bırakıp, ABD'nin her talebinin gereğini yerine getiren ve Türkiye'nin teröristler için bir geçiş ülkesi haline gelmesine fırsat verenler kimdir?

Türkiye'ye yönelik saldırıların sebebini Tayyip Erdoğan da çok net bir şekilde açıkladı ve "Türkiye, bölgede yaşanan istikrarsızlık neticesinde son yıllarda terör saldırılarının hedefi olmaktadır. Terör örgütleri ve onları maşa olarak kullananlar, güvenlik güçleriyle yaptıkları mücadeleleri kaybettikçe en ahlâksız, en vicdansız yollara başvurarak masum vatandaşlarımızı hedef almaktadırlar" dedi.

Neymiş sebep?

Bölgede yaşanan istikrarsızlık ve terör örgütleri ile onları maşa olarak kullananların, Türkiye'nin terörle mücadele kararlılığını kırmaya çalışması..

Bölgedeki istikrarsızlık kendiliğinden olmadı değil mi? Esad'ı bir hafta içinde düşürmek için başlatılan Suriye içi terör, şimdi Türkiye içi terör oldu. Zaten bir terör örgütü ile başımız belâdaydı, şimdi bütün örgütler birleşerek Türkiye'yi hedef alıyor!

***

Çözüm konusunda, siyasi liderlerden Kemal Kılıçdaroğlu, doğru yolu işaret etti. Kılıçdaroğlu, terörün en kısa zamanda son bulması için Türkiye'nin kurucu ayarlarına dönme zorunluluğuna dikkat çekti ve "Yurtta barış dünyada barışa dönmek zorundayız. Dış politikanın 180 derece değişmesi gerekiyor. Değişmediği takdirde Türkiye terör ithal eden bir ülke olacaktır" dedi.

Güzel de iktidar partisinin birinci vazifesi kurucu ayarlarla oynamak, hatta mümkünse hepsini ortadan kaldırmak ise bu, Türkiye için terörden de büyük bir tehdit değil midir? Üstelik iktidarın rejimi değiştirmesi ve Türkiye'yi Türk devleti olmaktan çıkarması için yol gösteren sözde "milliyetçi"ler de var değil mi? Terör örgütü de aynı hedefe ulaşmak istemiyor mu zaten? Üstelik CHP içinde de bu yaklaşımlara destek verenler var!

Kılıçdaroğlu, "Bu bağlamda en büyük görev TBMM Başkanı'na düşüyor. Terör konusunda TBMM harekete geçmeli, nasıl çözüleceği konusunda açık net tavrını ortaya koymalıdır" dedi.

Halbuki Meclis Başkanı da Kılıçdaroğlu'nun "dönelim" dediği kurucu ayarları benimsemiyor!

***

Ankara'da daha önce askerlere yönelik saldırının, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin, Cumhurbaşkanı'nın, Başbakan'ın ve Genelkurmay Başkanı'nın terörle mücadele kararlılığını kırmaya dönük bir dış uyarı olduğuna dair yorumlardan bahsetmiş ve "Fakat artık devlet radikal kararlar almaya mecbur. Çünkü bu saldırıların temelinde Türkiye'nin birliğini, bütünlüğünü bozmaya dönük küresel bir operasyon var" demiştim. Son saldırı da aynı eylemin devamı niteliğindedir... Türkiye'yi terör tehdidiyle bölünmeye zorluyorlar.

Mevcut iktidar, üç yıl seyrettiği terör örgütüyle mücadele etmeye mecbur kaldı ama son tahlilde Türkiye için asıl tehdit "Yeni Türkiye Cumhuriyeti" politikası ve ona örtülü destek verenlerdir. Önce bu gerçekleri çoğunluğun görmesi lazım ki çözüm bulunabilsin!

Yazarın Diğer Yazıları