Terör köpeğini kullanan avcı!

Sultanahmet'teki terör saldırısından önce Türkiye, Ankara saldırısı ile sarsılmıştı. NATO Genel Sekreteri Stoltenberg, Türkiye'den "terör" saldırılarına "orantılı" karşılık vermesi çağrısında bulunmuştu.

Banu Avar'ın hatırlattığı gibi Türkiye'de büyük eylemler yapılacağını, CIA açıklamıştı! Ankara saldırısından bir hafta önce ABD, Türkiye'deki vatandaşlarına "Ülkeye dönün" diye çağrı yapmıştı. CIA'nın Türkiye uzmanı Henry Barkey de "Şehirler havaya uçacak. Yarın öbür gün İstiklal Caddesi'nde bomba patlarsa ne olacak?" diyordu! Barkey, eylemlerin Türk-Kürt çatışmasına sebep olacağı ve ülkenin bölünmesine yol açacağını iddia ediyordu.

Bu sözlerden Sultanahmet'teki saldırının ne amaçla yapıldığı belli olmuyor mu?

Gerçi, CIA, İstanbul'da turistlere yönelik eylem yapılacağını bildirmişti. Yapılan operasyonlar sonunda Ankara'da iki canlı bomba yakalandı ama İstanbul'da eylem yapan "Suriyeli canlı bomba", önceden tespit edilemedi!

Paris'te yaşanan IŞİD saldırılarından sonra da CIA Başkanı John Brennan, "Bu saldırılar bir defaya mahsus değil. IŞİD'in hazırladığı tek operasyonun bu olmadığını düşünüyorum" demişti!

***

Tayyip Erdoğan, Sultanahmet'teki saldırıdan sonra yaptığı konuşmada "Dikkat ederseniz bu bölgede faaliyet gösteren tüm terör örgütlerinin ilk hedefi Türkiye'dir" dedi.

Tespit büyük ölçüde doğrudur ama "Madem ilk hedef Türkiye'dir, bu örgütleri Türkiye'ye karşı kullanan devletler hangileridir?" sorusu cevapsız kalmıyor mu?

Öyle ya, terör örgütleri bağımsız kuruluşlar değildir. Hepsi devletlerin istihbarat servisleri tarafından kirli savaş aracı olarak kullanılıyor. Türkiye'yi yöneten siyasi ve bürokratik kadro, bunları elbette bilir ama bilmiyormuş gibi hareket ediyor! Bence Türkiye'de ve bölgedeki terörün ortadan kaldırılamamasının asıl sebebi bu pasif tutumdur!

Erdoğan, Ankara'da topladığı Türk büyükelçileri, "Başta Avrupa ülkeleri olmak üzere terör örgütü ve müzahir kuruluşlarının etkinliği olan yerlerde, bölücü terör örgütünün gerçek yüzünü göstererek söz konusu ülkelerin kamuoylarına hakikati anlatmaktan bizi alıkoyacak bir şey yoktur" sözleriyle görevlendirerek terör destekçisi ülkelere karşı ne gibi bir mücadele verileceğini de göstermiş oluyor!

***

Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan, "İsmi, amacı, kaynağı ne olursa olsun terörizmle sonuna kadar mücadele edeceğiz, arkasındaki hesapları boşa çıkaracağız. Terörle mücadelede uluslararası dayanışma ve samimiyet şarttır. Terör üzerinden bölgeyi tanzim etme, ülkelere yön verme çabası ham hayaldir" diyor.

Peki ama terör üzerinden bölgeyi tanzim etmekte olan ABD, İngiltere ve İsrail gibi ülkelerle dayanışma yapılabilir mi? IŞİD'i, PKK'yı, PYD'yi kimin kurduğu, dünya kamuoyuna açıklanmadan, terörle mücadele edilebilir mi?

AKP Genel Başkan Yardımcısı Ömer Çelik de "Terör örgütlerinin hepsi bileşik kaplar teorisi gibi birbirini besleyen yapılar. Türkiye bunların tehdidi altında" tespitini yapıyor. Çok doğru da o bileşik kaplar zeminini oluşturan bir güç yok mu?

Millî Savunma Bakanı İsmet Yılmaz ise hâlâ, "Terörle bir netice alacağını düşünenler kendilerini aldatıyorlar" diyor. Oysa terörle Afganistan, Irak, Libya ve Suriye paramparça edildi. Sıra Türkiye'dedir. Daha nasıl sonuç alacaklardı?

***

Dünya Müslüman Alimler Birliği Genel Sekreteri Ali el-Karadaği, "İslam ülkelerini ve Arap ülkelerini hedef alan bu saldırılar, güvenlik ve istikrarı hedef alma amacı gütmektedir" diye açıklama yaptı ve Türk halkına "teröre karşı tek yürek" olmaları çağrısında bulundu.

Karadaği de İslam ülkelerini hedef alan devletleri zikredemiyor!

Terör, avcının kullandığı köpek gibidir. Avını sürükleyip avcının önüne atar! Asıl mücadele edilecek olan köpek değil, avcıdır!

Yazarın Diğer Yazıları