Tayyip Erdoğan CHP'ye borçlu,Abdullah Gül kime borçlu?
CHP Grup Başkanvekili Kemal Kılıçdaroğlu, “Sayın Başbakan, CHP’nin takoz olduğunu söylüyor, ’bunların dikili ağacı yok’ diyor. Eğer Sayın Başbakan, bugün Başbakan olarak o koltukta oturuyorsa, unutmasın ki onu CHP’ye borçludur. Kendi yakın tarihini dahi bilmeyen bir kişinin cehaleti üzerine ancak bu kadar söylenebilir” dedi.
Başbakan CHP’nin sayesinde o koltukta oturuyorsa, yaptıklarından ve yapmadıklarından CHP de sorumlu değil midir?
Erdoğan’ın Irak politikasını sürüncemede bırakması ve operasyonu geciktirmesinden CHP de sorumlu değil midir?
Bir hafta önce Barzani yönetimine mavi boncuklar dağıtan da CHP değil midir?
Tayyip Erdoğan CHP’ye borçlu ise Abdullah Gül kime borçlu?
Yarın bir gün MHP Grup Başkanvekili de “Sayın Cumhurbaşkanı bugün Cumhurbaşkanı olarak Çankaya’da oturuyorsa, unutmasın ki bunu MHP’ye borçludur” diyebilir! Buna hakkı vardır. Çünkü Abdullah Gül de Devlet Bahçeli sayesinde Cumhurbaşkanı olmuştur. Kimse bunun aksini iddia edemez.
Abdullah Gül ise İsrail Devlet Başkanı Şimon Peres onuruna verdiği yemekte yaptığı konuşmada, İsrail’in güvenliği ve tanınmış sınırlar içinde yaşama hakkına sahip olmasının, Türkiye’nin Ortadoğu politikasının değişmez önceliklerinden olduğunu söyledi!
Abdullah Gül’ün bu tutumundan, onu Çankaya’ya çıkaranlar sorumlu değil midir?
Gül, Erdoğan, Baykal ve Bahçeli, olan bitenlerden zincirleme olarak sorumlu değil midir?
* * *
Lübnan’ın Al Akbar gazetesinde, Nizam Mardini ise “Gözler, Türkiye ve PKK arasındaki çatışmanın gidişatına çevrildi” diyor ve “ABD’nin siyaseti, bölge ülkelerini bölüp İsrail için güvenli bir ortam yaratıyor. Bütün bu gelişmeler, gelecekte Washington ve Ankara arasında birçok sorunun çıkacağını göstermektedir” tespitinde bulunuyor:
Mardini devam ediyor:
“Bölgedeki siyasi manevrada tarafların birisi yeniden Kürt kartını kullanıyor. ABD Yönetimi, PKK’nın askeri varlığının devam etmesine izin verdi ve bu kartı gerekli olduğu zaman Türkiye’ye baskı yapmak için kullanacak. Aynı zamanda ABD Yönetimi bu kartı, İran’a karşı PJAK adlı örgüt aracılığıyla kullanıyor.
Kürtler kültürel haklarını almak için kendilerini ABD ve İsrail’in projelerine bağlayarak, bu durumdan olumsuz bir şeklide etkilenmiştir. 2003 yılında ABD, Irak’ı işgal etmek için dördüncü tümenini Türkiye’ye indirmeyi tasarlıyordu, Türkiye buna karşı çıktığı için General Tomy Franks, Türk liderlerine bunu iki kat ödeteceğini söylemişti. Bundan sonra ABD, Kuzey Irak’taki PKK militanlarını kovmadı.
Bu gelişmelerden sonra Suriye’nin Türk-Kürt kriz hattına girmiş olması, Türk tarafına bir yardımdır ve bu, Amerikan planını tedirgin etmiştir. Acaba bazı PKK militanlarının askeri eğitimlerini ABD’de almaları bunun sebebi olabilir mi? Ama krizin sonu gelmeden ABD harekete geçti, çünkü ABD, Suriye’den sonra bu hatta İran’ın da gireceğini ve Kuzey Irak’ı yeni bir Vietnam’a dönüştüreceklerini anladı. Bütün bu unsurlar ABD yönetiminin Türk ordusuna bazı konularda ödün vermesinin sebebidir.”
* * *
Demek ki ABD’nin Irak işgali öncesinde, CFR tarafından programı verilerek kurulan AKP iktidarının çıkardığı bugünkü Cumhurbaşkanı ve Başbakan’ın Türkiye’nin geleceği açısından tarihi sorumlukları çok ağırdır. Her ikisini de bulundukları makama çıkaranların sorumlulukları, onlardan daha az değildir.
TSK’nın “sınır ötesi operasyon şart” baskısı ise Amerikan kurgusunu bir nebze bozmuştur.