Taş kırıldı; İblis serbest mi kaldı?
Japonya''da "bin yıldan beri bir iblisin hapsedildiğine" inanılan bir kayanın ortasından kırılması, "hayra alamet değil" diye yorumlandı. Taşın kırılmasıyla, son yıllarda dünyada felaket boyutunda yaşanan olaylar arasında irtibat kuranlar var.
Japon mitolojisine göre temas eden herkesi öldürecek güçte kötü bir ruha ev sahipliği yapan kayanın 5 Mart''ta ikiye bölünmesinin ardından yerel halktan taşın sürekli olarak zehirli gaz püskürttüğüne dair endişeli şikâyetler geldi.
"Öldüren Taş"ın bulunduğu Tokyo yakınlarındaki Nasu kasabası yetkilileri ise bir süredir taşta çatlak olduğunu, taşın yarılmasına buzlanmanın sebep olmuş olabileceğini söyledi.
***
İblis, aslında taşta, çamurda hapsedilmiş değil insanın içinde bulunuyor... Dolayısıyla "İblis''in serbest kalması" söz konusu olamaz. İnsan, kendi içindeki iblisi harekete geçirirse, diğer insanlar için iblis haline gelir.
Söz İblis''ten açılmışken Cengiz Özakıncı''nın "İblis''in Kıblesi" kitabını anmamak olmaz. Kitapta, Türkiye''de İblis''in uygulamaları inceleniyor!
Mesela, bazı başlıklar şöyle:
*Türkiye''yi Siyonist-Masonlar mı yönetiyor, yoksa Amerikancı İslamcı İlim Yayma Cemiyeti''nin kurduğu İmam-Hatip okullarında yetişen İslamcılar mı?
*1998''de Siyasal İslam''a destek yasası çıkartan Hıristiyan-Siyonist ABD, 60 yıldır İslamcıların kıblesi mi?
*Kiliseler Konseyi Başkanı ABD Dışişleri Bakanı niçin Türkiye''nin İslam devletine dönmesini istedi? Hıristiyan-Siyonizm''in Başı Amerika İslam Şeriatçısı mı?
*ABD niçin Türkiye''de Hilafet istiyor?
*Başbakanlık MGK Kararlarını Kıymetlendirme Müşavirliği Raporu''nda MGK''ya Hilafet önerenlerin gerekçeleri neler?
*1990''ların başında Kürt Raporu hazırlatıp Parti toplantılarını Irak''ın Kuzeyi''nde Peşmerge kamplarında yapan Siyasal İslamcılar Türkiye''nin yönetimine nasıl tırmandı?
*ABD, hangi tarikatları ve cemaatleri neden destekliyor "Gayrimüslimlerle ortak cihad" projesi hazırlayan İslamcılar kimler?
***
Tabii her başlık için ayrı bir kitap yazılabilir... Daha çok başlık var da bir yazıda hangi birine girelim? Ömür boyunca, bu oyunları anlamaya ve anladıktan sonra halka anlatmaya çalıştık...
Yalnız şimdiki İblis, beyinleri ele geçirmeyle yetinmiyor; doğrudan doğruya insan hücresine iniyor!
Aşı yoluyla yapılana "genetik terapi" diyorlar...
Bir de doğrudan laboratuvarlarda üretilen virüsler var... Birkaç gün önce bir mesajdan yola çıkarak Ukrayna''da ABD ordusunun kurduğu askerî laboratuvarlardan bahsetmiştim. Sonra Rusya, ortadan kaybedilen laboratuvarların kalıntılarından üretilen virüsleri araştırdıklarını açıkladı. Ardından Çin Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Cao Licien, ABD''nin kendi yayımladığı verilere göre, Ukrayna''da 26 biyoloji laboratuvarı kurduğunu ve bunların tamamının Savunma Bakanlığı kontrolünde olduğunu belirtti ve şunları söyledi: "Ukrayna''daki tüm tehlikeli virüsler, bu laboratuvarda saklanıyor olmalı. Tüm araştırma faaliyetleri, ABD tarafından yürütülüyor ve onun izni olmadan hiçbir bilgi açıklanamıyor. Mevcut durumda tüm taraflara Ukrayna ve çevre ülke vatandaşlarının ve tüm dünyanın sağlığı ile güvenliği göz önüne alınarak bu laboratuvarların güvenliğini sağlamaya çağırıyoruz."
***
Bir de diyorlar ki "Korona, beyni küçültüyor. Karmaşık zihinsel görevler yapılamıyor."
Nature dergisinde yayınlanan bir araştırmayla korona geçirenler bazı hastaların genel beyin boyutunun yüzde 0,2 ile yüzde 2 arasında küçüldüğü tespit edildi.
Bilim insanları değişimlerin kalıcı olup olmadığını öngöremezken beynin iyileşebileceğini vurguladı.
Araştırmanın başyazarı, Oxford Üniversitesi''nden Prof. Gwenaelle Douaud, beynin plastik gibi olduğunu kaydederek, zamanla enfeksiyonun zararlı etkilerinin hafifleyeceği konusunda şans olduğunu aktardı.
Bir de korkunun insan beynini nasıl felç ettiğini araştırsalar, iki yıldır neden insanların korkutulduğunu da öğrenebiliriz belki...
İblis, insanların korkutulmasından besleniyor.. İnsanların beynini yok eden virüs değil, korkudur!