Tanrıyı kıyamete aşıyla zorlamak!
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca''nın, "Virüse genetik yolla müdahale edilerek geliştirilen mRNA aşılarının orta ve uzun vadede nasıl bir etkisi olacağı bilinmiyor" sözlerine rağmen, Türkiye, bu aşıya döndü! Kültür ve Turizm Bakanlığı ise hazırlattığı, Türkiye''nin yaz sezonu tanıtım videosunda, yabancı turistlere hitaben, turizm personeline, "Siz eğlenin, ben aşı oldum" dedirtti. Çok kısa bir süre yayında kalan video, paylaşılan hesaptan silindi ama Türk Milletine dönük bu aşağılama Washington Post muhabirini bile hayrete düşürdü. Cumhuriyet''in haberine göre Washington Post muhabiri Vanessa H. Larson, "Türkiye''nin reklam kampanyası adeta sömürge zihniyetini andırıyor, çünkü yerel halk evlerinde kilitli ve ülkenin yüzde 13''ünden daha azı aşılanmış vaziyette." dedi.
***
Türkiye''yi yöneten siyasi anlayış böyle de ABD yöneticileri, kendi halkına daha mı iyi muamele ediyor? ABD Başkanı Biden, halkı aşı olmaya ikna etmek için ülkedeki din adamlarıyla toplantı yaptı. Neredeyse, aşı olmayı İsa Mesih''e inanmanın şartı ilan edecekler!
New York Belediye Başkanı Bill de Blasio ise aşılanmayı teşvik etmek amacıyla köpeğin önüne kemik atar gibi aşı olanlara bedava patates kızartması ve hamburger verileceğini açıkladı. De Blasio, basın toplantısında kızartmaları yerken, "Hımm, aşı, hımmm. Şu anda aşıyla ilgili çok iyi duygulara kapılıyorum" ifadelerini kullandı.
ABD Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezi ise Amerika''da aşılanmış kişilerin maske takmalarına gerek olmadığını açıkladı! Aşı olanların da virüsü bulaştırabileceğini söylemiyorlar mıydı?
***
Miami''de Centner Academy adlı bir özel okul yönetimi, aşı olan öğretmenlerin ders vermesini yasakladı. Okulun yöneticileri, "aşılanan kişilerin, aşısız kişilerin sağlığı üzerinde olumsuz etki oluşturabileceği" görüşünü savunuyor. CBS Miami''nin haberine göre okulun kurucuları arasında yer alan Leila Centner, ailelere gönderdiği mesajda aşılanan öğretmenlerin öğrencilere yaklaştırılmayacağını söyledi. ABD''li yetkililer ise aşıların güvenliğinin pek çok kurum tarafından onaylandığını vurguluyor! Oysa bütün aşılar, "Acil Kullanım Onayı" ile uygulanıyor ve ABD''de üretilen Johnson and Johnson aşısının kullanımı da kanda pıhtılaşmaya ve ölüme sebep olduğu gerekçesiyle durdurulmuştu! Bütün genetik aşılarda aynı sorun yaşanıyor.
***
Hollanda''dan Avukat Hasan Acun ise iki konuyu paylaştı:
"Dünya Sağlık Örgütü, sürü bağışıklığı kavramının anlamını değiştirdi! Sürü bağışıklığı sadece aşı ile sağlanabilirmiş.
Tahminimce dünyayı aşıya zorlamak, sadece ilaç şirketlerinin para kazanmasıyla ilgili değil. Buralarda her gün aşılar için o kadar büyük kampanyalar yapılıyor ki inanılmaz... mRNA türündeki aşıların geri dönüşü olmadığını, bir kere vücuda girdi mi her hücrede insan DNA''sının bir parçası haline geldiğini biliyoruz. Bu teknik daha düne kadar yasaktı Avrupa''da; korona ile birlikte kaldırıldı o yasak. Uzun zaman içindeki etkileri kesinlikle bilinmiyor...
Bizim liderlerden ses yok. Hollanda''da korona ile alâkalı her uygulamaya karşı olan partiler var Meclis''te. Her hafta düzenli protestolar var.
Almanya''da bir hâkim, iktidarı üzecek bir karar vermişti, korona konusunda... (100 bin çocuğun bir hafta boyunca maske takmasının sadece bir kişinin enfekte olmasını önlediği verisine dayanarak maske yasağını kaldırmıştı.)
Karardan kısa bir süre sonra hâkimin evi basıldı, polis tarafından arama yapıldı. Akıl almaz olaylar bunlar."
Hasan Acun''un "Dünyayı aşıya zorlamak" deyişi bana Hristiyan Siyonistlerin "Tanrı''yı kıyamete zorlamak" projesini hatırlattı. Yoksa Tanrı''yı kıyamete, savaşla değil aşıyla mı zorlamaya çalışıyorlar?