Tanınma seferberliği için ne bekleniyor?..
20 Temmuz 1974’te gerçekleştirilen Mutlu Barış Harekâtı’nın üzerinden 50 yıl, 15 Kasım 1983’de bağımsızlığı dünyaya ilan edilen Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin (KKTC) kuruluşunun üzerinden de tam 41 yıl geçti.
58 yıl aralıklarla sürdürülen müzakerelerde görüşülen federasyon Rum tarafının maksimalist talepleri nedeniyle başarısızlıkla sonuçlandı. Rumlar, Kıbrıs Türkleri ile hiçbir şeyi paylaşmak istememektedir. Annan Planı Referandumu, Crans Montana gibi soruna çözüm üretecek girişimler Rumlar tarafından reddedilmiştir. Rumların niyetini anlayan Kıbrıs Türk halkı, 2020 cumhurbaşkanlığı seçiminde, egemen eşitlik temelinde iki devlete dayalı çözümü savunan Ersin Tatar’ı göreve getirdi. Yeni siyasetimiz Türkiye’den, Anadolu’daki kardeşlerimizden destek görüyor. Birçok ülke, yavaş yavaş adada iki devletli çözümü anlamaya başladı. Ancak bu uzun süreçte KKTC’nin tanınması konusunda arzu edilen adımlar maalesef atılmamaktadır. Allah razı olsun Anavatan Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan iki kez Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nda KKTC’nin tanınması çağrısı yaptı. Akabinde KKTC Türk Devletleri Teşkilatı’na (TDT) gözlemci üye yapıldı. Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, en son Gambiya’da İslam İşbirliği Teşkilatı Zirvesi’nde KKTC Cumhurbaşkanı olarak ağırlandı ve ilgi gördü. Ne var ki bütün bu olumlu gelişmelere rağmen hâlâ daha fiilen KKTC’nin tanınması için düğmeye basılmış değildir. Türkiye eski Türkiye değildir; ekonomik sorunlarla boğuşsa da dünyada önemli bir güçtür. İslam ülkeleri ve Türk Devletleri yanında özellikle Afrika kıtasında dost ülkeler mevcuttur. Türk Hava Yolları birçok Afrika ülkesinin dışa açılmasında önemli rol oynamaktadır. Erdoğan’ın birçok Afrika lideri ile yakın dostlukları ve iş birlikleri vardır. Dolayısıyla Türkiye niyet etse KKTC birçok ülke tarafından tanınacaktır. Kardeş Pakistan hazırdır, İran hazırdır, Venezuela, Abazya, Mali, Bangladeş ve daha nice ülke talep edilmesi halinde KKTC’yi tanıyacaktır.
Halen, KKTC’yi tanımaya hazır ülkeler vardır. Uluslararası konjonktür buna müsaittir. Buradan Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’a çağrı yapıyorum; yaptığınız tanınma çağrılarınızın ve diğer girişimlerinizin arkasını getirin, bir an önce KKTC’nin tanınmasını sağlayın.
Kıbrıs Türk halkının iradesi ve talebi devletimize sahip çıkılması yönündedir. Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, işe yaramayan BM süreçlerinden tamamen vazgeçmeli, BM’nin zincirlerinden kurtulmalı ve tanınmaya odaklanmalıdır. 3 D denilen; “direkt uçuş, direkt ticaret, direkt temas” söylemlerinin peşine düşmek tanınma hedefinden sapmadır. Tanınma sağlanırsa bunların tamamı zaten gerçekleşecektir. Türkiye, tanınma için gerekirse KKTC Cumhurbaşkanı Tatar’a uçak tahsis etmelidir. Lefkoşa’da Sarayönü’nde oturarak KKTC’yi tanıtmak mümkün değildir. KKTC’de diplomatik seferberlik ilan edilmeli ve tamamen tanınmaya odaklanılmalıdır. Kıbrıs Türk halkı için en doğru yol budur.