Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Hüseyin Macit YUSUF
Hüseyin Macit YUSUF

KKTC’nin tanınması için somut adımlar şart

BM Genel Sekreteri Antonio Guterres’in daveti üzerine 15 Ekim’de NewYork’ta gayriresmi yemekte buluşan KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar ve Güney Kıbrıs Rum Yönetimi (GKRY) Başkanı Nikos Hristodulidis’in birçok konudaki taban tabana zıt görüşleri daha belirgin bir şekilde ortaya çıktı. Rum tarafının retçi,uzlaşmaz, sadece kendi dediklerini, kendi tezlerini dayatma ve Türk tarafını hegemonyasına alacak bir çözümde direttiği, özellikle İngilizlerin beklediği esnekliği gösteremeyeceği daha da netleşti.

Rum tarafı müzakerelerin Crans Montana’da kaldığı yerden başlaması için BM, AB, ABD ve İngiltere nezdindeki girişimlerini sürdürürken,15 Ekim yemeğinde üzerinde uzlaşı sağlanılan genişletilmiş bir toplantıdan da aynı doğrultuda sonuç çıkmasının gayreti içerisindedir. Hristodulidis geçtiğimiz hafta topladığı Ulusal Konsey’e New York yemeği, izlenmekte olan siyaset ve Kıbrıs sorununun çözümüne yönelik üç ayrı masada paralel görüşülmesi önerisi ile ilgili bilgi verdi. Konsey toplantısı sonrasında yaptığı açıklamada Hristodulidis, Kıbrıs Rum tarafının belirli bir planı olduğunu, bu planın uygulanmakta olduğunu ve yavaş yavaş sonuç vermeye başladığını vurguladı. Mevcut zorlukları küçümsemediğini ve önemsiz görmediğini belirten Hristodulidis “nereye gitmek istediğimizi biliyoruz, hedeflerimizi biliyoruz, kırmızıçizgilerimizin ne olduğunu biliyoruz ve üzerinde mutabık kalınan çerçeveden sapacak herhangi bir çözüm şekli söz konusu değildir” dedi. Hristodulidis aynı zamanda, Kıbrıs Rum tarafının olumlu sonuçlar elde etmek için mümkün olan her şeyi yapacağına dair güvence verdi ve çabaların müzakerelerin yeniden başlaması hedefine ulaşmaya odaklandığını yineledi. Hristodulidis, KKTC ile Güney Kıbrıs arasında yeni kapıların açılması ile ilgili de Cumhurbaşkanı Tatar’la biran önce görüşmek istediğini tekrarladı.

Hristodulidis, Türk tarafının önerdiği 4+1 toplantısını reddederken, İngiltere’nin de katılımının sağlanacağı 5+1 formatındaki bir toplantıya sıcak bakmakta, diğer taraftan da Tatar’ın Haspolat kapısını hemen açalım önerisine de Gaziler-Kiracıköy ya da Erenköy kapılarının da aynı zamanda açılması şartını önererek karşı çıkmaktadır. Rum tarafının BM Genel Sekreter yardımcısı Di Carlo’nun genişletilmiş toplantı için başlatacağı girişimleri, AB’nin Kıbrıs konusuna daha da müdahil olmasını, Türkiye ile Yunanistan arasındaki ‘yumuşamayı’ ve son dönemde ABD ile başlattıkları askeri ve stratejik ortaklığı kullanarak Türk tarafını müzakere masasına çekmeyi hedeflediği ortadadır.

Hristodulidis hala daha tek egemenlik, tek vatandaşlık ve tek uluslararası kimlik ekseninde bir çözümün mümkün olabileceğine inanmakta ve Guterres Çerçevesine de sadık kalınmasında diretmektedir. Hristodulidis’in mevcut statükoyu koruma peşinde olduğu çok nettir, gerçekleşmesi mümkün olmayan hedefleriyle yolumuza taş koyması muhakkak engellenmelidir. Cumhurbaşkanı Tatar birbiri ardına yaptığı açıklamalarda Hristodulidis’in 3 ayrı masa kurulması maskaralığını açık bir şekilde reddederken 4+1 formülünde de ısrar etmekte, genişletilmiş toplantılara İngiltere'nin katılmamasının dengeyi sağlayacağına vurgu yapmaktadır. Tatar katıldığı bir televizyon programında masaya eşit oturup, eşit kalkınması gerektiğini belirterek, “Artık bu oyunun kurallarını değiştireceğiz. Artık federal çerçevede bir görüşmeye ‘hayır’ diyoruz” şeklinde konuştu.

Cumhurbaşkanı Tatar, New York’ta gerçekleştirilen 3’lü görüşmeye ilişkin ise, diyalogdan iletişimden, temastan asla kopmak istemediğinin altını çizerek, “Rum tarafı tereddütlü davranıyor, çünkü bizim kurumlarımızı kabul etmek istemiyor” dedi. BM Güvenlik Konseyi kararlarının, adil, kalıcı ve sürdürülebilir bir anlaşma istendiği müddetçe, ‘bir gecede’ değiştirilebileceğini söyleyen Cumhurbaşkanı Tatar, “İnsanları zorla federal bir çerçevede tutamazsınız. Kıbrıs’ın gerçeklerine bakıldığında, bizleri o çerçevede asimile edecek bir pozisyona kimsenin hakkı yoktur” ifadelerini kullandı. Cumhurbaşkanı Tatar,24 Ekim Birleşmiş Milletler (BM) Günü dolayısıyla yaptığı bir başka açıklamada da BM’nin çarpık, çağdışı ve adaletsiz yapısına dikkat çekti. Cumhurbaşkanı Tatar, BM’de Güvelik Konseyi ve Genel Sekreterlik olarak iki farklı yapı olduğunu ve BM'nin yapısına tekrar bakılması gerektiğini söyledi. Tatar, “Bazen Guterres’in açıklamalarının BM Güvenlik Konseyi(BMGK) ile ters düştüğünü görüyoruz” dedi.

BMGK’nın 5 ülkeden ibaret olduğunu hatırlatan Cumhurbaşkanı Tatar, Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, “Dünya 5’ten büyüktür, daha adil bir dünya mümkündür” değerlendirmesine yürekten katıldığının altını çizdi. Birleşmiş Milletler’in, diplomasinin kalbinin attığı yer olduğuna dikkat çeken Tatar, “Ama dünyadaki hassasiyetlere bakıldığında, BM ne kadar etkilidir?” şeklinde konuştu.Rum tarafının mevcut statükoyu koruma peşinde olduğu,zamana oynadığı ve KKTC’nin tanınmasını engellemeye çalıştığı ortadadır. Cumhurbaşkanı Tatar, bir taraftan Rumun oyununu bozmaya çalışırken diğer taraftan da Anavatan Türkiye’den tanınma konusunda net tavır göstermesini, sahada somut adımlar atılmasını talep etmelidir.

Yazarın Diğer Yazıları