Tahrik değil tehcir ve istilâ var!

Bir taraftan, Türkiye''ye akın etmek isteyen kitlelere "kapılarımız sonuna kadar açık, size ensar olmaya hazırız" mesajı veriliyor, diğer taraftan da sığınmacılarla ilgili yıllardır uyarılar yapan Prof. Dr. Ümit Özdağ hakkında suç duyurusunda bulunuluyor!

İçişleri Bakanlığı ile Göç İdaresi Başkanlığı''nın suç duyurularında Ümit Özdağ''ın açıklamalarının basın ve ifade özgürlüğü sınırlarını aştığı öne sürülerek, "Söz konusu açıklamaların, halkı yabancılara karşı kin ve tahrike yönlendirdiği, demokratik toplum gerekleriyle bağdaşmayan, kamu barışını, kamu düzenini ve kamu güvenliğini tehlikeye düşürecek mahiyette olduğu açıktır" denildi.

Ümit Özdağ ise "örtülü istilaya direneceğiz" diyor!

***

Ben konunun siyasi partiler boyutunda değilim, zaten siyasi partileri aşan bir durum söz konusudur...

Bir defa Türk Ceza Kanunu''nda "halkı yabancılara karşı kin ve tahrike yönlendirmek" diye bir suç yoktur. "Halkı birbirine karşı kin ve düşmanlığa tahrik" suçu, kıyas yoluyla genişletilemez.

Aslında halkı yabancılara karşı tahrik eden de yoktur. Eleştirilen de "Türkiye''ye tehcir edilen yabancılar" değil, doğrudan siyasi iktidarın ensar-muhacir politikasıdır!

Tehcir, muhacir... Bunlar aynı kökten gelir...

Öyleyse bu tür suç duyuruları ile esas olarak halkın tehcire karşı tepkisi frenlenmek isteniyor!

Çünkü Türkiye, Büyük Orta Doğu Projesi çerçevesinde gerçekten istila ediliyor... Türk vatanının ve Türk Milleti''nin birliğine kast ediliyor. Soruşturulması gereken asıl suç budur.

***

Suriyelilerin Türkiye''ye sürülmesinin en önemli sebebi, Suriye''nin kuzeyinde ABD güdümlü bir terör devleti kurmaktır. Siyasi iktidar ise ABD''nin Suriye''de iç savaş çıkarmasını desteklemiştir! "Özgür Suriye Ordusu" denilen silahlı güçleri eğiten, donatan yani silah ve maaş veren Türkiye''deki siyasi iktidardır.

TÜRK Ceza Kanunu''nun 306''ncı maddesine göre "Türkiye Devletini savaş tehlikesi ile karşı karşıya bırakacak şekilde, yetkisiz olarak yabancı bir devlete karşı asker toplayan veya diğer hasmane hareketlerde bulunan kimseye beş yıldan on iki yıla kadar hapis cezası verilir. Fiil sonucu savaş meydana gelirse faile müebbet hapis cezası verilir."

İktidar, Meclis''ten Suriye aleyhine asker toplamak, ordu kurmak için yetki almış mıdır? Hayır. Tezkere, bu yetkiyi vermiyor! Tabi, suçun soruşturulması için Adalet Bakanı''nın izni gerekiyor. Kanun koyucu, suçun iktidar tarafından işlenebileceğini hiç düşünmemiş...

Fiil sonucu, siyasi iktidar ülkeyi savaşa sürüklemiştir. Türk Ordusu, Suriye''dedir! Fakat ABD, asıl tehdidin olduğu PYD/PKK bölgesine Türk Ordusu''nu sokmuyor!

PYD/PKK, terör estirerek Suriye''nin kuzeyinde yaşayan insanları, Türkiye''ye tehcir etti değil mi? Diğerlerini de elbette Suriye rejimi ve Rus ordusu tehcir etti...

Osmanlı Devleti de ordusu savaştayken, işgal ordularına katılan veya içerde terör estiren Ermenileri Suriye''ye sürmedi mi? Suriye de aynısını yapıyor işte...

***

Sorun sadece Suriyelilerin Türkiye''ye proje dahilinde tehcir edilmesi değil. Yine Amerikan baskısı ile Afganistan''dan genç erkekler de getiriliyor... Dünya basınında Orta Doğu ve Afrika''dan 80 milyon insanın kuzeye doğru göçeceği, bunların 30 milyonunun Türkiye''de kalacağına dair haberler çıkıyor?

Türkiye''nin milli devlet yapısını çökertme girişimi demek olan bu istilaya karşı ne tedbir aldılar? Hangi girişimde bulundular?

Hiçbir tedbirleri yok! Üstelik hâlâ "biz herkese ensar olacağız" diyorlar. Ülkenin nüfus yapısını değiştirerek; muhaciri vatandaş, asker ve memur yaparak devleti teslim ediyorlar! Sonra da tehdide dikkat çekene, kendi suçlarını unutturmak için suç uyduruyorlar. Bu, böyle gitmez... Bir yerden mutlaka patlak verir...

Yazarın Diğer Yazıları