“Soğan-sarımsak patates, sebze ekmeyin” ne demek?

Millî Merkez Genel Sekreteri, yüksek kimya mühendisi ve eski DPT uzmanı Haluk Dural, “Küresel ısınma sebeplerinden birisi olarak gösterilen atmosferdeki Metan gazının azaltılması için Dünya Ekonomik Forumu öncülüğünde hazırlanan gıda üretiminin yasaklanmasına yönelik anlaşma hakkındaki gerçekler...” sunumuyla, https://www.globalresearch.ca/13-nations-sign-agreement-engineer-global-famine/5860390 adresinde yayınlanan Hunter Fielding imzalı ve “13 Ülke, Gıda Arzını Yok Ederek Küresel Açlığa Yol Açmak İçin Anlaşma İmzaladı” başlıklı araştırmayı paylaştı.

Dural, “Bu faşist sapıklar, insanları açlığa sürükleyerek nüfus azaltılmasının peşindeler... Atmosferdeki metan gazı CH4, bilindiği üzere dünyanın sıvı çekirdeği içindeki reaksiyonlarla oluşur ve yanardağlardan ve depremde kırılan fay hatlarından fışkırarak atmosfere karışır. Bu sapıklar her türlü bilimsel gerçekleri çarpıtarak, yalan gerekçeler üretmektedir...” dedi.

***

Araştırmada ise “ABD, tarım endüstrisini yok ederek küresel kıtlığa yol açmayı amaçlayan Dünya Ekonomik Forumu anlaşmasını imzalayan diğer 12 ülkeye katıldı. Dünya Ekonomik Forumu ve Birleşmiş Milletler tarafından hazırlanan anlaşmaya göre gıda üretimi küresel ısınmaya neden oluyor ve ortadan kaldırılması gerekiyor. On üç ülke, ‘metan emisyonlarını azaltma’ kisvesi altında, tarımsal üretimi ortadan kaldırarak ve çiftlikleri kapatarak küresel kıtlığa yol açma taahhüdünü imzaladı.” bilgileri veriliyor ve “BM, Dünya Ekonomik Forumu ve diğer STK'lar yıllardır etsiz beslenmeyi ve böcek proteini tüketimini teşvik ediyor ve milyarderler Illinois eyaletinde, Kanada'da ve Hollanda'da inşa edilen devasa böcek fabrikalarına yatırım yaptı. Un kurtları, cırcır böcekleri ve diğer böcekler, genellikle insanlara tam olarak ne yedikleri konusunda bilgi verecek açık etiketler olmadan, gıda tedarikine eklenecek katkı maddeleri olarak işlenecek.” deniliyor.

***

Gazeteci Ali Ekber Yıldırım ise www.tarimdunyasi.net sitesinde, Çukurova'da çiftçilere resmî yazı ile “ekim yapmayın, su yok” denildiğini yazdı.

Ekber’in yazısına göre Seyhan Sol Sahil Sulama Birliği, 24 Temmuz 2024 tarih ve 13743023.956-1313 sayılı yazı ile çiftçileri, güzlük ekim yapmamaları konusunda uyardı.

Seyhan Sulaması Rotasyon Programı Hakkında konulu yazıda aynen şöyle deniliyor:

“ 12.07.2024 tarihî itibariyle Seyhan Barajında 357.31 hm3(hm3, hektometre küp demek. 1 hektometre küp 1 milyon metreküpe eşit) sulamada kullanılabilir su bulunmakta olup bu miktarın ancak çok yıllık bitkilerin (Narenciye, Her çeşit meyve bahçesi, her çeşit Fidan vb.) su ihtiyaçlarını karşılayabileceğinden, güzlük ekim (Soğan-sarımsak. Patates, Her çeşit sebze vb.) yapılması haâlinde çok yıllık bitkilere su verilmemesi riski oluşacağından, kendi imkânı ile sulama yapabilecek çiftçiler haricinde (Dere yatağı ve drenaj kanalından sulama yapanlar hariç) güzlük ekim için su verilmesi mevcut su bütçesi ile mümkün görülmemektedir.

Bu kapsamda güzlük ürün ekilmesi durumunda mevcut su bütçesi ile su verilemeyeceği konusunun mahalle halkına duyurulması hususunda;

Bilgilerinizi ve gereğini arz/rica ederim.”.

Yazı, 102 mahalleye (köye) bildirilmesi/ duyurulması için muhtarlıklara gönderildi

Ali Ekber Yıldırım, Adana Yüreğir Ziraat Odası Başkanı Mehmet Akın Doğan’ın yıllardır adeta çırpındığını ve “Seyhan Barajı’ndaki kod farkından dolayı milyarlarca metreküp su barajda hiç kullanılmadan duruyor. Barajdaki suyun 3’te 2’si kod farkından dolayı hiç kullanılamıyor. Bu kod farkını giderecek çalışma yapılırsa en azından şimdilik su sorunu çözülür.” dediğini yazdı.

Çukurova çiftçisine, “soğan-sarımsak, patates, her çeşit sebze ekmeyin, su veremiyoruz” ne demek? Tarım Bakanlığı, Seyhan Barajı’ndaki suyu dağıtamıyor mu? Küresel projeye uyum sağlayıp milleti aç bırakmayı mı planlıyorlar?

***

İngiliz basını ise kene popülasyonundaki artış nedenlerinden en önemlisinin dünya sıcaklığının artması olduğuna dair bir araştırmayla ilgili haberler yayınladı!

Oysa ölüme sebep olan Kırım Kongo kenesinin biyolojik bir silah olarak Ukrayna’da üretildiğine dair iddialar da var. Türkiye’de kene ölümlerinin arttığı yıllarda, Orta Anadolu’ya, Karadeniz bölgesine, Güneydoğu Anadolu’ya ve Antalya’ya havadan kene atıldığına dair basında çıkan haberler konusunda, bugüne kadar hiçbir resmî açıklama yapılmadı! Siyasiler ise bu konulara hiç girmiyor!

Yazarın Diğer Yazıları