Sır saklama sanatı
Avar Türklerinden, Kafkas Kartalı Şeyh Şâmil, “iki kişinin bildiği sır değildir” der.
Sırlar ilişkilerin temel yapı taşlarıdır. İnsanlar kendi iç dünyalarını koruma ihtiyacı hissederken dışarıya belirli bir görünüm sunarlar.
Sır tutma sanatı güvenin ve bağlılığın oluşumunu sağlamaktadır. Sırların paylaşılma ve saklanma biçimlerinin altında yatan psikolojik ve sosyal faktörlerde bulunmaktadır.
Casusluk dünyasının karanlık sularında en değerli silah bilgi ve gizliliğidir.
CIA Eski Direktörü Allen Dulles, “Sır saklamanın en iyi yolu, o sırrı başkalarıyla paylaşıyormuş gibi yapmaktır.” sözüyle sır saklama sanatına dair bilgeliğini özetlemiştir.
Dulles'ın sözleri ilk bakışta paradoksal görünebilir.
Nasıl ki bir sihirbaz, seyircinin dikkatini başka yöne çekerek büyülü hilelerini gerçekleştiriyorsa, usta bir casus da dikkatleri dağıtarak gizemli sırlarını korumaktadır.
Bir casus, bir ajana gizli bir mesaj iletmek için masum bir sohbetin arasına kodlanmış kelimeler yerleştirebilir. Mesajın gerçek anlamı fark edilmeden bilgi aktarılabilir.
Sırları saklamak sadece sessiz kalmaktan ibaret değildir. Aksine, açık ve net bir şekilde konuşmayı gerektirir. Casus, sırrı gizlemek için sırrı olmayan bir kişi gibi davranmalıdır. Rol yaparak karşı tarafın şüphelerini dağıtmak ve dikkatini başka yöne çekmek kritik bir önem taşımaktadır.
Sır tutmanın sosyal ve kültürel boyutları da göz ardı edilmemelidir.
Bazı toplumlarda sır tutma değerli bir erdem olarak kabul edilirken, diğerlerinde ise açıklık ve şeffaflık daha ön plandadır. Toplumun değer yargıları sırrın ne zaman paylaşılacağı veya saklanacağı konusunda belirleyici olabilir. Bireyler toplumsal normlara uyum sağlamak için sır tutma davranışlarını şekillendirirler.
Dulles'ın sözlerindeki ustalık sadece bilgiyi gizlemekle sınırlı değildir.
Casusun bilgiyi nasıl paylaştığına dair de önemli bir ipucu vermektedir. Sırrı gizlemek için casus o bilgiyi alakasız ve önemsizmiş gibi sunmalıdır. Böylece karşı tarafın dikkati dağıtılarak asıl sır gözden kaçırılmaktadır.
Bir casus, polis sorgusunda geçmişteki bir göreve dair bilgi vermesi istendiğinde, önemsiz ayrıntılara odaklanarak ve alakasız konulara girerek asıl hedefi saptırabilir.
Günlük hayatımızda da sır saklamak ve bilgileri kontrol etmek için benzer teknikler kullanabiliriz.
Örneğin, bir iş görüşmesinde maaş beklentilerinizden bahsederken bunu sanki çok da önemli bir konu değilmiş gibi yapmanız mülakatçının ilgisini farklı yönlere çekebilir.
Dulles'ın sözleri bize sır saklamanın sadece susmak olmadığını ve bilgiyi ustaca yönetmemiz gerektiğini de hatırlatmaktadır. Bilgi yönetimi becerisi sadece casuslar için değil, günlük hayatımızda da başarıya ulaşmak için kritik bir önem taşımaktadır.
Sır saklamak her zaman haklı bir eylem olmayabilir. Bazen sırların açığa çıkarılması daha büyük bir haksızlığın önüne geçebilir veya masum insanları koruyabilir.
Bir casus, hükûmetinin halkına karşı işlediği bir suçu öğrendiğinde bu sırrı saklamak yerine yetkililere bildirerek adaleti sağlamayı tercih etmelidir.
Karbonat Süleyman (!) da çok güzel sır saklamaktadır fakat iki kişinin bildiği sır değildir!
Cengiz Han’ın da dediği gibi, “Derin su kurumuştur. Parlak taş kırılmıştır!”