Şerefi herkese layık değil
Aradan tam bir asır geçtiği halde halen daha Kurtuluş Savaşı'nı kabullenemeyenler var.
İlginç değil mi?
Film senaryosuyla ortaya çıkardıkları sanal Abdülhamit'i, gerçek sanarak tarih yorumu yapanlar var.
Aradan yüz yıl geçti..
Bunların aklı başına bir türlü gelemedi.
Bu gidişle geleceği de yok. Çünkü değişmeyen ve nesilden nesile aktarılan yalanları da sürdürüyorlar.
Düşünsenize tam 33 yıl saltanat sürmüş, iktidarda kalmış II. Abdülhamit'i, "Neden tahttan indirdiler?" deyip dert yanan profesör düzeyinde insanlar var bu ülkede. İnsan sormadan edemiyor: Daha kaç yıl iktidarda kalması gerekiyordu ki bu kadar üzüldünüz?
İngiliz donanmasının namlularını doğrulttuğu sarayda oturan padişah iktidarını kutsal sanarak, Mustafa Kemal'e saydıranlar var. Halbuki işgal manzarasını gören, duyan, haritayı eline alıp ona şöyle bir bakan herkesin yüreğinin cız etmesi gerekir. İçinin kan ağlıyor olması gerekir. Yüreği burkulmalıdır.
Hatırlayın!
Mondros Anlaşmasının hemen ardından işgaller başladı. Boğazlar, İngilizlerin kontrolüne geçti.
Sonra?
İngilizler; Çanakkale, Musul, Batum, Antep, Konya, Maraş, Samsun, Bilecik, Merzifon, Urla ve Kars'ı işgal ettiler.
Fransızlar ise; Trakya'daki demiryolunun önemli istasyonlarını, Dörtyol, Mersin, Adana ve Afyon istasyonunu işgal ettiler.
İngilizler tarafından işgal edilen, Güney Doğu'daki bazı iller daha sonradan Fransızlara terk edildi.
İtalyanlar ise Antalya, Kuşadası, Bodrum, Fethiye ve Marmaris'i işgal ettiler. Konya ve Akşehir'e de asker yolladılar.
Bitmedi.
Mondros Mütarekesi'nin Doğu Anadolu'da 6 vilayetin Ermenilere bırakılacağına ilişkin maddesi Ermenileri harekete geçirdi. Kars Ardahan'da katliamlara başladılar.
Gene bitmedi.
Yunanlılar kendilerine vaat edilen Ege Bölgesi'ni ele geçirmek üzere, İngiliz, Amerikan ve Fransız savaş gemilerinin koruması altında, 15 Mayıs 1919'da İzmir'e girdi. Daha sonra Yunanlılar 3 koldan Ege Bölgesi'ni işgal etti.
Mustafa Kemal, İzmir'in işgalinden dört gün sonra İngilizlerin küçük bir kuvvet bulundurduğu Samsun'a çıktı: 19 Mayıs 1919.
Bütün bu manzaraya "tiyatro, savaş mavaş olmadı" diyenler bile var.
Öyle ki padişah taraftarları, aradan tam bir asır geçtiği halde ne diyorlar biliyor musunuz? "Mustafa Kemal İngiliz ajanıydı."
Allah'ım aklımıza mukayyet ol..
Bu ne biçim ajan ki, tüm işgallere son verdiği gibi İngiliz işgaline de son vermiş.
Bu İngilizler ne ahmak bir milletmiş ki, hem birini ajan tutmuşlar ve hem de işgal ettikleri topraklardan o adama kendilerini silah zoruyla kovdurtmuşlar.
Bütün bu zırvalara inanan okumuş yazmış insanlar var bu ülkede.
Tiwit atıyor, gazete köşesinde yazıyor, üniversitede "hocayım" diyor…
Neymiş 19 Mayıs'ı kutlamazmış.
Çok umurumuzda. 19 Mayıs şanlı şerefli bir milletin vatan müdafaasında neler yapabileceğinin başlangıç günüdür.
Kutlu gündür.
Şerefi herkese layık olmaz.