Galatasaray dörtledi: Fenerbahçe dertlendi
Antik çağın en önemli sanat eserlerinden biridir, Discobolus heykeli.
Disk atan bir atleti betimler.
Heykeltraş Myron’un yaptığı bu eser, orijinali bulunmasa bile onlarca kopyasıyla yüzlerce yıldır sanat dünyasının dilinde.
Çünkü bu heykel, bir sporcuda aranan hırs, sürat, mücadele, kontrol, uyum, akıl, estetik gibi tüm özelliklerin mermere yansıtılmış halidir.
Galatasaray son haftalarda bir Discobolus heykeli gibi muazzam.
Hırs, mücadele, teknik, taktik, pres, pas, şut futbol adına ne aranıyorsa, hepsini yapıyor.
Bu gece Hatayspor karşısında da böyleydi Sarı Kırmızılılar.
HAVLU ATTIRDI
Hakemin düdüğüyle birlikte, estetik bir atletin elinden fırlamış disk örneği Hatayspor kalesine aktılar.
Galatasaray sağdan soldan ortalar, rakip ceza alanı içinde üçgenler, basit oyun, sürekli ve ısrarlı paslaşmalarla daha ilk yarıda Kerem ve Mata’nın (2) golleriyle 3-0’ı yakalayarak Hatayspor’a havlu attırdı.
Galatasaray’ın ilk 45 dakikada rakip ceza alanında 43 kez topla buluşması, inanılmaz bir istatistik ve ne derece üstün bir futbol oynadığının kanıtıydı.
Denilebilir ki: Hatayspor zayıf rakip, Galatasaray’ın bu üstün futboluna izin verdi.
Katılmam.
Çünkü Sarı Kırmızılılar geçen hafta Fenerbahçe karşısında da farklı değildi.
Aslında maçtan önce iki sorunun cevabı merak ediliyordu.
Biri Fenerbahçe derbisi sonrası Galatasaray’ın nasıl bir performans sergileyeceği, diğeri de cezalı Mertens’in yokluğunun hissedilip, hissedilmeyeceği.
KADIKÖY''ÜN DEVAMI
Galatasaray Kadıköy’de kaldığı yerden devam ederken, Mertens’in yerine oynayan Juan Mata klasını konuşturdu.
Daha 2-3 gün öncesine kadar satılacağı ileri sürülen İspanyol tecrübe, isabetli pasları, golü koklaması ve iki golüyle maça damgasını vuran isim oldu.
Üstelik basit oynayarak, yorulmadan.
10 numaralı forma her futbolcuya yakışmaz, Mata’ya fazlasıyla yakışıyor.
Maçın istatistiklerine bakanlar, Icardi’nin gol atmadığını, asist yapmadığını görecekler.
Ama o kadar çok yararlı iş yaptı ki.
Galatasaray’ın yarattığı çok tehlikede pay sahibiydi.
Ceza alanındaki üçgenlerde, asist öncesi paslarda hep o vardı.
Icardi gol atmasa da, asist yapmasa da, futbolu ve aklıyla alkış alıyor, bunu da hak ediyor.
Bu akşam izlediğimiz bir başka klas isim yine Gomis’i.
Adam gol atmak için yaratılmış.
MUHTEŞEM O HEYKEL GİBİ
İkinci yarıda oyuna girdi, girdikten birkaç dakika sonra golünü attı.
Hemen hemen her maç gol atan Gomis’in profesyonelliğini de alkışlamak gerekiyor.
Böyle yıldız bir futbolcu yedek kulübesinde oturmayı dert etmiyor, ne zaman kendisine görev verilirse, çıkıp aslanlar gibi görevini yapıyor.
Özellikle bizim yaldızlı yıldızlı yerli futbolculara örnek ola.
Sadece Mata, Icardi, Gomis değil elbette.
Galatasaray’da kaleci Muslera dahil tüm futbolcular oyuna katkı koydular, galibiyeti omuzladılar.
Birlikte oynamaktan zevk aldıkları o kadar belli ki.
Böylesine klas bir kadroyu böylesine uyumlu oynatan Teknik Direktör Okan Buruk’u da takdir etmek gerek.
Sonuçta Galatasaray 4-0’lık bir galibiyetle liderlik koltuğunu keyfini sürürken, galibiyet serisini 10 maça çıkardı.
Heykeltraş Myron’un 2500 yıl önce yonttuğu o muhteşem heykelin Roma dönemi yapılmış bir kopyası bugün British Museum’da sergileniyor.
Ziyaretçiler bu heykeli hayranlıkla izliyor.
Tıpkı Galatasaray’ın futbolu gibi.