Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Dr. Tolga ŞAHİN

Dr. Tolga ŞAHİN

Sahte gündemin şövalyeleri!

Sahte gündemin şövalyeleri!

Edward Herman ve Noam Chomsky’nin o meşhur propaganda modelini yolu iletişim fakültesinden geçen herkes bilir.

Bilmeyenler de muhakkak sağdan soldan duymuştur, öylesine bir modeldir bu!

Medya ekonomi politiği kapsamında tekelleşme ve holdingleşmelere yoğunlaşan teorinin temel bileşenleri haber süzgeçleridir!

Peki nedir bu haber süzgeçleri?

Birincisi medya sahipliği ve mülkiyet yapısıdır. İkincisi reklam verenlerdir, üçüncüsü ise, hükümet ve sermaye ile ilişkilerdir. Dördüncüsü yaptırımcı kuruluşlardır. Sonuncu süzgeç ise denetim mekanizması olarak anti- komünizmdir.

Bu süzgeçlerden geçen haber ise artık “çıkar ilişkileri”ne göre ortaya konulan bir üründür!

Ve bu ürün kamu çıkarından ziyade seçkinlerin çıkarlarını ön plana almaktadır!

Bir avuç seçkinin gündemi toplumun gündemi haline getirilmektedir!

Burada medya profesyonelleri nesnel ve tarafsız bir şekilde haberlerini sunduklarını düşünse de gerçek öyle değildir!

Birbiriyle devamlı etkileşim halinde olan bu süzgeçlerin bir olayın haberleştirilmesinde kullanılması, tarafsızlığa ve nesnelliğe engeldir!

Herman ve Chomsky’nin de belirttiği gibi medya seçkinlerin ihtiyaçlarını karşılama yönelimlidir. Seçkinlerin gündemi, toplumun da gündemi haline getirilirken muhalif düşünceler ise kenar sütunlara itilmektedir!

Şimdi bunlardan neden bahsettim?

Biliyorsunuz toplumların asıl gündemi her daim “geçim”dir!

Son yıllarda ülkemizde ise “karın tokluğu”na evrildi!

Ancak medyaya bakıyoruz onların gündemi ise çok farklı!

Bu ülkede 32 milyon vatandaş, sabahın köründe kalkıyor, yollara düşüyor!

Özellikle büyükşehirlerde insanlar gözlerini açamadan bir keşmekeşin içerisinde buluyor kendini!

Toplu taşımalara bakın, bir tane gülen insan yüzü var mı?

Oturacak yer bulanlar buldukları yerde bulamayanlar ise ayakta uyuyor!

5 dakika uykuya hasret insanlar!

“Eskiden farklı mıydı?” derseniz, elbette değildi!

Ancak, insanlar bu yorgunluğu sonunda bir şeyler elde edebiliyordu!

Bir ev, bir araba alabiliyor, yatırım yapabiliyordu!

Şimdi ise bu fedakarlık karşısında karınları doyarsa şükrediyorlar!

Emeği sömürülenler, dayısı olmadığı için hayalini kurdukları işlere ulaşamayan milyonlarca vatandaş, sadece “geçim” derdinde!

Toplumun içine bir karşısın ve bakın, kimsenin kimseyle bir derdi yok!

Herkes “ekmeğinin peşinde”!

Açlık sınırının asgari ücreti geçtiği bir ülke düşünün!

Sabah, öğlen, akşam simit ekmek yiyerek zar zor geçineceğiniz bir hayat düşünün!

Maaşınızın kiraya yetmediği, gençler için bir yuva kurmanın hayal olduğu bir ülke düşünün!

Zar zor yuva kurduğunuzu ancak, çoluk çocuğa karışmanın hayal olduğu bir hayat düşünün!

Dikkat edin saydığım hiçbir şey lüks değil, temel insani ihtiyaçlar!

Yahu bu ülkede iki emekli bir araya geliyor, bir simit alıp ikiye bölüyor!

Bundan daha kötü bir yaşamın olduğu kaç ülke vardır dünyada?

Bakmayın sizi ölümü gösterip sıtmaya razı kılmalarına, şükredecek durumda değiliz!

Bu şartlarda televizyonlara bakın ne konuşuyorlar?

Bir kanalda bir çubuklu ekranın önüne geçmiş ABD Başkan adaylarından Kamala Harris’in mitinginde kullandığı kurşun geçirmez fanusu anlatıyor!

“Kurşun geçirmez camın vurulmaya karşı önlem” olarak konulduğunu anlatıyor!

Diğer bir kanalı açın, “Erdoğan tekrar aday olabilir mi, olamaz mı?” bu tartışılıyor!

Özgür Özel’in bu bağlamdaki sözlerinin söylem analizini yapıyor uzman isimler!

Başka bir kanalı açın, kerameti kendinden meçhul bir gazeteci, Devlet Bahçeli’nin teğmenler ile ilgili tweetinin ne anlama geldiğini “Bahçeli Uzmanı” olarak anlatıyor!

Bu kanallar sadece iktidara yakın kanallar değil yanlış anlamayın, muhalif kanallar da bu furyaya dahil!

Bakın, bu zamana kadar “tek sesliliğin” hakim olduğu AKP, sırf ekonominin konuşulmasını istemediği için sürekli gündem yaratacak başka bir konuyu “farklı sesler” çıkararak buluyor!

Mesela anayasa tartışmaları, mesela teğmenler tartışmaları!

Örneğin anayasa ile ilgili Hayati Yazıcı farklı konuşuyor, Numan Kurtulmuş farklı!

Teğmenlerle ilgili Yılmaz Tunç farklı konuşuyor, Ömer Çelik farklı!

Gerek anayasa tartışmalarında gerekse “Mustafa Kemal’in Askerleriyiz” diye bağıran teğmenlerle ilgili farklı açıklamalarla gündemi hep saptırıyorlar!

Yahu bir ülkenin kurucusu ve başkomutanının isminin yeni mezun teğmenler tarafından anılması, dünyanın başka hangi ülkesinde günlerce konuşulur?

Bundan daha doğal ne olabilir?

Şimdi en başa döneceğim, “bunlardan hangisi toplumun gerçek gündemi?” diye sormak istiyorum.

Bunların hepsi toplumun gerçek gündemini kenar sütunlara atmak isteyen iktidarın konuşulmasını istediği konular!

Kısacası medya, seçkinlerin gündemini topluma kendi gündemiymiş gibi empoze ediyor!

Bunu yaparken amacı bu olmasa bile seçkinlere hizmet ediyor!

Toplumun gerçek gündemlerinden uzaklaştırılması sürecine katkı sunuyor!

Yazarın Diğer Yazıları