Sahile çocuk cesedi olarak vuran politika!

Tayyip Erdoğan, Akdeniz sahiline vuran Suriyeli çocuk cesedi fotoğrafının bütün dünyayı sarsması üzerine "Kapısına dayanan mültecilere bile tahammül edemeyen Batı'nın; Irak'a, Suriye'ye, Libya'ya özgürlük, barış ve refah götürmek için çalıştığı iddiası inandırıcılığını kaybediyor. Orada yapılan ne biliyor musunuz? Onu da açık söylüyorum, 'Libya'da, Irak'ta petrol var. Oradaki petrol kuyularına el koyalım'. Şu anda öyle değil mi? Irak'ın petrol kuyularının yüzde 80'i Batı'nın elinde" dedi.

Erdoğan, sanki sorumlulardan biri bizzat kendisi değilmiş gibi "Huzura ve refaha kavuşmak isterken, Akdeniz'de ve Ege'de boğularak ölen ve cesetleri kıyılarımıza vuran erkek, kadın, çocuk, yaşlı... Her insan bizim yüreğimizde derin bir yara açıyor. Ama bu insanları Akdeniz'de Ege'de ölüme terk edenlerden en küçük bir pişmanlık, vicdan azabı emaresi görmedik, duymadık" diyebildi.

***

Erdoğan, "yansıtma" yöntemini uygulayarak kendi vicdanını temizlemeye çalışıyor ama cesetleri sahillere vuran bu insanların geldiği ülkeyi karıştıran örgütlere "lojistik destek" verdiğini nasıl unutabiliyor? Suriye yıkıma uğradıysa, bunda en az ABD yönetimi kadar Türkiye'deki siyasi iktidarın da rolü olduğu gerçek değil mi?

Batı, Irak ve Libya'daki petrol kuyularına el koyduysa, Suriye'yi de petrolü doğrudan Akdeniz'e akıtmak ve Orta Asya'ya kadar uzanan enerji koridorunu güvence altına almak için parçalamadı mı? Kıbrıs Barış Harekâtı'nda Türkiye'ye petrol ve yedek parça veren Kaddafi, linç edilerek öldürülürken AKP iktidarı ve Tayyip Erdoğan ne yapıyordu? "Kardeşim Esad", bir anda nasıl "Esed" oluverdi? Akdeniz sahillerine Suriyeli çocukların cesetleri vuruyorsa, bunda Tayyip Erdoğan ve AKP iktidarının hiç mi kusuru yok?

Esad'ın Nusayri olduğunu öne süren, milletvekilleri Esad ile görüştü diye Türkiye'deki seçimlerde CHP'yi Baas'çı diyerek suçlayıp Alevi olduğunu söyleyerek Kemal Kılıçdaroğlu'nu da seçmene yuhalatan kimdir? Akdeniz sahillerine Suriyeli çocukların cesedi vurmuşsa, bunun sebebi bu mezhepçi tutum değil midir?

***

Erdoğan, bölge ülkelerine müdahale ederken Türkiye'nin "yurtta sulh, cihanda sulh" politikasını yıkmadı mı? Mısır ve Suriye'deki Müslüman Kardeşler Örgütü'nü destekleyip bu ülkelerin birini istikrarsızlığa, diğerini iç savaşa sürüklemedi mi? Bir an için AKP iktidarının Türkiye üzerinden Suriye'de giden teröristlere yol vermediğini, onlara lojistik destekte bulunmadığını düşünelim. Öyle olsaydı, Suriye bu kadar karışır mıydı? İnsanlar vatanlarını terk ederek, can yelekleri giyinip, botlarla Ege'deki adalar üzerinden Batılı ülkelere sığınmak ister miydi? Ya 700 bini çocuk olmak üzere iki milyondan fazla Suriyeli, Türkiye'ye sığınmak zorunda kalır mıydı?

AKP politikaları, millî hukuka da evrensel hukuka da aykırıdır. Bu sebeple, Suriyeli çocukların cesetlerinin sahillere vurmasından, sadece AKP'yi yönetenler değil, bu partiye oy verenler de hisse sahibidir.

***

Erdoğan, erken seçim istediği için seçim hükümeti kurarken bile Anayasa'yı çiğneyip, bağımsız bir kişi yerine hükümeti kurma görevini AKP Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu'na verdi. O da uzlaşmaya varmadan diğer partilerden bakan belirleyip, seçim hükümeti kurdu ama bu bakanlarına Koray Aydın'ın yönettiği Meclis'te yemin ettirmekte bile zorlandı. Aslında sadece o kişilerin bakanlıkları değil, Davutoğlu'nun başbakanlığı da geçersizdir.

AKP'nin dış politikası Akdeniz sahillerinden Suriyeli çocuk cesedi olarak geri döndü. AKP'nin açılım politikası, şehit cenazeleri olarak geri döndü. Anayasa ihlaliyle kurulan hükümet ise Meclis'te muhalefet duvarına çarptı!

Yazarın Diğer Yazıları