Rusya ile kriz hangi akla hizmet?

CHP İstanbul Milletvekili Eren Erdem, Rusya devlet televizyon kanalına yaptığı açıklamada daha önce Meclis kürsüsünde dile getirdiği, "IŞİD'e, kimyasal silâh olarak kullanılan sarin gazı hammaddesi Türkiye'den gitti!" iddiasını tekrarladı.

Eren Erdem, Adana Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 2013 yılında konuya ilişkin iddianame hazırladığını, ancak davanın bir haftada kapatıldığını söyledi.

Erdem, ilk konuşmasından dolayı ciddi bir tepki almamıştı. Rusya televizyonuna konuşunca, sanal medyadaki kadrolu hakaret ekibi harekete geçti.

Derken Tayyip Erdoğan da sözü "Yabancı bir devlet kanalında kendi devletini kimyasal silâh satmakla suçlayanlar ihanet çemberine dahil oluyor. Kendi partisinden bir ses var mı? Bu nasıl bir ihanettir. Sen nasıl olur da Suriye gibi bir terör devletine sarin gazı vermekle suçlayabilirsin? Bunu partisinin içinde barındıranlara yazık"a getirdi.

***

Bir defa, Eren Erdem, devleti suçlamadı! "Sarin gazı Adana'dan gitti" iddiasından hukuken "devlet suçlanıyor" sonucu çıkmaz! Erdoğan, Eren Erdem'in devleti suçladığını nereden çıkardı?

Ayrıca Meclis kürsüsünde söylenen söz, Rusya televizyonunda tekrar edilince mi "ihanet" oluyor. Sorumlu bir devletin yapması gereken, olayı gündeme getireni ihanetle suçlamak değil, Adana'da kapatılan sarin gazı dosyasını yeniden açmaktır.

IŞİD'e Adana'dan sarin gazı gönderilmiş de konu kapatılmışsa, asıl ihanet bu değil midir?

Güç ve iktidar sahibidir diye kimse haklı olduğunu kabul ettiremez! İddialar gerçek değilse, Adana'da sarin gazı dosyası, neden konuyu soruşturan savcının elinden alındı ve başka bir savcıya verildi. Gözaltına alınan 13 kişi ne oldu?

***

Rus uçağı düşürüldükten sonra, Türk uçakları bir daha Suriye hava sahasına giremedi. Rusya ile Atatürk döneminde başlayan bütün ilişkiler bozuldu. Vladimir Putin, uçak krizinin ardından "Türkiye'nin mevcut lider kadrosuyla ilişkilerin geliştirilmesi ihtimalini görmediğini" söylüyor!

Rusya ile ilişkilerin kötü olması bir tarafa, Türkiye, Suudi Arabistan'ın kurduğu "Teröre karşı İslam İttifakı" ile aslında "Vehhabi ittifakı"na girmiş oldu. Öyle ciddiyetsiz bir durum ki ittifaka katıldığı söylenen Pakistan "bizim haberimiz bile yok" diye resmî açıklama yaptı. En kalabalık Müslüman ülke olan Endonezya ittifakta yok. İran, Irak ve Suriye de yok! Türkiye Vehhabilerin peşinden mi gidecek? Suriye ve Mısır'dan sonra İran ve Irak da Türkiye'ye cephe aldı. Bütün komşuları ile kavgaya dayanan bir dış politika olur mu? Bu akılsız dış politikayı sürdürenler, Türkiye'ye iyilik mi etmiş oluyor?

***

Putin, "Uçağın düşürülmesinde bir başka ihtimal ya da üçüncü bir taraf olabilir mi?" sorusu üzerine, "Türk hükümeti içinde ABD'ye yalakalık edenler varsa bilmiyorum" cevabını veriyor! Türkiye'yi yöneten siyasi kadronun "ABD yalakası" olduğu iddiası yenilir yutulur bir iddia mıdır? Türkiye adına asıl bu sözlere yeterli bir cevap verilmeli değil mi?

Bakınız Putin, "Türkiye, bizim uçağımızı düşürerek kendi çıkarlarına aykırı bir adım attı" diyor.

Gerçekten de Türkiye, Rus uçağını düşürmekle hangi akla hizmet etti?

***

Türkmenleri Irak'ta ABD'nin ve Barzani'nin insafına terk edenler Bayır-Bucak Türkmenlerine sahip çıkmak konusunda da samimi değildir. Putin, "Antalya'ya G20 zirvesine gittim ve orada birçok Türk yöneticiyle görüştüm. Türkmenler hakkında hiçbir şey duymadım. Türkmenlere saldırılarla ilgili soru sorabilirlerdi. Biz de 'Tamam anlıyoruz. Size yardım etmeye hazırız' diyebilirdik" diyor.

"Türkmenler", halkı kandırma gerekçesi mi yoksa?

Yazarın Diğer Yazıları