''Reset'' düğmesine İstanbul'dan basılacak!
Okurlarımızdan Yasemin Kayhan, 6 Mart 2011 tarihli, "İstanbul, kimin başkenti olacak?" başlıklı yazımı Twitter''da paylaştı. Bu vesileyle ben de konuyu hatırlamış oldum.
O günlerde Anadolu Ajansı, Washington kaynaklı haberinde, ABD yönetiminin, "İstanbul''un uluslararası bir finans merkezi konumuna yükseltilmesi" hedefine, enformasyon paylaşımı ve teknik yardımlar yoluyla destek sağlayacağını bildirmişti.
***
Biz ise İstanbul''un finans merkezi haline getirilmesi projesinin, Büyük Orta Doğu Projesi ile ilgili olduğunu, Türkiye''nin Başkanlık Sistemi ile birlikte, üniter yapıdan federasyona doğru bir rejim değişikliğine gitmesinin planlandığını, kamu yönetimindeki reformların da bu amaca dönük olduğunu, İstanbul''un sadece Türkiye''nin değil Büyük Orta Doğu''nun başkenti haline getirilmek istendiğini, İstinye''deki Amerikan Başkonsolosluğu''nun bu amaca dönük olarak inşa edildiğini, hatta inşaatın Amerikalı yetkililer tarafından Fatih''in fetih için yaptırdığı Rumelihisarı''na benzetildiğini o tarihten yıllar önce bu sütundan ve Yeniçağ manşetlerinden kamuoyuna duyurmuştuk..
***
2011''in Ocak ayı sonunda, Hükümetin, İstanbul''un finans merkezi yapmak amacıyla başlattığı girişimi desteklemek amacıyla İstanbul Menkul Kıymetler Borsası''nın ev sahipliğinde yapılan "İstanbul Uluslararası Finans Merkezi" konulu panelde, Akbank Genel Müdürü Ziya Akkurt, projenin hayata geçirilebilmesi için altyapı, hukuk, vergi gibi alanlarda birçok çalışma yapılması gerektiğini söylemişti.
* Toplu Konut İdaresi''nin projelendirdiği Ataşehir Finans Merkezi''nde, Merkez Bankası, Sermaye Piyasası Kurulu, Halkbank, Ziraat ve BDDK arsa almıştı.
***
O yazıyı üç soru ile bitirmiştim:
1-Dünyada finans, yani para kimin elinde?
2-İstanbul, hem Türkiye''nin başkenti hem de finans merkezi olduğunda, fiilen kimin eline geçmiş olacak?
3-Parayı veren düdüğü çalacağına göre bu yeni devlet kimin devleti olacak?
***
Biz bu sorularla öngörülerimizi nakletmeye çalışırken Kanal İstanbul projesi de bir ay sonra açıklanmıştı! Kanal İstanbul projesi ile İstanbul''un finans merkezi yapılması projesinin eş güdümlü olduğu çok açık...
Aradan 10 yıl geçti. Şimdi Merkez Bankası''nın Ataşehir Finans Merkezi''ne taşınması için alt yapı hazır. Kanal İstanbul için de satın almalar bitti veya bitmek üzere.
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, 21 Ekim 2021 günü ise İstanbul Finans Merkezi ile dünyadaki önemli merkezlerden biri olmanın peşinde olduklarını belirterek, bu projenin İslami finans bakımından da bir merkez olmasını arzu ettiklerini söyledi.
Erdoğan, "Bununla ilgili mevzuat çalışmalarımızı yakında tamamlayacağız" dedi.
***
İstanbul''un finans merkezi olması fikrini, kamuoyuna "İslami finans" diye göstererek kabul ettirmeyi düşünüyorlar herhalde. Zira Erdoğan''ın "sermayenin dini, milliyeti olmaz" diye konuşmaları da var!
Suudi Arabistan, Kuveyt, Katar, Birleşik Arap Emirlikleri gibi ülkelerin sermayesi ise İslami sermaye değil, ABD-İngiltere sermayesidir; dış politikada bu iki ülkeye bağımlıdırlar.
***
Türk Lirası da bilinçli olarak çökertiliyor ki Türkler, malını mülkünü satsın, tapuyu teslim etsin; İstanbul, Batılı sermayenin merkezi olsun! Belki Kanal İstanbul için Çin de devreye girebilir ve The Ekonomist dergisinin kapaktan açıkladığı gibi, 2022 yılında "Reset" düğmesine basabilirler.
Bize düşen, insanlara ne olup bittiğini veya neler olabileceğini göstermek, kısacası kamuoyunu bilgilendirmek... Sistemin değiştirilmesi, "Allah''ın lütfu" diye görülen ABD güdümlü 15 Temmuz sayesinde halledildi! "Yeni Anayasa" diyorlar ya; sıra rejimde veya Anayasa''nın ilk dört maddesinde...
Peki sonuç ne olur? Düğmesine İstanbul''dan basılacak küresel projenin planlandığı gibi yürümesi önünde, görünürde hiçbir engel yok! Bu sebeple sadece hiç hesaplamadıkları gelişmeler, gidişatı durdurabilir!