''Rehberimiz hukuk'' ise ''sevap'' söylemi nedir?

Adalet Bakanı Abdülhamit Gül, "Bizim rehberimiz, rotamız, kılavuzumuz hukuktur" dedi. Anayasa Mahkemesi Başkanı Zühtü Arslan da "Masumiyet Karinesi ve diğer temel hak ve özgürlüklerin kıymetini çok iyi bilmemiz gerekiyor. Masumiyet Karinesine yönelik müdahale yargı bağımsızlığını da zedelemektedir" diye konuştu.

Gül ve Arslan, bu konuşmaları, JW Marriott Otel''de düzenlenen, "Masumiyet Karinesi ve Lekelenmeme Hakkı Sempozyumu"nda yaptı.

***

Ülke düzeni ile ilgili konuşmaların içeriği ve zamanlaması kadar nerede, hangi şartlar altında yapıldığı da önemlidir. Konuşmanın içeriği yerden göğe kadar doğru olabilir. Yalnız, hukuk düzenini sağlamakla görevli olanlar, konuşmalarını nerede yaptıklarına da dikkat etmek zorundadır.

Dokuz yıl önce, 2012 Eylül ayında Adli Yıl Açılış Töreni, Ankara''daki Marriott Otel''de, yani Mormon tarikatının otelinde yapılmıştı. Bu törene Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necdet Özel de katılmıştı. Ve sonraki yıllarda da Adli Yıl Açılış Töreni yine aynı otelde yapıldı. Derken Adli Yıl açılış törenleri, Cumhurbaşkanlığı külliyesine alındı. Son tören de orada yapıldı. Oysa ordu, 28 Şubat sürecinde tarikat önderlerine yemek verdiği için Başbakan Necmettin Erbakan''ı istifa etmeye zorlamıştı.

***

O dönemde, CNN televizyonunda siyasi programlar yapan Rachel Streitfeld, kurumun İnternet sitesi için Boston''dan bir analiz yazısı yazmıştı. Streitfeld, New Hampshire''de Mormonların Kilisesi Wolfeboro''da yapılan toplantıda Marriott otelleri zinciri başkanı, Marriott Jr''ın, Cumhuriyetçilerin başkan adaylarından Mitt Romney''e tam destek verdiğini yazmıştı. Marriott Jr, Romney''e destek konuşmasında Mike Wallace adlı bir Mormon''un, 1990 yılında bir tekne kazası geçirdiğini, çıkan yangında polyester pantolonunun beline kadar yandığını ama alttaki çamaşırlarında en küçük bir yanma izi olmadığını, bu kutsal çamaşırların hayatını kurtardığını anlatmıştı. Marriott, bu örneği vererek Romney''in başkanlığı ile bütün Amerikan halkına kutsal çamaşırları giydirmiş olacaklarını ifade etmişti. Tıpkı Türkiye''de, "Erdoğan''a oy vererek sevap kazanıyoruz" diyen Ali İhsan Yavuz''un, "Erdoğan, Allah''ın bütün sıfatlarını kendisinde toplamıştır" diyen Fevai Arslan''ın veya "Erdoğan''a dokunmak bile bence ibadettir" diyen Hüseyin Şahin''in yaptığı gibi...

Mormonların kutsal saydıkları bir kitapları da var! Ünlü yazar Mark Twain, Mormon kitabı için "kloroform" demişti. Türkiye''de ise dini söylemler, kloroform gibi kullanılıyor. Bu tür konuşmalar, dini siyasete alet etmek değil midir?

***

Konumuza dönelim... Adli Yıl Açılış töreni, Cumhurbaşkanlığı bünyesine alınınca, Marriott Otel''e sempozyumlara ev sahipliği yapmak kaldı anlaşılan... Otelin salonları da kutsal mı sayılıyor yoksa? Tabii bu konuda otel yöneticilerinin bir sorumluluğu yok...

Adli yıl törenlerinin Cumhurbaşkanlığı bünyesine alınması ise yürütmenin yargıyı kendi etki altına almasının bir göstergesidir. Abdülhamit Gül, teoride hukukun gereklerini söylüyor ama pratikte yapılanlar, hukuku temelinden çökertiyor. Son olarak eski Hazine Bakanı Abdüllatif Şener, "100 yılda yapılan yolsuzlukların on katı bu dönemde yapıldı" dedi. Hukuk siyasallaştırılmasa, din siyasete alet edilmese bu yolsuzluklar meşru işler gibi gösterilebilir miydi?

Denilebilir ki "hangi yolsuzluk?" Aslında soru şöyle sorulabilir:

Hangi projede yolsuzluk yok?

***

Yolsuzluklar yargı önüne bile çıkarılmıyor ki hukukun rehberliğinden bahsedilebilsin. Hukukun devre dışı bırakılması yetmiyor, "sevap" kavramı da kullanılıyor ki halk oy vermeye devam etsin... Öyleyse "günah" nedir?

Bir fiil, dinde günahsa, hukukta da suçtur? Yolsuzluklar soruşturulamıyorsa bu nasıl hukuk rotasıdır?

Yazarın Diğer Yazıları