Rakipleri siyasetle yenemeyen iktidar

Demek ki AKP iyice sıkıştı. Artık rakiplerini siyasetle yenemiyor. Ne yapacak?

Gücünü kullanacak.

Yani, rakiplerini, adliyelerle devre dışı bırakacak ve siyasette kendine yol açacak.

Siz, istediğiniz kadar, "bu yanlış bir yol" deyin. İstediğiniz kadar, "böyle siyaset olmaz, onun kendi işleyişi ve kuralları var" deyin.

İnsanlar iktidarı kayıp ediyor.

"Etsin, bu demokrasinin gereğidir. Kimse iktidara sonsuza kadar sahip olamaz" deyin diyebildiğiniz kadar. Hiçbir şey değişmez.

Peki, o insanlar, büyük suçlar işlediyse ve çok korkuyorsa, ne olacak?

Bu durumda siyaset, kendi yolundan sapacak demektir.

Türkiye siyasetinde, sahiden ana cadde bu kadar yürünemez hale geldi mi?

Öyle görülüyor.

E, ama böyle yapmaları, hukuka, devlete, siyaset kurumuna zarar vermez mi? Aynı zamanda hukuku siyasallaştırmaz mı?

Hukuk zaten siyasallaşmıştı.

Öyle ki ekonomiye bile zarar verir hale gelmişti. Ekonominin düzene girmesinin ön koşulu ve muhalefetin birinci ödevi, epey süredir kayıp olan işte bu "güveni" geri getirmek değil mi?

Öyle.

Daha dün yaşadıklarımıza ve şahit olduklarımıza bakar mısınız?

Ekmek Üreticileri Sendikası Başkanı Cihan Kolivar ''Türk milletini aşağılama'' suçlamasıyla gözaltına alındı. Ne söylediği için?

"Ekmek aptal toplumların temel gıda maddesidir. Bizim toplum ekmekle doyduğu için böyle 20 sene başında yöneticiler duruyor" dediği için.

Sözleri kabul edilebilir değil, ama yasalara göre de suç değil.

Öyle ise, normal bir hukuk düzeninde tutuklanmaması gerekir. Lakin eski tvitleri araştırılarak bir gerekçe bulunmuş ve Cumhurbaşkanına hakaretten Silivri''de yatıyor.

Keza İstanbul Belediye Başkanı''na yönelik haberler ortada. İddiaya göre mahkemenin hâkimi Samsun''a sürülmüş. Nedeni de İmamoğlu''na siyasi yasak getirecek karara imza atmaktan çekinmesiymiş. Bu yazı hazırlandığı sırada davanın 14 Aralık''a ertelendiği haberi geldi.

İmamoğlu neden hedefte?

Çünkü Erdoğan''a rakip olacak olası adaylardan biri olarak görülüyor. Yasak gelirse aday olamaz, Erdoğan ve Cumhur ortakları mutlu mesut olarak kalırlar.

Sahiden öyle mi olur?

Düz mantık öyle olacağını öngörüyor. Lakin mesele öyle değil, halk irfanı, anında bu harekete değer biçecektir. Bu durumda devreye fuzzy mantık girer gibime geliyor.

Ve düz mantıkçılara, "Siyahla beyaz arasında başka ara renkler de var" der.

Yazının başına dönersek, korku ikliminin esintileridir bunlar. Bu iklim, iktidar seçkinlerini soğuk soğuk terletiyor.

Araba açılışları, Teknofest gösterileri, ilerde göreceğimiz "doğal gaz bulduk" haberleri, EYT''lilerin bir kısmına yapılacak zamlar ve diğer tüm çalışan kesim zamları, ekonominin olağan akışı içinde eriyip gittikçe durum değişmeyecektir.

Çünkü enflasyon hepsini ellerimizden alacaktır. İktidarın ana sorunu bırakıp, siyasal reklama ağırlık vererek ve de en mühimi, ekonomik kuralların tersini yapmakta ısrarla yoluna devam etmesi, kendi sonunu da getirecektir. Tabii 6''lı Masa duruşunu bozmazsa.

Şu anda 6''lı Masa, beklentileri tam karşılıyor diyemiyoruz, ancak istikrarlı ve sağlıklı ilerleyişleri büyük önem taşıyor. Toplum, umudunu büsbütün tüketmiş değil. Sadece daha etkili, kararlı olacak adımlar bekliyor. Bu da aday açıklandıktan sonra olacaktır diye tahmin edilebilir.

Yazarın Diğer Yazıları