Pile olayı BM Barış Gücü ve Güvenlik Konseyi için kara lekedir!
18 Ağustos günü BM Barış Gücü’nün(BMBG) insani amaçlarla yapılmasına başlanan KKTC hudutları içerisindeki Yiğitler-Pile oto yoluna müdahalesi, 21 Ağustos’ta ise BM Güvenlik Konseyi’nin(BMGK) sahadaki gerçekleri ters yüz ederek egemen sınırlarını korumaya çalışan KKTC güçlerini suçlamaya kalkışan paçavra açıklaması, BM tarihine, insanlık tarihine birer kara leke olarak geçecektir.. Bu iki tarihte Kıbrıs Türk halkının egemenliğine ve haklarına karşı yapılan saldırı, zorbalık, adaletsizlik, çifte standart ve iftira ne ilktir ne de son olacaktır. Pile’de son günlerde ve yakın tarihte yaşananları kısaca anlatmamda fayda vardır.
Pile-Yiğitler yolu projesi tamamen insani nedenlerle Pile köyünde yaşayan vatandaşlarımızın KKTC topraklarına İngiliz Egemen Üs Bölgeleri’ne (İEÜB) muhtaç kalmaksızın geçiş yapmasını aynı zamanda da Pile’deki arazilerine ulaşımını kolaylaştırmak maksadıyla hazırlanmıştır. Hâlihazırda ara bölgede bulunan Türklerin ve Rumların yaşadığı tek karma köy olan Pile’den, KKTC’ye geçmek isteyen vatandaşlarımız İngiliz üs bölgesinden geçmek, gümrük uygulamalarına tabi tutulmak zorunda kalırken on dakikada gidilecek yolu bir, bir buçuk saatte kat etmektedir. Sağlık, eğitim ve diğer maksatlarla her gün Pile’den KKTC’ye gidip gelenlerin çilesini tahayyül edebiliyor musunuz? Pileli kardeşlerimizi bu zor ve çağdaş olmayan şartlardan kurtarmak için, KKTC makamları son 25 yıldır BM yetkililerine sürekli müracaatlarda bulunmuş ancak ne var ki hiçbir sonuç alınamamıştır. Pileli Türkler, KKTC’ye geçmek için bu zorlu şartları aşmak zorunda iken, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi(GKRY) topraklarına geçmek isteyen Pileli Rumlar ise hiçbir sınır / gümrük kontrolüne gereksinim duymadan serbestçe gidip gelebilmekte ve İEÜB yetkilileri tarafından herhangi bir kısıtlayıcı uygulamaya tabi tutulmamaktadırlar. BM nezdinde çeyrek asırdır süren tüm çağrılara rağmen Pile’de yaşayan kardeşlerimizin günlük hayatlarını kolaylaştırıcı adımlar atılmamış ve KKTC makamlarının iyi niyetli gayretleri ne yazık ki karşılık görmemiştir. Bu nedenle Ada’nın eşit ortağı olan Kıbrıs Türk tarafı Pile-Yiğitler Yolu’nun tamamlanması için gerekli çalışmaları başlatma kararı almıştır. 17 Ağustos tarihinde başlayan çalışmalara 18 Ağustos sabahı BMBG askerleri müdahale etmiş, bölgede emniyeti sağlamak amacıyla bulunan polislerimize ve yol inşaat ekibine KKTC toprakları içerisinde, egemenlik alanımızda, fiziksel müdahalede bulunulmuş, yol yapımı engellenmeye çalışılmıştır. Bu saldırıya tepkisiz kalmak ve bu vahşi saldırganlığı, hukuk dışılığı kabullenmek mümkün müdür? BMBG’nin aynı gün yaptığı açıklaması ve bazı ülkelerin benzer açıklamalarında, yaşanan durum çarpıtılmış, BM askerine ve araçlarına saldırıda bulunulduğu iddia edilmiş ve egemen topraklarımızı korumaktan başka amaçları olmayan güvenlik güçlerimize ve vatandaşlarımıza iftirada bulunulmuştur. Bu aşamada BMBG’nin çifte standartlara dayalı durumuna da dikkat çekmek istiyorum. GKRY, 1996 yılında Larnaka-Dikelya-Aya Napa yolu yapımı sırasında, Kıbrıs Türk tarafının onay vermemesine rağmen, yolun Pile bölgesine inhisar eden bölümünü, Türk tapulu arazilerden geçirmiş ve müteakiben bahse konu Türk arazilerini sistemli bir şekilde istimlak etmiştir. Anılan yolun bir bölümü ara bölgeden geçmektedir. Buna ek olarak, 2004 yılında Kıbrıs Rum tarafınca yapılan Pile-Voroklini yolu da ara bölgeden geçmektedir. 2012 yılında Pile’de yapılan üniversite kampüsünün her yıl genişletilmesi ile 2020 yılında ara bölgede, Derinya sınır kapısının güneyinde inşa edilen ve faaliyetlerine hâlen devam eden açık hava sineması, yabancılara pazarlanmakta olan villa ve toplu konutlar, Rum tarafının ara bölge ihlallerinin sadece yol inşaatları ile sınırlı kalmadığının açık birer kanıtını teşkil etmektedir. Söz konusu ihlaller Genel Sekreterin Raporlarında yer almasına rağmen, Rumlar ara bölgeden geçen yolları ve inşaatları yapmayı sürdürmüş, Türk tarafının itirazlarını dikkate almayan, BMBG, sessiz kalarak Rumların bölgeyi kendi ekonomik çıkarları için kullanmasına göz yummuştur. BMBG’nin Kıbrıs Türk tarafına karşı takındığı taraflı ve kabul edilemez bu düşmanca tavır, BMBG’nin ülkemizdeki varlığının biran önce sonlandırılmasını gerektirmektedir. Kötü niyetli, Rum yanlısı BMBG’nin KKTC’de görev yapması kesinlikle yasaklanmalıdır. Hatırlanacağı üzere yakın zamanda Lefkoşa’da ara bölgede bulunan Taksim sahasının spor yapan gençlerimizin hizmetine açılması sırasında da benzer olaylar yaşanmış, BMBG askerleri çelik tellerle ve bariyerlerle sahaya giriş çıkışı engellemişti.
18 Ağustos olaylarını tırmandırmak isteyen BMGK, anında Türk tarafını suçlayan bir karar almak istemiş ise de BMGK üyesi Rusya bu konunun acil olmadığını, dünyanın daha önemli ve acil meseleleri olduğunu belirterek konuyu 21 Ağustos pazartesiye tehir ettirmiştir. 21 Ağustos günü BMGK Sekreterliğinin yaptığı, hiçbir hükmü olmayan basın açıklaması, gerçekleri yansıtmayan bilindik suçlamalarla doludur. KKTC ve Anavatan Türkiye makamları bu olaylar karşısında yazılı açıklamalarla BMGK’ye tepki koymuştur. Bana göre, yazılı tepkiler bir dereceye kadar etkilidir. BMBG’nin, Yiğitler-Pile yol projesine müdahale ederek egemenliğimizi sorgulamaya kalkışması, BMGK’nin ise gerçekleri dikkate almayarak Rum yanlısı tutumunu sürdürmesi, sadece yazılı açıklamalarla geçiştirilmemeli, BMBG ve BMGK’ye fiili tepki koymak gereklidir. Zaman susma zamanı değil, harekete geçme zamanıdır. Bu amaçla Cumhurbaşkanlığı’nın, Hükümet’in, Cumhuriyet Meclisi’nin ve Anavatan Türkiye Büyükelçiliği’nin himayelerinde, siyasi partilerimiz, millî derneklerimiz ve vatansever/mukavemetçi Kıbrıs Türk halkının katılımıyla Pile’de ‘dünyayı barışa, insanlığa ve egemenliğimize saygı göstermeye, adaletsizliğe dur demeye çağrı’ etkinliği düzenlenmeli, Pile’den dünyaya, egemenliğimizden ve devletimizden vazgeçmeyeceğimiz haykırılmalı, gavurun adaletsizliğine dur denilmelidir.