Peki, iktidarı kim kontrol edecek?

NATO ile Rusya arasındaki Ukrayna krizi, Türkiye'de Montrö'nün neden tartışmaya açılmak istendiğini; "Montrö'ye dokunmayın" diyen emekli amirallerin neden darbe uyarısı yapmış gibi sekiz gün gözlem altında tutulduğunu, yandaş basında neden Montrö aleyhinde yayınlar yapıldığını gözler önüne sermiş durumdadır.
***
Karadeniz ülkesi olan Ukrayna bir komedyen tarafından yönetiliyor! O komedyen de ABD'den yardım istedi, ABD ise NATO'yu da kullanarak Karadeniz'e çıkarma yapmak istedi. Montrö Sözleşmesi engel teşkil edince, düğmeye basıldı ve tartışma başlatıldı. Konunun uzmanı olan emekli amiraller tepki gösterince de "yavuz hırsız ev sahibi bastırır" mantığıyla üzerlerine gidildi.
Sonuçta ABD, Karadeniz'e ancak Montrö'nün izin verdiği tonajda savaş gemisi gönderebildi. Savaş durumunda hiç gönderemeyeceğini de biliyor!
Dolayısıyla, NATO devreye sokuldu. Ukrayna Dışişleri Bakanı Dmitro Kuleba, Brüksel'de NATO karargâhını ziyaret etti. NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, görüşmeden sonra yaptığı açıklamada Rusya'nın Ukrayna içinde ve sınırında askerî yığınak yaptığını iddia ederek bu durumu "derhal sonlandırması gerektiğini" söyledi.
Donbass sınırına 80 bin asker yığdığı söylenen Rusya ise "ABD, Rusya ve Kırım'dan uzak durmalı, kazaların yaşanma olasılığı bir hayli yüksek" diye açıklama yaptı. Açıklamada ABD'nin Ukrayna'ya verdiği askerî destek "Rusya'nın güvenliğine karşı bir meydan okuma" olarak nitelendirildi ve "Rusya kendi güvenliğini korumak için gereken her şeyi yapacaktır" denildi.
***
Bu arada Rusya Dışişleri Bakan Yardımcısı Sergey Ryabkov, Türkiye yapımı insansız hava araçlarının Donbass'ta uçuş yaptığı şeklindeki haberlerin kendilerinde mutluluk uyandırmadığını belirtti.

Ryabkov, "Bütün bunları Türkiye ile görüşüyoruz. Kolay değil… Türk ürünlerinin ihracı, başka ülkelere tedariki, ciddi bir mesele… Tüm bunlar ele alınıyor" diye konuştu! Yeteri kadar açık değil mi?
Ayrıca Rusya Başbakan Yardımcısı Tatyana Golikova, Koronavirüsle Mücadele Merkezi'nin Türkiye ile hava yolu ulaşımının 15 Nisan'dan 1 Haziran'a kadar sınırlandırılmasına karar verdiğini duyurdu. Golikova, Rusya vatandaşlarının sağlığını korumanın bir öncelik olduğunu vurgulayarak, tur operatörlerine Türkiye tur satışlarına ara vermelerinin önerildiğini de ifade etti.
Rusya Dışişleri Bakanı Dmitri Peskov ise "Karar, Türkiye'deki vakaların oldukça keskin bir artmasıyla ilişkili" dedi.
***
Türkiye'ye bir Rus uçağı düşürterek, iki ülkenin ilişkilerini bozmak istediler, başaramadılar. Rusya da bir Türk uçağı düşürerek cevap verdi. Nazarbayev, araya girdi de ilişkiler yeniden başladı.
Suriye'de Türk birliğinin üzerine Rus uçakları bomba yağdırdı, çok sayıda Türk askeri şehit oldu. Rusya, "Biz bombalamadan önce Türk makamlarına koordinat vererek 'Orada askeriniz var mı?' diye sorduk, 'Hayır, yoktur' cevabını aldık" diye açıklama yaptı. Bu konu, hiç sorgulanmadı.
Esasen, Türkiye'nin Suriye politikası ne kadar yanlışsa, Karadeniz politikası da o kadar yanlıştır! Yanlış olmasa ne diye iktidar "darbe çağrışımı yaptılar" diye "Montrö'ye dokunmayın" diyen emekli amirallerin üzerine gitti? Emekli amirallere hiç hak etmedikleri muameleler yaptılar.
İktidar, kendi ayağına kurşun sıktığının farkına vardı da emekli amiraller, "adli kontrol şartıyla" serbest bırakıldı ama Türkiye işgal edilse, işgal kuvvetleri bile onlara dokunmazdı…
Kendi ülkelerinin hak ve hukukunu korumaya çalışırken, iktidar tarafından aşağılanmak isteniyorlar, aileleri, içerideyken orduevine sokulmuyorlar!
Peki iktidarı kim kontrol edecek? Yani kim denetleyecek? Meclis mi, Anayasa Mahkemesi mi?
Meclis'i devre dışı bıraktılar, "Anayasa Mahkemesi kapatılsın" diyorlar... Oysa iktidarın kararları veya tutumu, Türkiye'nin güvenliğini tehdit ediyor!

Yazarın Diğer Yazıları