Pandemi ilanının öncelikli hedefi!
Bir televizyon kanalında alt yazı geçiyor, "El Kaide örgütü ile ilişkili Eş Şebab Örgütü, ölümcül yan etkileri olduğu gerekçesiyle AstraZeneca aşısını reddetti!" deniliyor!
Bu ifade, bilinçaltına hangi mesajları gönderiyor?
Bilinçaltına deniliyor ki "AstraZeneca aşısını üretenler iyi çocuklardır. Onların ürettiği aşıya karşı çıkanlar ise terör örgütleridir!"
Halbuki AstraZeneca aşısını durduran, yani reddeden bütün Avrupa'dır!
AstraZeneca aşısının kanda pıhtı atmasına yol açtığına yönelik bulgular üzerine Almanya, pıhtılaşmanın görüldüğü 60 yaş altına aşının uygulanmasında kısıtlamaya gitme kararı aldı. Bu durumda, kısıtlama kararı veren Merkel ve diğer Avrupa liderleri, Eş Şebab örgütüyle aynı safta bulunuyor! Öyle mi diyeceğiz?
***
ABD'de ise aşılara güven oluşturmak için olmadık yöntemlere başvuruluyor! Uydurma anketler yayınlıyorlar ama ne yapsalar olmuyor.
Bu sebeple ABD Başkanı Joe Biden, çevrim içi görüşme yaptığı binden fazla dini lidere, "Sizleri aşı kelimesini yaymaya ve herkesi sırası geldiğinde aşı olmaya teşvik etmeye çağırıyorum" dedi.
Yani Amerikan halkını akılla mantıkla ikna edemediler, şimdi dini inançlarını kullanacaklar! Tıpkı Türkiye'de Diyanet'in, ekonomik krize tepki olmasın diye, Cuma hutbesinde "Andolsun ki sizi biraz korku ve açlıkla, mallardan, canlardan ve ürünlerden eksiltmekle sınayacağız" ayetini hatırlatması gibi...
***
Bu arada, aşıları çocuklara da uygulamak için ataklar başladı!
BioNTech-Pfizer orraklığı, 12-15 yaşındaki çocuklar üzerinde deneme yaptıklarını açıkladı ve aşıların yüzde 100 etkili olduğunu duyurdu!
Bu açıklamayı duyan Türkiye'deki takipçileri de hemen "Çocuklar da aşı olmalı, sonbaharda bu işi bitirmeliyiz!" diye yaygaraya başladı. Ellerinde sadece ilaç şirketlerinin açıklaması var ama buna dayanarak kesin hüküm veriyorlar ve sonra da bilim adamı diye geziyorlar!
***
Avrupa'nın aşı işini ağırdan aldığına işaret etmiş ve sanki denek ülkelerden gelecek sonuçları beklediklerine dair şüpheler bulunduğunu bildirmiştim.
Dünya Sağlık Örgütü Avrupa Direktörü Hans Kluge, bu durumu görerek, "Avrupa'da aşılama kabul edilemez şekilde yavaş ilerliyor" diyerek hükümetleri eleştirdi.
Aslında aşılama işi sadece Avrupa'da değil Çin ve Rusya'da da ağırdan alınıyor. 1.5 milyarlık Çin'de 120 milyon kişinin aşılandığı bildiriliyor. Rusya'da 11 milyon, Türkiye'de ise 16 milyon kişi aşılandı!
***
Bu arada, ABD merkezli ekonomi ağırlıklı haber ajansı Bloomberg, Rusya'nın en zengin iş insanlarının 2021 yılının ilk çeyreğinde servetlerine 24 milyar dolar daha kattıklarını bildirdi. Daha önce Amerikalı zenginlerin de kapanma döneminde servetlerine servet kattıklarına dair haberler yayınlanmıştı. Zaten, yeni düzenin tam bir "servet yıkımı" olacağını Soros söylemişti.
Hollanda'dan yazan bir okurumuz, "Küçük ve orta ölçekteki firmalar ya iflas ediyor ya da el değiştiriyor. Oteller, kafe ve restoranlar ilk düşenlerdi zaten. Sadece Amsterdam'da bu işletmelerin yüzde 30'u şimdiden yeni sahiplerini bulmuş bile. Bu varlıklar uluslararası şirketlerin eline geçiyor. Bu durum, Dünya Ekonomik Forumu'nun 2030 hedefleriyle örtüşmeye başladı. Dünya Ekonomik Forumu reklamında, "You will own nothing, but you will be happy" yani "Hiçbir şeyin olmayacak ama mutlu olacaksın" deniyor. Bunun için mi korku haberleri yayınlıyorsunuz?" diyor.
Pandemi ilan etmelerinin öncelikli sebebi "servetleri sıfırlamak" olabilir. Zaten "Büyük Sıfırlama" demediler mi? 1929 buhranında ABD'de yaptıkları servete el koyma operasyonunu, şimdi bütün dünyada halkı korkutarak, eve kapatarak uygulamaya çalışıyorlar… Yani serveti çalıyorlar!