Merhum cumhurbaşkanı Turgut Özal’ı 1985 yılında yani başbakanlığı döneminde günlük 1.2 milyon tirajlı efsane Günaydın gazetesinin muhabiri olarak Amerika’da izliyordum.

Aynı model ve marka araç kiraladım ve ertesi gün konvoyun içine park ettim.

Özal o gün heyetiyle ayrılırken basın danışmanı, “medya için programımız yok” dedi.

Cumhuriyet Gazetesi Amerika Temsilcisi ve yazarı Ahmet Tan’a, haydi gel izleyeceğiz dedim.

Gittiğimiz merkezde dev bir sinema perdesi vardı.

Sunucu Challenger uzay mekiğinin hazırlanması ile ilgili bir film oynattıktan sonra astronotlarla canlı bağlantı yapılacağını belirtti.

Özal canlı bağlantıya espri ile başladı:

• “Orada havalar nasıl?”

Astronot, “Dünyanın neresini görmek istersiniz?” dedi.

Özal, “Ege Denizi, Girit adası” dedi.

Ahmet ile gözlerimize inanamadık.

Kamera araç plakalarının okunmayacağı seviyede durdu. Yollar, binalar derken Özal yanındakilere dönüp dedi ki;

• Havaalanı yapıyorlar.

Yıl 1985 Amerika bugün Google harita diye hepimizin kullandığı görüntülerin teknolojilerine 40 yıl önce sahipti.

Gelelim konumuza.

Sosyal medya dediğimiz WhatsApp, “X” İnstagram, Facebook güvenli mi?

Savunma Sanayi şirketi olan İş insanı Cihan Ekşioğlu dört önce bir dergiye verdiği röportajda MİT'e yazılım verdiklerini belirterek özetle şunları söylemişti:

• "Sosyal medya çözümleme ve takip işleri var bizde.

Biz takip etmiyoruz bunları çözümleyen sistemleri istihbarat servislerine satıyoruz.

Bu da örneğin Twitter’daki hareketliliği takip edebiliyorsunuz, hangi noktadan çıktığını, çağrıların nereden geldiğini kimin kiminle neler yaptığını çözümleyebiliyoruz.

Bunun içinde sosyal medya ve WhatsApp yazışmaları da var. Bunlar çözümlenebiliyor.

Bunları devletin istihbarat teşkilatı yapıyor.

Biz bu takibin yapılabilmesi için bir takım yazılım ve sistem geliştiriyoruz. Dubai’de bizimle çalışan 100’e yakın Hintli ve Pakistanlı mühendis var. Bu konuda onlar çok iyidir. Uydu takip sistemleri, sosyal medya takip sistemleri üzerine çeşitli yazılımlar var.

T24 yazarı Füsun Sarp Nebil bu açıklama üzerine şunu yazdı:

• “Ekşioğlu MİT'e sattığı yazılımı sanki Dubai'de Hintli, Pakistanlı mühendislerle filan geliştiriyormuş gibi anlatıyor.

Duyumlarımıza göre bahsettiği yazılım Allot NetXplorer adında bir İsrail malı yazılım.”

İsrail yazılımı daha iyi anlaşılsın diye şu bilgiyi de paylaşayım:

İşte Dünya’nın dolar milyarderleri olan Yahudi’ler ile şirketleri:

2. Sıra: Larry Page- Google- YouTube 85,2 milyar dolar

3. Sıra Sergey Brin- Google- YouTube 81.8 milyar dolar

4. Sıra Steve Ballmer- Microsoft 78.9 milyar dolar

7. Sıra Mark Zuckerberg- Facebook ve İnstagram 42.7 milyar dolar

24. Sıra Jan Koum- WhatsApp 13.3 milyar dolar

Amerikalılar sosyal medyanın izlenmesi için şöyle diyorlar:

• Man in the Middle.
• Ortadaki adam.

Ekşioğlu’nun açıklamasına göre tüm sosyal medya kullanımlarımızda bir de ortağımız var:

• “Ortadaki Adam”

Gelelim kimlik bilgilerimizin çalınması konusuna.

Bir GSM operatörünün bayisine data sim kartı almak için gittim.

T.C. Kimlik kartımı tarayarak aldılar

Yetmedi sürekli basın kartımı da aynı şekilde tarayarak aldılar.

Adres bilgilerimi de aldılar.

Ne kaldı geriye?

Peki e-devlet neden var?

Neden abonelik onayımı ya da başvurumu oradan yapamıyorum?

850’li hatlara gelince bıktım usandım.

Olmayan Türk Telekom aboneliğini yenilemek için aylardır, günlerdir aranıyorum.

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına UYAP vatandaş üzerinden aylar önce şikayet ettim.

Yıldızevler karakolunda görevli polis memuruna ifademde arayanların listesini verdim.

Sonuç; Sıfıra sıfır elde var sıfır.

Kimlik bilgilerimiz çalındı çalınmadı mı net değil ama asıl soru şu:

Nasıl ve ne kadar koruma altında biliyor muyuz?